Bir Scrambler Yapmak Nasıl Scrambler Yapılır?

Scrambler yapmak istiyorsunuz. İnternette biraz araştırma yaptınız, birkaç video izleyip moda girdiniz ve motosikletinizin üzerinde bulunan sokak lastikleri ile toprakta hiçbir şey yapamayacağınızın farkına vardınız.Bu sebeple bir Scrambler yapmaya karar verdiniz, ancak motosikletinizi hem tarz olarak hem de toprak şartlarına göre nasıl modifiye edeceğinize bir türlü karar veremiyor musunuz?

Bir Scrambler Yapmak

Bizim yazımız size bu konuda yardımcı olabilir. Fiyat/performans oranı odaklı modifiyeler ile yaptığınız maceraların zorluğuna dayanabilecek ve aynı zamanda kendi tarzınızı yansıtabileceğiniz bir Scrambler motosiklete sahip olmak zor değil. Kimbilir, kendi motosikletinizi ürettikten sonra belki de işleri biraz daha ileriye götürmek isteyip siz de ileride bir custom motosiklet üreticisi olabilirsiniz.

Eski zamanlarda Scrambler motosikletler yol motosikleti olarak üretilmiş modellerin biraz modifiye ile zorlu parkurları aşabilecek ve mümkünse eve dönmenizi sağlayabilecek hale getirilmesiyle yaratılırdı. Bu modifiyeler herkesin kendi tarzını motosikletine yansıtmasına olanak verildi ve böylece bu ihtiyaçtan dolayı oldukça büyük ve meraklı bir kitle oluştu.

Bir Scrambler motosiklette ister büyük bir V motora, isterseniz de tek silindirli ufak hacimli bir motora sahip olun tüm modifiyeler maceracı bir ruha ve onun gerektirdiklerine göre yapılır. Scrambler’ın ne olduğunu yeterince anlattıysak artık işlemlere başlayabiliriz.

Scrambler için hangi motosikleti seçelim?

Orta hacim cc’li motosikletlere Yamaha SR400 ve SR500 örnek gösterilebilir. 400CC’lik Honda CB ve CL serileri ise güzel bir başlangıç noktası olabilir. Bu cc’leri yüksek buluyorsanız veya yeni başlayacaksanız Honda’nın CG 125 ve CB 125 modellerini seçebilirsiniz, ancak motor gücü biraz yetersiz kalabilir.

BMW’nin hava soğutmalı boxer motorları tarz olarak çok güzel bir seçim olabilir, fakat şu günlerde bu modellerin fiyatları biraz yükselmiş durumda ve modifiyesi için gereken paralar bütçenizi zorlayabilir. Bu arada Hyosung’un pek bilinmeyen modeli RT125, düşük bütçeliler için Scrambler yapmak adına çok uygun olabilir.

Fakat olumsuz olarak yazabileceğimiz tek şey 125cc motorun biraz güçsüz kalabilecek olmasıdır. Biz fiyat/performans oranına takıldığımız için bakımı ve modifiyesi daha kolay olan tek silindirli, basit ve hafif motosikletlere odaklandık.

Genel olarak bir Scrambler yapmanın ana elementleri arkada iki süspansiyona sahip hava soğutmalı tek veya iki silindirli hafif motosikletlerdir. Scrambler motosikletlerde yüksek devirdeki güçlerden öte, alt devirlerdeki tork daha önemlidir.

Ayrıca bir Scrambler dışarıdan bakıldığında basit ve akıcı görünmelidir. Fakat biz bunu dedik diye elbette farklı şeyler denemeyecek değilsiniz, limit gökyüzü! Bu gözler Scrambler’a çevrilmiş 4 silindirli Suzuki GS motosiklet bile gördü. Yeterince cesursanız ve inanıyorsanız herşeyi yapabilirsiniz.

Hadi Scramber yapmaya başlayalım!

