Yazar: Sanço Panço
ENDURO
650 cc altında CRF250L ile Honda’nın çok iyi bir satış grafiği elde edeceği, geçen seneki fuardan belliydi. Honda bayileri elllerinde müşteri listeleri, düşük faiz oranlı kredi kağıtları, kredi kartına taksit imkanları ile onlarcabelk de yüzlerce müşteri peşinde koşarken, Yamaha standında, CRF’nin bir benzeri olan ama daha pahalı Yamaha WR’nin başında kimseyi bulamıyordunuz. Satış ve taksit imkanı sorulduğunda ise motorun zaten 1-2 adet mevcut olduğunu ve de “isteyen alır, istemeyen almaz” tutumu, Honda’ya rekoru getirdi. Zaman içinde motora binmek isteyen ve uygun fiyatlı enduro bulamayan pek çok kişi, Honda’nın bu modeli ile işe başladı ve hatta toprak etaplara dalanlar oldu. Şile yolundaki orman etabı başlarında Honda’cılar kuyruklara girip buluştular, ormanlara girdiler. Zaman içinde motorun çok da güçlü olmadığı, arazide kullanıcıların bazı problemler yaşaması ve yeteri kadar verimli olmamasına rağmen CRF pek çok kişi için yeni bir çığır açtı. Bu motosikletler ile sert offroad yapanların önümüzdeki senelerde KTM, Husqvarna, Yamaha veya Kawasaki’nin gerçek off-road motosikletlerine yönelebileceklerini düşünüyoruz.
650cc’den küçük motorlar listesindeki satış rakamları pek parlak değil, örneğin Yamaha’nın da WR250 ile Honda kadar olmasa da en az 500 satış yapması bizce mümkündü. Ancak nedense Yamaha bu motoru getirmiyor veya satmak istemiyor. Versys 650’nin ise o şahane görünümü ve uygun fiyatı sayesinde daha çok satması beklenirken 27’de kalmış olması, Kawasaki Türkiye’nin artık bir şeyler yapması gerektiğini gösteriyor. En ucuz ve en binilesi motoru bile satamaz iseniz, başka bir şey satmayı da bekleyemezsiniz. Dolayısıyla bu sene Kawasaki fuara girsin kampanyasını başlatıyoruz! V-Strom 650, motorun kendisi sayesinde epeyce satılmış. Bunda Suzuki’nin kendi katkısı pek yok herhalde. Bayisi nerede, İstanbul gibi kocaman bir metropolde dahi bulmak çok zor, gözden de uzaklar. Bu sınıftaki adetlerin düşük oluşu, aslında bu sınıf müşterisinin daha ucuz olan Honda NC serisine kayması ile ilişkilendirilebilir. Yukarıda belirttiğimiz “kullanıcı kaliteli ama ucuz motor istiyor” fikrinin çok da yanlış olmadığı bu sayede görülebilir.
650cc. üzeri
BMW bu segmentin kesin lideri. Hem indirim yaptığı eski GS ve Adventure, hem de sulu GS’i bir sürü satmışlar. Motorların ortalama fiyatlarının 22-25 bin euro arasında değiştiğini düşünürseniz, satış başarısı daha da iyi anlaşılabilir. Sulu GS’in müşterilerinin pek çoğu, BMW’de hep olduğu gibi, tahminen eski GS müşterilerinden oluşuyor (bunu gösteren bir çalışmamız yok, sadece tahmin). Honda, VFR1200X Crosstourer’ı polislere falan da sattı, dolayısıyla rakamsal olarak bir nebze BMW’ye yaklaşmış. Hafta sonu İznik’e uzanacak olsanız, Köfteci Yusuf’un önünün epeyce BMW, ve biraz da Crosstourer dolu oluşu satışlar hakkında da bir fikir veriyor. Multistrada geçen sene daha popülerdi, bu sene sulu GS ve ucuz Crosstourer yüzünden satışı biraz düşük kalmış görünüyor. Multi’nin satışının düşük kalmasının bir diğer sebebi de 26 bin euroluk motorun ikinci elde çok zor satılması. BMW adı sebebiyle ikinci elde çok rahat satılıyor. Honda ucuz, önemli derecede fiyat kırsanız bile zarar fazla olmadan satmak mümkün. Ducati’yi ise ikinci elde satmak zor. Fiyat kırsanız zarar çok, kırmasanız alan yok. Motor süper, o ayrı.
*Bu sıralama sadece MOTED verilerine göre yapılmıştır. Diğer markalar veya dernekler motosiklet satış adetlerini paylaşmak isterlerse dergimizin sayfaları kendilerine açıktır.
Yorumlar
Loading…