Bu motor, insanı kesinlikle daha fazla gazlamaya zorluyor. Bu da haliyle tüketimi arttırıyor. Gazı çevirdikçe deli gibi devirlenmesi,devir yükseldiği halde gücün yumuşak ve sürekli gelmeye devam etmesi, ne yazık ki insanı gazlamaya teşvik ediyor
Geçen sayıda pistte test ettiğimiz Pulsar 200NS’i bu defa şehirde sürme fırsatı bulduk. Test için bize verilen araç, ilk aldığımızda 1.800 kilometredeydi. Sonra çoğunuzun takip ettiği 5.000 kilometreli bir Türkiye turuna çıktı, bununla ilgili Kuralkan’ın Facebook sayfasında da haberler çıktı. Motor gerçekten de acayip kilometre yapmış, 8.500 kilometrede bize teslim edildi. Sanıyoruz bu geziden sonra lastikler değiştirilmiş, yine orijinal Eurogrip marka lastiklerin yenisi takılmış. Kısa bir zamanda bu kadar kilometre yapmış, bir sürü test sürücüsünü de yakından tanımış bir araç olarak, çok kullanıldığı belli olmakla birlikte, motor oldukça diri duruyor. Haydi, gelin şehir içinde ne yapıyor ona bakalım.
Bajaj Pulsar 200 İstanbul Park Test
İlgili Foto / 24 Nisan 2015 | 14:05
Bajaj Pulsar 200 NS
İlgili Video / 27 Mayıs 2014 | 09:04
Ona bakmadan önce, motorla ilgili takip ettiğimiz sosyal medya haberlerine bakalım… Bizim pist testimizden hemen sonra, Kuralkan’ın görevlendirdiği iki kişi, üşenmediler, motorlara atladılar, sanırız kendi çizdikleri 5.000 kilometrelik bir Anadolu rotası çizdiler. Kimi kullanıcılar bu turu keyifle takip etti, hatta testçilerin uğradıkları şehirlerdeki bayilere giderek test sürüşü yapma fırsatı buldular. Yol hali, bazı yerlerdeki test sürüşleri iptal oldu, ya da yeri ve saati değişmiş anladığımız kadarı ile, testi kaçıranlar, firmayı haşladı. Van’dan mecburen gece geçilmiş. Okuyucu firmayı haşladı, Van fotoğrafı olmadığı için “motorları kamyonla mı taşıyorsunuz?” diye hesap sordu. Tam o esnada biz pistteki kısa testimizi bir “ilk sürüş” yani motorla ilk tanışma sürüşü başlığıyla yayınladık, seyirci sosyal medyada bizi haşlamış; “Pulsar reklamı” yapmakla suçlamış, titreşimden bahsetmediğimiz yazılmış.
Haşlamaya ve yermeye ne meraklı milletiz yahu! Kuralkan testini bilemiyorum ama, kendi adıma söyleyebilirim ki, pistte gazlarken titreşim dikkat edilecekler listesinde yukarılarda olmuyor. Titreşim var mı? Motoru aldık, eski Şile Yolu üzerinden daldık şehrin içine. Şimdi titreşimi merak edenler için yazalım, çünkü öncelikle ona dikkat ettik. Bir motorda titreşim olup olmadığı, genellikle motordan inince karıncalanan uzuvlarınız vasıtası ile anlaşılabilir. Daha doğrusu bu durum, en efektif anlama yöntemlerinden biridir. Yaklaşık 50 kilometrelik ilk gün şehir sürüşü sonrasında motordan indiğimde; popoda uyuşma yok, ayaklarda uyuşma yok, ama ellerde uyuşma vardı. Motor üzerindeyken bence kesinlikle titreşim hissedilmiyor, ama anlaşılan o ki, gidon sanılandan biraz daha fazla titreşmiş.
