Evet, çanlar tüm şiddetiyle çalıyor bugün. Bunun nedenini ister ekonomik kararlarda, ister siyasi politikalarda, ister yapısal sorunlarda, isterseniz de dışarıdaki güç odaklarında arayın. Mevcut durum değişmiyor; çalan çanlar, Titanik’in çanları! Motosiklet sektörümüz de bu gemideki yolculardan sadece biri.
Yeni yılın ilk sayısında geride bıraktığımız yılın genel değerlendirmesini yapar, ileriye bakarım hep. Aynı yaklaşımla iki yıl önce şu tahlili yapmıştım: Türkiye ekonomisinin büyümesine katkı sağlayan siyasi istikrar ve sıcak para politikası, yerini siyasi kaosa ve dizginlenmekte zorlanan döviz kuruna bırakınca ithalata bağımlı motosiklet sektörümüzde tehlike çanları çalmaya başladı.
Evet, çanlar tüm şiddetiyle çalıyor bugün. Bunun nedenini ister ekonomik kararlarda, ister siyasi politikalarda, ister yapısal sorunlarda, isterseniz de dışarıdaki güç odaklarında arayın. Mevcut durum değişmiyor; çalan çanlar, Titanik’in çanları! Motosiklet sektörümüz de bu gemideki yolculardan sadece biri. Titanik gemisindeki gibi karanlık bir gecede buzdağına doğru hızla yol alıyoruz. Çanlar tehlikeyi işaret ediyor. Yapılması gereken gemiyi kurtaracak, tehlikeli sulardan çıkarıp aydınlığa kavuşturacak kararı verebilmekte. Bunun için sadece iç ve dış siyasette değil, ekonomi dünyasında da sağduyu ile davranmak ve seferberlik halinde ortak hareket etmek gerekiyor. Bundan 6 ay önce 2,95 olan dolar, bu gün 3,5 TL civarında! Artış %18’i geçiyor. Yine 6 ay önce bir varil petrol 49,01 dolarken şimdi 54 dolar civarında. Artış %8. Türk lirasının değer kaybını düşündüğümüzde ise artış %30’u buluyor. Şu ana kadar akaryakıta bu artışın sadece %13’ü yansıtıldı. %17’lik yansıtılmayan bir artış söz konusu. Bu demektir ki, böyle giderse akaryakıt fiyatları gün gelecek daha da yükselecek! O gün yarın mı olur, seçim sonrası mı olur, bilinmez! Akaryakıt fiyatlarındaki artış, herkes için olumsuz sonuçlar doğuracağı bilinen bir gerçek. Ancak motosiklet sektörü için bu, gerçek bir fırsattır. Düne kadar motosikleti hobi aracı olarak gören ve bir fantazi olarak değerlendiren dominant anlayışın yıkılması için eşsiz bir fırsat! Motosikletin yoğun trafikte sağladığı zaman avantajının yanı sıra en önemli avantajı olan “yakıt ekonomisi’ne vurgu yapmak için tam zamanı! Bu fırsat, motosiklet sektöründeki firmalar tarafından ortak akıl ve strateji ile değerlendirilirse eğer, motosikletin ulaşım aracı olarak algılanmaya başlanmasıyla yıllardır beklediğimiz sektörün büyümesi yolunda daha sağlıklı ilerlemek mümkün olacaktır. Derdimi anlatmak için son cümlelerimi iki yıl önce yazdığım yazıdan alıntılamak istiyorum.“Motosiklet sektörü büyüsün istiyoruz. Büyüsün ki, motosiklet kültürü kendisini geliştirebilecek bir ortam bulabilsin; büyüsün ki kullanıcılar daha avantajlı şartlarda motosiklet ve aksesuarlarına kavuşabilsin; büyüsün ki siyasi otorite, motosiklet dünyasının taleplerini ciddiye alabilsin; büyüsün ki güdüklükten bir adım öteye gidemeyen motosiklet sporu gelişebilsin; büyüsün ki, motosiklet dünyası özgürlüğün tadını çıkarabilsin.” Motorunuzun ve yaşam sevincinizin hep “on” olması dileğiyle…
Yorumlar
Loading…