Hızlı bir Scrambler havası yakalamak için bir Cafe Racer motosiklette olduğu gibi kocaman bir depo yapmak yerine, biraz ince yapılı bir depo seçmeniz daha mantıklı olacaktır. Arazi şartlarında depo üzerinde ayağa kalkmanız gerekebileceğinden, depo üzerine çanta takmaya çalışmamanız yararınıza olur. Farları daha kısa tutamaçlar ile çatallara yakınlaştırın.

Daha ufak göstergeler alarak hepsini bir araya toplayın ve koltuğu birazcık daha kısaltın. Bunların bir araya gelişiyle beraber hala yasal olarak trafiğe çıkabilecek(TÜV’den geçebilen) fakat aynı zamanda gereksiz her şeyden kurtulmuş hissi yaratan bir motosiklete sahip olacaksınız. Yeni tasarladığınız depo ya da koltuk motorunuzun şasisinde bazı oynamalar gerektirebilir.

Bundan dolayı hemen korkup vazgeçmeyin. Önemli olan motosikletin arkasının kırılmış ya da anormal bir şekilde kesilmiş gibi gözükmemesidir. Uyumlu bir şekilde kesilmiş şasi orijinalinden daha güzel bile görünebilir! Egzozu, gidonu, depoyu ve koltuğu yaparken deneme yanılma metodunu kullanabilirsiniz. Motorunuz için belli bir çizgiye karar vermeden önce süspansiyon ayarlarınızı mutlaka gözden geçirin. Çukurlarda hesapladığınızdan bir iki santim daha fazla sönümlenen bir süspansiyon tüm tasarımınızı berbat edebilir.

Jantlar ve lastikler

Daha kalın ve etli lastikler takmak sürüşünüzü kesinlikle etkileyecektir. Ne yazık ki bundan kaçış yok. Fakat olumlu yönden bakacak olursak ıslak çim ve gevşek zeminler artık sizin dostunuz. Hatta arkayı biraz kaydırarak bu işten eğlence bile çıkarabilirsiniz. Seçeceğiniz lastik ve jant tipi motosikletinizin vereceği tepkileri ve tarzını değiştirecektir. Telli jantlar çok tarz gözükür ve güzel bir esneklik sunar. Olumsuz yanları ise şambrel kullanma gereksiniminden dolayı oluşan ekstra ağırlık ve lastik patlamalarına karşı olan dayanıksızlıktır.

Lastiği tamamen haşat etmezseniz patlasalar dahi çok kolay tamir edilebilirler

Alaşım jantlar ise daha sert bir sürüş sunar, fakat lastikler “Tubeless” denilen şambrelsiz sistemde olduğundan, lastiği tamamen haşat etmezseniz patlasalar dahi çok kolay tamir edilebilirler ve içlerindeki hava basıncını çok daha yavaş şekilde kaybederler. 18 inç’lik kalın yanaklı bir ön lastik 19 inç’lik normal yanaklı bir lastiğin dönüş açısına yakın bir değer verecektir.

Her ikisi de sert zeminin etkilerini yok etmekte iyi bir iş çıkaracaktır. Burada önemli olan nokta motosikletinizin aslında bir sokak motosikleti olduğu fikrini aklınızdan çıkarmadan hareket etmenizdir. Arkada ise 18 inç’lik yine kalın yanaklı bir lastik işinizi görecektir. 17 inç bir lastik takmanız da pek sorun yaratmaz, fakat biz yine de 18 inç’i önermekteyiz.

Uyarı: Hayalinizdeki jant ve lastik kombinasyonunun çatal, arka salıncak ve zincire temas edip etmeyeceğinin hesabını yapın.

Bunu atlarsanız tüm parçaları taktıktan sonra motosikletinizin hareket etmeme ihtimalini göze almış ve belki de zorlukla kazandığınız paranızı çöpe atmış olursunuz. Arka salıncağı genişletme işlemini yapmak çok zor bir işlem değil, fakat bu elinizde bulunan basit araçlarla yapabileceğiniz bir işlem de değil.

