Sayısız Şampiyonluklara İmza Atmış Bir İsim: Serkan Özdemir!

Deneyimli sporcu Serkan Özdemir, TransAnatolia Rally Raid’i, Klasmanda 1. ve Genel Klasmanda da 3. olarak tamamladı. Böylece Kemal Merkit’ten 7 yıl sonra ilk kez TransAnatolia Rally’de bir Türk, Genel Klasman’da podyuma çıkmış oldu!

Dakar Rallisi, TransAnatolia Rally Raid, Türkiye Enduro Şampiyonası, Akdeniz Enduro Şampiyonası gibi önemli yarış kategorilerinde pek çok şampiyonluğu ve derecesi bulunan yarışçı Serkan Özdemir, hazır TransAnatolia Rallisi’nin startı için İzmir’e gelmişken röportaj amacıyla görüşelim istedik.

Motoron: Serkan Özdemir’i kısaca tanıyalım? Ayrıca bu sene katılmayı planladığınız yarışlardan bahsedelim.

Serkan Özdemir: 2005 yılından bu yana Enduro ve Ralli alanında Ulusal ve Uluslararası Şampiyonalarda yarışan milli bir sporcuyum. 2011 yılında Enduro Genel Klasmanında Türkiye Şampiyonu olduktan sonra rallilere 2012 yılında rahmetli Kemal Merkit’in davetiyle başlamıştım. 2012’den beri de TransAnatolia Rally’sine katılıyorum. Bu yıl programımızda 5 ralli yarışına katılmak vardı. İlk olarak Kars Sarıkamış’ta -20 derecede düzenlenen kar rallisine katıldım. Bu, aynı zamanda motosikletlerin katıldığı Türkiye’deki ilk kar ralli yarışı oldu. Akdeniz ve Ege’nin sıcak ikliminde yaşayan Fethiyeli bir sporcu olarak -20 derecelerde motosiklet üzerinde yarışmak benim için çok kolay olmadı. Ancak tüm bu zorluklara rağmen yarışta Genel Klasman birinciliğini almayı başardım. Sonrasında gene Türkiye’de ilk kez Kaş’ta düzenlenen Anthipellos Rally’e katıldım ve o yarışı da birincilikle tamamladım. Şimdi ise TransAnatolia Rally var bu hepsinden daha zor bir yarış. Burada da ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek için çalışacağım. Her zaman olduğu gibi hedef burada da podyum yapmak. Hem bu yarışın ardından Kıbrıs’ta düzenlenecek olan Afrodisias Ralli ve BajaAnatolia olmak üzere katılmayı planladığım iki yarış daha bulunuyor. Bunlarla beraber 2017 yılını tamamlamış olacağız.

M.: Kariyeriniz boyunca aldığınız dereceler ve şampiyonluklar içerisinde sizin için en önemli ve farklı olanı hangisiydi ve neden?

S.Ö.: Bir yarış düşünün; 75 kilo ile gidip 67 kilo ile bitirdiğiniz. Her sabah 4’te kalkıyorsunuz, bazı geceler Finish’e gelemiyor, çölde ya da ıssız arazide 1-2 saat uyku ile devam ediyorsunuz. -10 ile +45 derecelerde 0 ila 4.800 metre irtifalarda yol alıyorsunuz. Öyle yemeği yemeden 300 km de bir sadece 15 dakikalık servis molalarıyla. Ve bunu 13 gün boyunca sürekli yapıyorsunuz. 9600 km zorlu arazi koşullarında 3 ülke geçerek. En büyük hayalim olan ve 2015 yılında Ay Yıldızlı Bayrağı podyuma taşıdığım dünyanın en zorlu yarışı olarak kabul edilen DAKAR’dan bahsediyorum. Burada aldığım madalya benim ve ülkem için en anlamlı ve en önemli olanı.

M.: Dakar Rallisi’ne katılma fikriniz nasıl ortaya çıktı?

S.Ö.: Bir futbolcunun, Dünya Şampiyonası’nda final oynaması ya da bir dağcının Everest’e tırmanması gibi her dalın mutlaka bir zirvesi vardır. Ben de “Motosiklette gelinebilecek en iyi nokta neresi?” sorusunun cevabıyla 11-12 yıl önce kendime bir hedef koydum. İlk klasmanda şampiyonluk, genel klasmanda şampiyonluk, uluslararası birkaç yarışa katılıp orada derece almak gibi basamak hedefler belirledim. En sonda da en büyük hedefim Dakar Rallisi idi ve nitekim Dakar’a katılma fikrim sevgili Kemal Merkit’inde yönlendirmesi ve Türkiye Motosiklet Federasyonunu yönetiminin ve başkanı Bekir Yunus Uçar’ın da desteği ile bu şekilde oluştu.

