KTM 2017 Enduro

Yazar: Alişan Fidan

Avusturyalı üreticinin söylediğine göre bu yıl çıkan her offroad modelinde yeni şasinin yanı sıra daha iyi performans sergileyen yepyeni motorlar kullanılmış. Gelin beraber incelemeye devam edelim…

Zaten çok hafif olan EXC modellerinde tam beş kiloya varan hafifleştirmeler yapılmış. Ağırlıklar daha ortaya ve alta alınmış ve bu sayede yol tutuş daha iyi hale gelmiş. WP markalı süspansiyonlar ise ağırlığı düşürmek için tekrardan güncellenmişler ve heryerde en iyi şekilde çalışacak ayarı bulmak firmanın söylediğine göre daha kolay olmuş.

Şasi tasarımları firmanın test sürücülerinin, mühendislerinin ve KISKA tasarım ofisinin beraber çalışmaları ile geliştirilmiş. Sürücü ve motosiklet arasındaki bağı güçlendirmek için olabildiğine çalışılmış. Seleler geçen seneye göre daha alçak hale gelirken parça birleşim yerleri de elinize ayağınıza dolanmayacak şekilde tasarlanmış. Yeni şasinin geniş fakat daha alçak profili ile torsiyonel rijiditenin %20 arttığı, aynı zamanda süspansiyondan gelen enerjiyi dikey yönde %30 daha iyi absorbe edeceği söyleniyor. Şasi geçen yıla göre 300g daha hafif. Yeni subframe daha güçlü ve hafif bir aluminyumdan tasarlanmış ve 900gr’dan birazcık daha az ağırlığı ile geçen yılki aynı parçaya göre %20 daha hafif. Geçen yıl ilk kez piyasaya sürülen “No Dirt” özellikli aralarına toz ve çamur girmeyen pegler bu yıl daha da geliştirilmiş. Bu pegler EXC modellerinde sürücüyü SX modelinde olduğundan 6mm daha yüksekte tutuyor fakat eğer sürücü isterse bunları kolaylıkla birbirleri arasında daha alçak olanla değiştirebiliyor.

White Power firması tarafından tasarlanmış XPlor 48 ön maşalarda kompresyon solda iken rebound ise sağda. Her maşanın üzerinde bulunan ayarlama mekanizması ile kompresyon ve rebound ayarlanabilir hale getirilmiş. Buna ek olarak daha uzun ve izole edilmiş hydro-stop eklentisi ile süspansiyonun dip vurması denen olayın önüne geçilmeye çalışılmış. Tam 300MM’lik hareket alanı ile sürücü arazide rahat ettirilmeye çalışılmış. Bu arada bu parçada da geçen yıla oranla 200gr’lık bir hafifleme var. 2016 yılında yine bu parçada tam 1.5kg’lık bir hafifleme yapılmış olduğu hala aklımda. Yani baktığınız zaman son iki yılda sadece ön süspansiyonda 1.7kg’lık bir hafifleme var.

Arka süspansiyonda ise yine White Power’ın XPlor süspansiyonu kullanılmış. KTM’in yeni şasi ve arka maşa mimarisi göz önüne alınarak terkardan tasarlanmış arka süspansiyon, arka maşanın üst kısmına direkt olarak bağlanmış. Bu sayede daha progresif sönümleme elde edilirken, daha ufak piston kullanımı sayesinde daha geniş rezervuar alanı elde edilmiş. Toplam boyut merkeze doğru 2.5mm küçülürken bu parçadaki ağırlık kazanımı 600gr olmuş. Bu arada yeni maşa mimarisi sayesinde bu süspansiyon artık merkeze 5mm daha yakın ve bu sayede hem arka maşaya hem de şasiye ortalama alarak aynı yük biniyor. Tabii olarak bunlar sürücünün daha rahat etmesini sağlıyor.

Bunun dışında 4 zamanlı tüm motorlarda da büyük geliştirmeler olmuş. Özellikle de 350 EXC-F’in gelişimi gördüğüm kadarıyla muazzam. Bir 450’lik gücüne ulaşan motosikletin kalbinde 1.9KG’luk bir hafifleştirme olmuş ve bu hafifleştirmelerle beraber motor, 28.5KG gibi bir rakama düşmüş. Euro 4 emisyonlarına da uygun hale getirilen motorda, Keihin’in enjeksiyon beyin sistemi kullanılmış. Yine bu firmanın hazırladığı seçilebilir sürüş modları sayesinde yarışın tam ortasında başka moda geçerek daha farklı gaz tepkileri almak mümkün.

