Pandeminin 2. dalgasından sonra, yazılarıma epey ara vermiştim.
Çünkü sevimsiz gündemlerin içinde, motosiklet gibi tutkuyla bağlı olduğum bir konuda şevkle yazabilmek pek de kolay değildi. İnsanın içinden gelmiyor yani, yazsa da, ülkede hastalık, işsizlik, mutsuzluk hüküm sürerken, yazdığını paylaşmak çok kolay değil.
Elbette ki herkes gibi biz de etkilendik bunların hepsinden. Gerek sosyal, gerek ekonomik, gerek kültürel, gerek eğitim, gerek sağlık bakımlarından… Gerek, gerek, gerek…
Ama motosiklet aşkı, hasreti, tutkusu sığındığım bir şey oldu bu zamanlarda.
Onu okudum, araştırdım, izledim, konuştum, heveslendim, elimden geldiğince katkı sundum.
Neyse ki, motosiklet dünyasında güzel insanlara ulaşabilmişim, güzel dostluklar kardeşlikler edinebilmişim. Ki, en azından hayatımın bu kadar önemsediğim bir bölümünde, güzel şeyler yapma imkan ve şevkine de sahip olabildim.
Denemediğim motorları denedim, yapmadığım programlar yaptım, oğlumla yarışa gittim,
Türkiye’de bir ilk olan Yamaha R25 Kadınlar Kupası’nın düzenlenmesine bu işe gönülden bağlı İlayda kardeşimle birlikte ön ayak oldum, bir yarış sezonu geçirdim, genç yetenekler tanıdım, vs.vs. … diye gidiyor liste.
Apeks günlüklerini, benim küçük köşe yazılarım gibi kabul edebilirsiniz.
Kaldığımız yerden devam. Okuyunuz, okutunuz efenim.
Yorumlar
Loading…