Serkan Özdemir ile TransAnatolia Rally Raid sonrasında tekrar görüşüp bu rallide aldığı dereceler hakkında duygularını aldık.

M.: TransAnatolia Rally Raid ve bu yarışta aldığınız dereceler hakkında neler söylemek istersiniz?

S.Ö.: Ülkelerin başarılı sporcular yetiştirebilmesi için aynı zamanda başarılı yarış organizasyonlarına da imza atabiliyor olmaları lazım. TransAnatolia, bu ülkeyi temsil eden milli bir rallidir. Sonuç itibarıyla dünya çapında tanınmış ve isminden söz ettiren böylesine güzel bir organizasyonun ülkemizde yapılıyor olması, bizim gibi sporcular için çok büyük bir fırsat ve avantaj anlamına geliyor. Elbette ülkenizde bir yarış yapılıyorsa sizin gibi sizi destekleyenler de burada sizden iyi bir derece bekler. Klasmanımda aldığım birincilik ve Genel Klasmanda aldığım üçüncülük derecesi benim için ve ülkem için oldukça anlamlı oldu.

M.: Neden KTM?

S.Ö.: İlk olarak yarışlara 2005 yılında Yamaha ile başladım. Daha sonra Kawasaki’ye geçtim. 2008 yılında Dünya Enduro Şampiyonası hatta International Six Days Enduro’da Türkiye’yi temsil eden sporcuydum ve KTM ile burada tanıştım. Spormoto’nun sahibi Selçuk Bektaş ile o yarışta aramızda bir dostluk oluşmuştu. Sonrasında gelişen görüşmeler sonucunda 2008 yılından itibaren KTM ile başladım. KTM sadece bir marka ve sadece bir motosiklet değil. KTM’in ayrı bir dünyası olduğunu düşünüyorum. Ve 2008’den bu zamana kadar bu motosikletle yarışıyorum. Özellikle Enduro ve Ralli alanında tartışmasız dünyanın en iyisi diyebilirim. Uzun yıllardan beri Dakar’ı kazanan marka ve dünya pazarının yarıdan fazlası KTM’in elinde. KTM Türkiye ile aramızdaki samimiyet, dostluk, motosikletle ilgili herhangi bir problem yaşamamam, bu turuncu rengi sevmem ve dört yıldan beri KTM markalı bir mağazamın olması (KTM Motorall) bu sorunun en önemli cevaplarından sayılabilir.

M.: Enduro Academy hakkında bilgi alabilir miyiz?

S.Ö.: Türkiye’de de Enduro, Motocross ve Rally sporcusu kolay yetişmiyor. Bu alanlarda yıllardan beri yarışıyorum ve yaklaşık 12 senelik ciddi bir tecrübe edindim. Bu tecrübeleri, öğrenmek ve yarışmak isteyen kişilere aktarabiliyor olmamız lazım diye düşündük. Böylece KTM mağazasını açtıktan sonra sporu tamamen bir çatı altında toplamaya çalıştık. Bir kulübümüz, eğitim alanımız, parkurumuz ve bu konuda tecrübeli bir sürücümüz bulunuyor. Bir Akademi oluşturarak bu akademide gerek Enduro, gerek Motocross, gerekse Rally alanında başlayıp bu sporla ilgilenmek isteyenlere Başlangıç Eğitimi, Orta Seviye, İleri Seviye Eğitimi vermeye başladık. Sıfırdan başlayıp Dünya Şampiyonalarında start alacak yarışçılar yetiştirecek kadar her seviyeye hizmet verebiliyoruz. Enduro Academy’nin lokasyon olarak Fethiye’de bulunması da ayrı bir avantaj. Yurt dışından Enduro Academy’e gelen misafirlerimiz çok oluyor. Hem tatile gelip hem de eğitim alabilecekleri bir ortamla tanışmış oluyorlar. Enduro Academy’nin bir diğer artısı da sürücülere ekipman ve motosiklet sağlıyor olması. 20 tane KTM motor garajımızda bulunuyor. Ekipmanı olmayan arkadaşlarımız da direk bizden kiralama yapabiliyorlar.

