Her sene başka ülkelerden pek çok motor sürücüleri görürdüm. Tek başına, artçısıyla veya grup halinde seyahat eden her çeşit yabancı motorcu olurdu yollarımızda. Bazen sadece yolda sürüş esnasında görürdüm, başka ülkeden geldikleri plakalarından belli olurdu.
Onları görmek hoşuma gider hatta sohbet etmek veya yardımcı olmak çok güzel bir duygudur. Genellikle benzin istasyonlarında karşılaşırdım. En iyi hatırladığım kişi ise, tek başına Almanya’dan gelen bir motorcuydu. Plakası “HH” ile başlıyordu, benim doğduğum şehrin plakasıydı, Hamburg’dan gelmişti. Motoru eski dönemlerde savaş zamanlarında kullanılan askeri yeşil renkli bir motordu. Hem Alman olduğu için, hem doğduğum ülkeden ve şehirden geldiği için, hem de ilginç motorunu ve hikayesini merak ettiğim için yanına gittim. Özellikle Alman olduğu için medeni ve sadece bir motorcu gözü ile benimle konuşacağından emindim ve ülkemize geldiği için “Hoşgeldin” dedim.
Çok memnun oldu. Motoru yeniymiş, özel yapım olduğunu ve eski dönem modellerden esinlenip yaptırdığını söyledi. Keşke fotoğrafını çekseydim ve şimdi paylaşabilseydim. Bazen fotoğraf çekilmiyor nedense. Ülkemize ziyaretinin sebebi ise daha ilginçti. Eşini görmeye gelmişti. Eşi yoga öğretmeni imiş ve Alanya’da bir tatil köyünde çalışıyormuş. Yol yapmak için motorcuların bahaneleri bitmez. Eşi için muhteşem bir sürprizdi bu, çünkü geleceğini ona haber vermemişti. Tek başına yollara düşen başka bir Alman motorcu daha görmüştüm. Onunla Tekirdağ’da karşılaşmıştım. O da aynen benim gibi sadece haritalarıyla navigasyon sistemi kullanmadan yollardaydı. Sınıra doğru gidiyordu. Bir enduro kullanıyordu, fakat modelini şimdi hatırlayamadım. Başka bir gezimde yabancı bir chooper grubuyla karşılaşmıştım. Hepsi eşli seyahat ediyordu. Gran Canaria’dan gelmişlerdi ve Kapadokya’ya gidiyorlardı. Onlar da eski usul harita ile yola çıkmışlardı ve Kapadokya için birlikte haritaya baktık.
Akşam evde Gran Canaria’nın konumuna ve bize uzaklığını öğrenmek için haritaya baktığımda o ülkenin uçak yolu ile yani dümdüz gökyüzünden bizim ülkeye mesafesi 5.400 km idi. Gran Canaria İspanya›ya ait olan Kanarya Adaları Özerk Topluluğu›na bağlı Las Palmas ilinde bir adadır ve oradan ülkemize gelmişlerdi. Çok keyifli bir sohbet idi. Kadın ve Türk bir motorcu gördüklerine hem memnun olmuşlardı ve hem de çok şaşırmışlardı. Hatıra için ülkelerine ait bir sticker hediye ettiler. O zamanlar Suzuki GS 500 kullanıyordum ve o kumaş sticker’i aynı akşam motorumun çantasına dikmiştim. Motoru satarken çantalarımı da vermiştim ve ne yazık ki o hatırayı almayı düşünemedim.
Yabancıların rotalarında Türkiye’nin olması beni çok mutlu ediyor. Ülkemizin güzelliklerini görmek için yola çıkıp gelmeleri ve burada memnun olmalarını görmek beni çok mutlu ediyor. Ülkemi çok seviyorum ve yabancıların ülkemizin güzelliklerinin farkında varıp ve değer verdiklerini yaşamak gurur duyuyorum. Hemen hemen her motorcu ülkeler arası gezilere çıkmayı hayal eder. Türkiye’nin sınırlarının dışına çıkıp başka ülkeleri merak ederiz, oraların yollarında sürüş yapmak isteriz. Aynı şekilde de başka ülkelerdeki motorcular Türkiye’de gezmeyi hayal eder. Bildiğim kadarıyla sürüş için grup turları organize eden kuruluşlar var, uçak ile gelirler ve rehber eşliğinde motorlarla belirlenmiş parkurları gezerler. Fakat ne yazık ki bu sene neredeyse hiç yabancı motorcu görmedim. Elbette bu duruma ülkenin siyasi durumu en büyük etken. Bu zor zamanlarımızda içim çok buruk ve acı ile yollarda sürüş yapıyorum. Askerle rimizden, polislerimizden ve vatandaşlarımızdan çok fazla kayıplarımız oldu. Yaşadığımız acı çok büyük. En kısa sürede her şeyin yoluna girmesini, barışın ve huzurun sağlanmasını diliyorum.
Yorumlar
Loading…