Bu motor, insanı kesinlikle daha fazla gazlamaya zorluyor. Bu da haliyle tüketimi arttırıyor. Gazı çevirdikçe deli gibi devirlenmesi, devir yükseldiği halde gücün yumuşak ve sürekli gelmeye devam etmesi, ne yazık ki insanı gazlamaya teşvik ediyor. Bu kadar gazlayınca da yakıt tüketimi 3,8-4litre/100 kilometre civarı seyrediyor. 6. Vites daha çok motorun daha az tüketmesi için biraz arabalardaki over-drive gibi çalışıyor. Yani 6. Vitese atıp 110’dan 130’a çıkmak isterseniz, hacim küçük-tork düşük olduğu için bu hızlanma zor oluyor. Ama 5’e düşerseniz, aynı deli gibi hızlanma istediği devam ediyor. Yüksek hızlara ulaşmak isteyenler motoru 5. Viteste gazlamalı, sonra 6’ya atmalı. Hız bahsi geçmişken; pistte 130’lu hızları görmüş, yine sosyal medya takipçilerinden azar işitmiştik! Efendim, 200’lük motor 130 mu yaparmış? 150’lerde dolaşmalıymış… Vallahi ben 150 yapamadım. Ama yapana veya yapabilene de mani olmak istemem. Düz ve açık yolda motor 140’ı rahatlıkla görüyor, ama devir göstergesi kırmızıya dayanıyor. Yokuş aşağı bağırta bağırta daha fazla yapabilir misiniz, bilemiyorum. Motoru kırmamak için şahsen ben kırmızı bölgeye geldikten sonra daha fazla zorlamadım. Şahsi fikrimce bu hacimde bir tek silindirli için gücü yeterli. İstanbul’da hız sınırı olan dümdüz tünellerde sabit hız olan 70’le giderken, 6. Viteste 5.000 devir/dakika okudum. Beğenmediğimiz noktalardan bir tanesi, bazı noktalarda, özellikle siyah mat boyalı yerlerde boya işçiliği sanılandan daha hassas olması. O sebeple, örneğin kontak bölgesine gelip yara açabilecek bir anahtarlık, ya da devasa anahtar grubu takmayın. Güzel ve denediğinizde etrafa temas etmeyen bir anahtarlığa tek anahtar takmanız tavsiye edilir. Depo ve plastik parçaların boya işçiliği daha iyi. Bazı kullanıcılar, gövde üzerindeki desen çıkartmalarını beğenmemiş, sökmüşler, denenebilecek bir uygulama.
Motorun oturuş pozisyonu öne doğru hafif yatık. Rüzgardan daha az etkilenmek adına, bu oturuş pozisyonu fena değil. Gidon turu şehirde bir miktar dar kalıyor, dolayısıyla biraz daha fazla olsa, her gün kullanan adam için trafikte aralarda hareket etmek daha kolay olabilirdi. Gidon genişliği iyi ayarlanmış, bunu beğendik, ama ayna pozisyonlarını beğenemedik. Daha doğrusu ayna kolları trafikte kullanmak için biraz kısa kalıyor. Tam sağ ve tam sol güzel görülse de, arkadan geleni görmek zor. Üstelik tam arkadan gelenin olduğu nokta, ne kadar ayarladıysam, tam dirseğe geliyor, sağa sola oynatmak kafi gelmiyor, kolu tamamen yukarı kaldırarak arkayı görebiliyorsunuz. Diğer taraftan, dar aynaların iyiliği, aralardan kolaylıkla geçilebilmesine izin veriyor. Hep yerecek değiliz ya, beğendiğimiz tarafları da oldu elbette. Motorun genelini beğendik. Kısa sürede bunca kilometreye rağmen sürüş kalitesi hala iyi. Değiştirilen lastikler, eskisiyle aynı olmasına rağmen bu defa şehir içinde oldukça güven veriyordu. Bu sebeple motoru alır almaz lastikleri değiştirin demiyorum, bu haliyle de, en azından lastikler eskiyene kadar, mevcut lastikleri keyifle kullanabilirsiniz gibi görünüyor. Arka frenin dozajlamasını çok beğendim. Çok basılırsa elbette kilitliyor, ama ön frene yaptığımız gibi limona basar gibi yavaşça basıncı arttırırsak harika tutuyor.
