Yazar: Onurhan Fıçıcılar
Bu ay konuğumuz Yamaha’nın
Avrupalı rakiplerine minik scooterlar
kategorisinde verdiği şeker tadındaki
cevabı; XC 115 S, namı değer D’elight.
Bu ufaklığın işi zor hele en büyük rakibi
kendi küçük kardeşi “Cygnus L” iken.
Yamaha çokta güçlü olmadığı mini scooter segmentinde Cygnus serisi ile yakaladığı başarıyı D’elight ile pekiştirmeye çalışıyor. Yamaha’nın küçük cc li diğer scooter modellerinin aksine tasarıma çok önem veren D’elight’ın hedef kitlesi ise gençler, yeni başlayanlar, bayanlar ve büyük cc li motorunun yanında güzel görünen uygun fiyatlı şehir içi yardımcısı arayan deneyimli kullanıcılar. Japon üretimi küçük cc bir scooter için asıl hedef kitlenin pizza ve hamburger dağıtımı yapan şirketler olmaması da ilk sayılabilir. Yamaha D’elight’ın, kalite, tasarım ve ekonomiyi birleştirmek için uğraştığı gözlerden kaçmazken uygun fiyatıyla Avrupalı rakiplerine ya da kendi küçük kardeşine alternatif olabilecek mi?
TASARIM
Avrupai ve nostaljik görüntüsünü krom çerçeveli yuvarlak farıyla ve asimetrik bej rengi kadranıyla destekleyen D’elight’ta istenilen şıklık yakalanmış. Manetler, elcikler ve gidon sonunda kullanılan kapaklar bu fiyat ve segmentteki bir scooterdan beklenenden çok daha üstün kaliteye sahip. Bu kalite hissi kusursuz boya işçiliği, birbirine tam oturan kaporta ve sele seçimiyle destekleniyor.
Kontaktan açılan depo kapağı ise çok şık bir detay. Ancak aynı kalite hissinin siyah plastik aynalar ve gidonda bulunan düğmelerde korunamaması üzücü. Plastik aynalardansa krom aynaların bu scootera daha çok yakışacağı konusunda çoğu kullanıcının hemfikir olduğunu sanıyorum. Scooterın önündeki nostaljik görüntünün arkada yerini daha modern detaylarla bırakması best seller olmuş ve kendisinden 2.5 kat daha pahalı olan Vespa LX 150’ye bir gönderme. Konforlu selesi, metal yolcu tutunma kulpları ile Yamaha şık olduğu kadar işlevselde. D’elight, sevimli bronz ve beyaz ile gayet ciddi siyah olmak üzere üç gövde rengini kullanıcıların beğenisine sunuyor. Yamaha orijinal aksesuar kataloğunda bu minik scooter için krom koruma demirleri, krom yük taşıma kancası, krom renkli plastikten far kaşları, koyu renkli ön cam ve deri bacak bölmesi çantası sunuyor. Krom aksesuarlar sayesinde daha şık ve tarz sahibi bir görüntüye kavuşan D’elight, ön cam sayesinde de sportifliğe vurgu yapıyor. Bütün olarak bakıldığında tasarım konusunda sınıfı geçen D’elight kendisine küçük bir hayran kitlesi yaratmaya başladı bile.
DONANIM
114 cc’lik, 4 zamanlı, 2 sübaplı, hava soğutmalı motoru bu 98 kilo ıslak ağırlığa sahip tüysiklet scooterı üzerinde kendisi kadar ağır (96 kg) sürücüsüyle hiç zorlanmadan 100 km/h hıza ulaştırıyor. 7000 dd’da 7 bg güç ve 5500 dd’da 7.6 Nm’lik tork üreten başarılı motoru ortalama 2.2 lt’lik benzin tüketimiyle de övgü topluyor. Sessiz ve atak çalışma karakterine sahip motoru İstanbul gibi dik yokuşların bulunduğu bir şehirde dahi iki kişilik sürüşlerin üstesinden rahatlıkla geliyor. Önde 85 mm’lik hareket mesafesine sahip teleskopik çatal gerçekten iyi iş görüyor. Kendisinden çok pahalı olan rakibi Vespa LX 150’nin tek taraftan bağlantılı süspansiyonun aksine stabilitesini tümsek çukur ve bozuk zeminlerde de koruyan D’elight övgüyü hak ediyor.