M.: Türkiye’de motorsporlarının daha fazla kitleye yayılması için sizce neler yapılabilir?

S.Ö.: Öncelikle toplumumuzda bir motosiklet kültürünün oluşması ve insanların bilinçlenmesi lazım. Bu anlamda şahsen üzerime düşenleri yapmaya çalışıyorum. İlköğretim, Ortaöğretim, Lise ve Üniversitelerde ekipmanları ve motosikleti anlatıp motosiklet sporuyla tanışma ve güvenli motosiklet kullanımı ile ilgili olarak seminerler veriyoruz. Gittiğimiz eğitimlerde, öğrencilerin inanılmaz derecede ilgili olduklarına şahit oluyoruz. Burada eğitim, bilinçlendirme ve insanlara motosikleti öğretebilmek önemli. Bu anlamda Milli Eğitim Bakanlığı’na, Gençlik ve Spor Bakanlığı’na, Motosiklet Federasyonlarına, Kulüplere, Medyaya ve bizlere çok iş düşüyor.

M.: Motorsporları haricinde ilgilendiğiniz spor var mı? S.Ö.: Aynı zamanda ultra maraton koşucusuyum ve bisiklet sporu ile de ilgileniyorum. Dakar’a hazırlanırken çok deneyimli olan milli ultra maraton sporcusu ve dağcı Mustafa Kızıltaş hocam ile bir yıl boyunca kondüsyon ve mental hazırlıklar yaptık. 50-60-70 kilometre aralıksız koşulara katıldık. Yaklaşık olarak bir yılda üç ya da dört ultra maraton koşuyorum. Buralarda da elde ettiğim bazı dereceler mevcut. Bu yılda üç ya da dört tane koşu müsabakasına katılacağım. Bu sporu, motosiklet yarışlarının öncesinde kondüsyon ve mental hazırlık için yapıyorum.

M.: Bundan sonraki hedefleriniz nelerdir?

S.Ö.: Öncelikli olarak ralli alanında bir süre daha ilerlemek istiyorum. Dakar gibi büyük bir hedefi gerçekleştirdik. İlk katılımda Dakar Rallisi’ni tamamlama oranınız %20 yani çok düşük bir orandır ki biz bunu başardık. Şimdi male moto (Mekanik desteksiz) olarak Dakar’a katılmak ve iyi bir derece ile bitirmek istiyorum. Dakar, çok ciddi bir organizasyon olduğundan bunun maddi ve hazırlık kısmı da çok yorucu oluyor ve önemli bir devlet desteği gerekiyor. Minimum 100,000 EUR gibi bütçeyi bir sporcunun kendi başına çözmesi ve bulması çok zor olsa da bu önemli hedefe kilitlendik ve elimizden geldiğince gerçekleştirmeye çalışıyoruz.

M.: Son olarak sponsorlarınız hakkında neler söylemek istersiniz?

S.Ö.: Sponsorlar olmadan bu işi yapmanız mümkün değil. O sebeple destek olan bütün sponsorlarıma çok teşekkür etmek istiyorum. Birçok alanda Türkiye Motosiklet Federasyonu’nun da destekleri var. Bunun haricinde Fethi Orman Spor Kulübü, KTM Spormoto, düzenlediğimiz turlar ve eğitimlerdeki gelirleri kendime sponspor olarak kullandığım kendi markam KTM Motorall, bu yıl anlaştığımız Anlas, Liqui Moly markaları sürekli destek oluyorlar. Hızla büyüyen ve ilerleyen bir Türk markası olan Anlas ile yenice bir reklam filmi de çektik. Bunların dışında her organizasyonda bana bir şekilde destek olmaya çalışan TransAnatolia Rally Organizasyonu’na, Aysen Akaryakıt’a, Uniteks’e ve gerek intercom gerek kask kamerası için Sena’ya çok teşekkür ediyorum.

M.: Son olarak eklemek istedikleriniz?

S.Ö.: Motoron’a da çok teşekkür ediyorum. Bizlere dergilerde ve medyada bir şekilde yer vermeniz, bizimle ilgili haberler yapmanız ve okuyucularla bizleri buluşturmanız çok önemli. Takip edenler bir şekilde bize ulaşmaya çalışıyor ve biz bir şekilde kendimizi onlara anlatmaya çalışıyoruz ama sizlerin de her zamanki gibi bu konuya el atmanız çok büyük önem taşıyor.