Bu yüzden burada deneme yanılma metodundan kesinlikle uzak durmanızı öneriyoruz. Ufak bir hesaplama sizi pek çok angarya işten kurtarabilir. Basit ve kareli bir diş yapısına sahip bir lastik motosikletinize klasik bir görünüm verir ve off-road yeteneği kazandırır. Fakat dişli bir lastik takarken aklınızdan çıkarmamanız gereken şeylerden biri de, bazen normal yol lastiklerinden daha düşük hava basıncı ile yola çıkmanız gerekebileceğidir.

Scrambler Yapmak – Motor performansı

Evet şimdi herkesin merak ettiği civcivli bölüme geldik. Cafe Racer tipi motosikletlerin aksine bir Scrambler’da üst devirler yerine alt ve orta devirlerde tork alma amacı gütmelisiniz. Daha sonradan takacağınız yüksek püskürtmeli karbüratörler ile bunu çözebilirsiniz.

Fiyat/ performans oranı göz önüne alındığında Keihin’in FCR tipi karbüratörleri özellikle tek silindirli motorlarda işinizi fazlasıyla görecektir. Off road şartlarında hava filtresini koruyan bir kutu sizin en iyi dostunuz olacaktır.

Tamam, biz de karbüratörün hemen ucunda turuncu rengiyle parlayan bir K&N hava filtresinin görüntüsünü seviyoruz. Ama işlevsel olmadıktan sonra bir anlamı yok. Hem zaten hava filtreniz çamurla kaplandıktan sonra nasıl gitmeyi planlıyorsunuz ki?

Bunun dışında hava filtresi kutusunu yaratıcı bir şekilde gizleyebilirsiniz. Yüksekten devam eden egzozlar bir Scrambler’ın olmazsa olmazıdır. Yolcunuz ya da sizin için egzozda mutlaka izolasyon olması gerekir. Böylece hem kendi hem de yolcunuzun bacaklarını egzoz sıcağının yanma ihtimalinden korursunuz.

Çok yüksek ses çıksın istiyorsanız arka süspansiyonların hizasında egzozları bir son susturucu olmadan direk düz boru şeklinde bitirin.

Eminiz komşularınız bunu çok sevecek! Stinger tipi bir son susturucu ekleyip biraz daha uzun bir egzoz ama çok daha az gürültü ile de bu işi çözebilirsiniz. Kaliteli bir son susturucunun vereceği tok ses ve geri sıkıştırmadan dolayı alacağınız alt ve orta devir torkunu da hesaba katarsak, bize göre bu seçenek daha mantıklı.

Hoppidi hoppidi Scrambler

Bir yol motosikletini arazi şartlarına sokacaksanız süspansiyonlarına da bir şeyler yapmalısınız ki sizi ilk arazi denemenizde yarı yolda bırakmasın. Tamamen yeni ve daha gelişmiş süspansiyonlar çok daha iyi bir yatırım olsa da biraz masraflıdır.

Eğer bütçeniz kısıtlıysa en azından daha dayanıklı süspansiyon keçeleri kullanmak sizi olası yolda kalmalardan bir nebze daha koruyacaktır. Daha uzun ve yumuşak yayları takmak arka süspansiyonlarda istediğinizi almanıza büyük oranda yardım edecektir.

Bu uzun yayları sizin motosikletinize bir geliştirme parçası olarak üreten bir yerden satın alabilirsiniz veya biraz daha “sanayi işi” seçeneklere yönelip başka bir motosikletten parçayı sökerek bu işi daha ucuza çözebilirsiniz.