Arkada ise 70 mm’lik hareket mesafesine sahip tek kollu süspansiyonu ise ön çatalın başarısının gölgesinde kalıyor. Sertlikleri iyi ayarlanan yaylar sayesinde scooterın sürüşü konforlu ve öngörülebilir. Frenlerde önde 180 mm’lik disk kullanan Yamaha mühendislerinin arkada 130 mm’lik kampana kullanması ise kötü bir tercih. Kampana fren tercihlerini maxxis marka lastiklerle birleştirmeleri ise fren mesafesini uzatan etken oluyor. Scooterın sele altı bagajı ise hiçbir marka jet kaskın sığmaması sebebiyle hayal kırıklığı yaşatıyor. Tabi ki küçük sele altı bagajının sebebi D’elight’ın küçük boyutları. D’elight gerçekten çok küçük. O kadar küçük ki ailenin en minik üyesi olan Cygnus L’den bile kısa, dar ve alçak boyutları şaşırtıyor. Boyutlarını kıyaslamak gerekirse en küçük scooterın (50 cc Honda Today) boyutları mm bazında (UxGxY) 1662x630x1030 iken D’elight’ın 1835x685x1080 olan boyutlarından sadece birazcık az olması D’elight’ın ne kadar küçük olduğunu gösteriyor. Yinede bu ufak boyutlarına rağmen kontağın hemen altında bir hayli büyük bir gözün bulunması pratiklik açısından yararlı.
KULLANIM
Boyutlarının ufaklığı sayesinde dar sokaklarda kullanması bir hayli zevkli olan ufaklık, trafiğin kilitlendiği noktalarda dahi kendine geçecek yer buluyor. Ancak çevre yolları ve trafiğin hızlı aktığı yollarda boyutları ve 98 kg. ağırlığı dezavantaj haline dönüşüyor.
Geçen araçların oluşturduğu türbülans kolayca dengeyi bozmaya yeterken viyadük ve köprü gibi rüzgarın hızlı estiği noktalardan geçmek ise korkutucu anlar yaşanmasına neden oluyor. 90/90 R12” ebatlı lastikleri ince tabanları sayesinde diğer 12” lastiklere sahip scooterlardan daha dengeli sürüş dinamiği sağlıyor. Çoğu küçük lastikli scooterın aksine özellikle virajlarda güven veren sürüşü D’elight’ın en büyük artılarından. D’elight’ın iyi olduğu bir diğer nokta ise motoru. Kağıt üzerinde cılız görünen motorun yüksek hızlara çıkma isteği ve tutumluluğu şahane. 4,4 lt’lik deposu sayesinde uzun süre benzin istasyonlarına uğramamak ise D’elight’ın bir diğer avantajı. Rampalarda artçıyla yapılan dur kalklarda biraz tutukluk yaşayan motor ilk birkaç metre de kendini toplamayı başarmasını ise enjeksiyon sistemine borçlu.
Maalesef bu ufaklığın başarılı olamadığı konularda var bunların en önemlisi arka fren. Arkada kullanılan kampana frenin hissi ve durdurma gücü vasat. Maneti elciğe yapıştırarak yapılan frenlemelerde dahi arka frenin yeterli durdurmayı sağlamadığı aşikar. Ön tarafta kullanılan disk frenin hissi ve durdurma gücü ise yeterince iyi ama kuru zeminde. Çünkü D’elight’ın bir diğer başarısız olduğu konu lastikleri. Maxxis marka lastiklerin kuru zemindeki performansı yeterliyken ıslak zeminde ülkemiz asfaltında muz kabuğundan pek farksız. Kötü lastik ve arka fren kombinasyonu ise yağmurlu günlerde rampa aşağı sürüşlerde başa büyük belalar açabilecek kadar tehlikeli. D’elight’ın bir diğer eksisi ise saati olmaması. Saatin kaç olduğunu bu ufaklığı sürerken öğrenmenizin imkanı yok. Minik bir scooter olmasına rağmen sürücüye ve yolcuya sunduğu oturma alanı ise geniş. Özellikle yolcuya açılıp kapanabilen tipteki motosiklet pegleriyle sunduğu bacak mesafesi etkileyici.
SONUÇ
Eğer uygun fiyatlı, hoş tasarım detaylarına sahip kaliteli bir şehir içi scooterına ihtiyacınız varsa, sahip olduğunuz scooterın size uzun yıllar sorun çıkarmadan hizmet etmesini bekliyorsanız, D’elight sizin için biçilmiş kaftan. Üstelik büyük deposu, kaliteli ekipmanları, 4640 TL’lik rekabetçi fiyatı, çok fazla sayıdaki yerli ve yabancı aksesuarlarıyla tasarım scooterları arasında kendine yer bulacak gibi. Yine de tasarıma çok önem vermeyip scootera da iki kişi binmem diyorsanız D’elight’tan yaklaşık 1000 TL uygun olan kardeşi Cygnus L’de yeterli şehir içi performansıyla doğru tercih olabilir.
Yorumlar
Loading…