Motoru beğenmemin ana sebebi, sanki çok uzun süreden beridir buna biniyormuşçasına bir hissiyat vermesi. Belki bir sürü motora binmişsinizdir, ama bir tanesi aklınızda yer etmiştir, yıllar sonra bile binseniz o motor belki hala hoşunuza gider, çünkü sürüş kalitesi ve gaz hissiyatı iyidir. İşte o motor, bu motor! Biraz devirli ve çabuk hızlandığı için çok acemiler yine dikkatli olsun, ama işi bilenler, bu motorda hiç yabancılık çekmeyecekler. Üstüne üstlük, dişleri uzayacak, sağa sola saldırmaya başlayacaklar.
Yolcu selesinin altında küçük bir bagaj var. Buraya kask torbası ve ruhsat sığabiliyor. Aslında yer çok, belki bir şeyler daha sığar, ama içine sigorta kutusu konmuş, yer biraz daralmış. Sele sertliği en tartışılan konulardan, geçen sayıda da yazdığımız gibi selenin kendisi sert. Ama sürüş pozisyonu ve konforunu çok beğendik. Aşırı bozuk yollarda sert süspansiyonla birleşen sele yoldaki bozuklukları yeteri kadar yumuşatmasa da, zamanla çöken sele olmasından iyidir diye düşünüyorum.
Pulsar’ın Duke 200 ile karşılaştırması için tıklayınız
SONUÇ
İstanbul içinde 200 kilometre sürme fırsatı bulduğumuz Pulsar’ı ben yine beğendim. Öğrendiğim kadarı ile Temmuz ayında daha rahat bulunur hale gelecek olan motosiklet, kendi sınıfına yeni standartlar getiriyor. Bunlardan en önemlisi bizce gazlama potansiyeli. Şöyle bir düşünelim, bu fiyat sınıfındaki kaç motosiklet gazlama konusunda başarılı? Ben oturdum, biraz bakındım; sıfırı 7.300 liraya böylesine gazlayabilen başka bir motor aklıma gelmedi. Varsın eller biraz uyuşsun, popo biraz acısın, yüzünüze gelecek gülümseme konusunda garanti veriyorum.
İkinci görüş: Sinan Şen (Motosiklet motoru uzmanı)
Bugün test etme fırsatı bulduğum motosikleti çok beğendim. Kullanırken çok dengeli, sağ-sol viraj yatışlarında gidon hakimiyeti çok güzel, frenler güçlü kuvvetli, fren esnasında motorun herhangi bir yerinde kontrol kaybı yaşanmıyor, hızlanırken gazı açtığınızda her viteste ve her devir bölgesinde yeterli çekiş-güç var. Güç devir bandının her yerinde eşit geliyor, özellikle bu noktayı çok beğendim. Fiyat olarak commuter sınıfında yer almasına karşın, boyutları ve sürüş özellikleri bakımından normal bir motosikletten hiçbir farkı yok.
TEKNİK ÖZELLİKLER
Silindir Hacmi: 199.5cc
Motor: Enjeksiyonlu Tek Silindir – 4 Valf – 3 Buji
Maksimum Net Güç: 23,52 ps 9500 dev/dk
Maksimum Net Tork: 18,3 Nm 8000 dev/dk
Soğutma Sistemi: Su Soğutmalı
Aktarma: Zincir
Şanzıman: 6 Vites
Ateşleme: 3 buji ile Digital CDI
Çalıştırma: Elektrik
Aks Arası: 1363 mm
Yüksüz Ağırlık: 145 kg
Yakıt Tankı: 14,3 litre
Ön Süspansiyon: Sürtünmeyi önleyici burç ilaveli teleskopik amortisörler
Arka Süspansiyon: Nitrox gazlı tekli amortisör
Ön Fren tip/boyut: Disk / 280 mm
Arka Fren tip/boyut: Disk / 230 mm
Ön Lastik: 100/80 – 17 52P Tubeless
Arka Lastik: 130/70 – 17 61P Tubeless
Fiyat: 7.371 TL
Yorumlar
Loading…