Sürüş stilinize ve motosikletinizin ağırlığına göre seçeceğiniz süspansiyon yağlarınız ciddi önem taşır. Söz konusu çok basit bir süspansiyon sistemi bile olsa süspansiyonların içindeki yağın kalınlığını kendinize göre ayarlamanız, sürüş tarzınıza çok daha uygun ve arazi gibi zor şartlarda kendinizden çok daha emin bir sürüş sağlayabileceğiniz bir motosiklet demektir.

Şimdi her şeyi bir araya toplayalım. Süspansiyonlarda orta sertlik bizce iyidir.

Normalde gireceğiniz bir arazi şartında en kapanır halde 2-3 parmak mesafe bırakan bir sertlik ayarı yeterli olur görüşündeyiz. Ayrıca daha uzun yay takarken daha uzun bir süspansiyon da takabilirsiniz. Biraz uzun genellikle sıkıntı çıkartmaz, fakat işi biraz abartırsanız ağırlığın ön kısma yığılmasına sebep olabilirsiniz bu da istemeyeceğimiz şeylerden biri.

Unutmayın bir MotoGP motosikleti hazırlamıyoruz.

Arada sırada ağır olmayan arazi şartlarında bir iki eğleneceğiz, o kadar. Çok pahalı parçalar takarsanız bu sefer de araziye sokmaya kıyamayacağınızı biliyoruz.

Küçük detaylar motosikletinizi bir sanat eserine dönüştürebilir

Bir kenardan baktığınızda motosikletten fazlasını görebilmelisiniz. Küçük detaylar motosikletinizi bir sanat eserine dönüştürebilecek şeylerdir. Bunun için bir profesyonel tasarımcıya biraz ücret ödemeyi düşünebilirsiniz.

Yakın bir arkadaşınız tasarımla ilgili bir bölüm okuyorsa bir yemek ısmarlayarak problemi “Türk işi” bir şekilde çözebilirsiniz. Kendi ellerinizle bir çamurluk ve koltuk çizin ve hatta onu ellerinizle yapın. Daha sonra uygun bir yere stop lambasını ve sinyalleri yerleştirin.

Sinyal ve stop lambası seçimi de ayrıca tasarımdaki “retro” havayı kaybetmemek için son derece önemlidir. Selenizi biraz daha inceltmek ve bu sayede ona daha alçak bir görünüm vermek düşüncesinde iseniz bizce bundan vazgeçin.

Biraz daha kalın süngerli sele bir çukurdan diğerine uçarcasına giderken her zaman sizin dostunuz olacaktır. Bunun yanında kalın bir sele Scrambler tarzına uygun olan bir aksesuardır. İnce koltuklar biraz daha “Cafe Racer” tarzı bir duruş sergiler.

Çamurluk olmadan gezmek «cool” gözükebilir, fakat çamuru bırakın en ufak bir sudan geçtiğinizde bile üstünüz başınız mahvolacaktır.

Çamur olmak belki araziye girdiğinizde pek umurunuzda olmayabilir. Ama kız arkadaşınızla buluşmaya giderken orta refüjdeki çimlerin sulamasından dolayı yola akmış sudan geçtikten sonra üstünüz başınız çamur olduğunda, eminiz bu seçiminizden dolayı çok pişman olacaksınız. Arka çamurluğu kısa tutmanız gerekirse plakanızı çamurluğun devamı gibi kullanın.

Plakayı çamurluk devamı gibi yerleştirerek kısa çamurluğunuzun uzun bir çamurluk gibi işlev görmesini sağlayabilirsiniz. Hem de kısa görüntüsü bozulmadan!

Sonuç olarak göz önüne almanız gerekenler elinizdeki motosiklet, ekonomik şartlarınız ve ne istediğinizdir. Bu üçünü zevkinize uygun şekilde harmanlarsanız eminiz ortaya çok güzel bir motosiklet çıkaracaksınız. Diğer custom motosikletlerden esinlenerek deneme yanılma yöntemi kullanmaktan korkmayın.

Hadi gidin ve deneyin!