KTM 125 XC-W

Kendine has tepkileri olan 2 zamanlı motorlar da bu geliştirmelerden nasibini almış. Seversiniz ya da sevmezsiniz bilmiyorum ama bence 2 zamanlı motorlar enduro kültürünün bir vazgeçilmezi. 2017 yılında 125 EXC modeli 125 XC-W ile değişirken 200 EXC ise 150 XC-W ile değişmiş. Bu iki motosikletin kullanım alanı homologasyon derdinin olmadığı kapalı alan yarışları olmuş. Ayrıca emisyon durumlarından dolayı bu iki motosiklete plaka çıkartılamıyor.

Geçen yıl kullanılan Keihin Karbüratörlerin yerine bu yıl Mikuni TMX kullanılmış. 2 zamanlı motorlar zaten hafiflikleri ile biliniyorlar ve KTM bunu bir adım daha öteye taşıyarak geçen yıla oranla motoru tam 2kg daha hafifleştirmiş. Yani şu anda 125 XC-W modeli, paranın satın alabileceği en hafif enduro modeli.

KTM 250 EXC

Sınıfının en çok tutulanı 250 EXC’ye gelirsek eğer o da bir sürü şeyde güncelleme görmüş. Fiyat performans oranı ile öne çıkan 250 EXC, özellikle de haftasonu enduroya gidip eğlenmek isteyen kullanıcıları hedef almış. Bu motosiklette de Keihin yerine Mikuni TMX kullanılımış. Yine çeşitli hafifleştirmelerin yapıldığı motor bu yıl daha rafine hale gelmiş.

Gelelim sürüş hislerine; Bu kadar hafifleştirme mutlaka hissedilmeliydi. Görünüşleri geçen yıla oranla bariz daha kompakt hale gelen motosikletleri denemek için can atıyordum. Şakir Şenkalaycı’nın bize önderlik edeceği yaklaşık 40-45 dk sürecek bir tura çıkacaktık. Tur sırasında da motosikletleri değiştire değiştire deneyecektik.

Önce 350 EXC-F’i alıyorum. 4 zamanlı motorunun verdiği homojen güç cidden sizi rahat hissettiriyor. Alt devirdeki torklu yapısı sayesinde de gazla pek oynamaya gerek kalmadan fır fır ilerleyebiliyorsunuz. Enduro bilgisi olmayan ve en son geçen yılki KTM Enduro lansmanında araziye çıkan bendeniz için bile fazlasıyla kolay kullanıma sahipti. Hatta bir ara bunlar mı iyice bisiklet gibi oldu yoksa ben mi sürmeyi öğrendim? diye bile düşündüm. 4 veya 5 kez düştüm ama motor hala sapasağlamdı. Fren maneti bayağı bir eğilmişti fakat biraz abandıktan sonra o da gidebilecek seviyeye düzeltilmişti. Sonradan öğrendim ki KTM tüm endurolarında esnek fren maneti kullanıyormuş. Yani bu da esnek fren manetleri sizi bayağı bir masraftan kurtarabilir zira enduro yaparken benim gibi amatörseniz bol bol düşüyorsunuz.

Ardından parkurun ortasında 2 zamanlı 250 EXC’ye geçiyorum. Aman tanrım o nasıl bir gaz tepkisi öyle? Gazı açmak için mikronluk hareketiniz yetiyor. Geçen yılki model daha bir sapıktı ama onu kabul etmek gerekiyor. 2 zamanlı içimdeki gazcıyı ortaya çıkartıyor ve her bulduğum boşlukta yanlamaya başlıyorum. Yerin kumlu olmasından dolayı başarısızlıkla sonuşçanan birkaç tek teker denemesinden sonra dersimi alıyorum ama motosiklet beni ileri atılmaya zorluyor. 350 EXC-F’de hafifti fakat bunun hafifliği gerçekten bir başka. O kadar kolay biçimde sağa sola atıyordunuz ki gerçekten bisiklet rahatlığındaydı. Debriyajının yumuşaklığı ve kolay kontrol edilişi sayesinde benim gibi neredeyse hiç enduro tecrübesi olmayan birinin bile hayatta kalmasını sağladı.

Günü bu iki modeli deneyerek bitiriyorum. Gerçekten bisiklet kolaylığında kullanımı ve içerdiği yüksek teknolojiyle KTM markası enduro motosikleti konusunda çıtayı her geçen gün biraz daha ileriye taşıyor. Bir sonraki yıl neredelerden neyi hesap edip daha hafif bir motosiklet yapacaklarını merakla bekliyorum.