Yamaha 125’likten 1000’liğe kadar olan çıplak serilerine “Dark Side of Japan”(Japonya’nın karanlık yüzü) diyor ama aslında hem satışlar hem de motorların verdiği keyif bakımından MT serileri markanın tarihinde pırıl pırıl bir sayfa açmış durumda.
2014’ün başından bu yana üretilmekte olan MT-07 de kendi sınıfında büyük başarı elde etmiş iyi bir motor olduğu için Yamaha bu yıl motora ufak dokunuşlarla yaptığı makyaj ile biraz daha mükemmelliğe yaklaştırmaya çalışmış. Yamaha Türkiye yetkilileri ile birlikte İspanya Malaga’ya uçtuk, dağ yollarında motorda yapılan değişiklikleri test ettik.
2014’ten bu yana satılmakta olan MT-07’nin piyasada çok rakibi yok. Dünya genelinde bu kadar ucuza bu kalitede ve bu denli tatminkar motor bulmak zor. Döviz kurları, ek %20 gümrük vergisi ve bunların üzerine dünya vergi tarihinde bir ilk olarak “verginin vergisini” ödediğimiz mali sistemimiz yüzünden 2014’te çıktığında 17 bin lira ile başlayan fiyatının bugün 39.200 liraya dayandığını bir kenara bırakacak olursak, MT-07 halen pek çok insana keyif ve heyecan dolu bir sürüş vadediyor.
Elbette piyasada oldukça güçlü rakipleri yok değil. Yamaha bu denli popüler motorunun zamana yenik düşmemesi için bu yıl kendi söylemleri ile motoru “olgunlaştırmaya” karar vermişler. MT-07 2017 yılında dünyada 25.400 adet, Avrupa’da 17.170 adet satılmış. 2014 yılından bu yana dünyada toplam 120.500 adet satılmış, Avrupa’da 68.500 adet. 2017 yılında Yamaha’nın Avrupa’daki toplam motosiklet grubu satışlarının %21,5’u MT-07. MT-07’nin başarısı, bu sayılara bakında daha iyi anlaşılabilir. Markanın satış adedinin %21,5’unu tek başına MT-07 oluşturuyor. Dünya genelinde yaptığı satışın %51’ini 2017’de Hyper Naked dedikleri MT serisi, bunun da yarısını MT-07 oluşturuyor. Durum böyle olunca MT serisinin güncelliğini sağlamanın Yamaha için neden bu denli önemli olduğunu anlamaya başlıyoruz.
Peki bu yenileme çalışması için genele bakarsak neler değişmiş? Kısaca bahsedelim. MT-07 sorunsuz bir motor bloğuna sahip. Sübap kontrolleri 40 bin kilometreye kadar uzatılmış. Bu kilometreyi gören kullanıcı sayısı henüz düşük, üstelik ilk sahiplerinin bu kilometreyi görmesi zor olduğundan, aradan büyük bir bakım eksilmiş oluyor. Yağ değişimi 10 binde bir. Bu açıdan bakıldığında motorda herhangi bir problem yok. Karakteri de çok seviliyor. ABS’li versiyonlar acemi kullanıcı için daha tercih edilebilir, çıplak bir motor olduğu için de bozulabilecek veya şikayet edilebilecek pek bir donanımı da yok.
Şikayet gelebilecek yerleri biraz yumuşak kalan süspansiyonları, iyi aydınlatan ama görsel olarak küçük denilebilecek ön farı, estetik anlamda biraz alçak kalan benzin deposu. Yamaha da geliştirme anlamında bu noktalara yoğunlaşmış. Motoru olgunlaştırmak adına görsel olarak MT-09’un görünümüne yaklaştırmış ve Süspansiyon konusundaki dersine gerçekten çalışmış. Gelin şimdi biraz daha detaylı bakalım.
Herkes için bir Yamaha:MT-07
2018 MT-07’si yediden yetmişe herkese kollarını açıyor. A2 ehliyete uygunluk için gençlere, çıplak motor ile şehirde günlük kullananlara, tek tekerci apaçi dostlara, “dar virajlı yollarda alayınızı geçerim” diyenlere, kadın veya erkek sürücülere, herkese uygun bir motor yapmışlar. Hal böyle olunca her boydan insanın ergonomisine uygun olması gerekir diye düşünerek yüksekliğini tekrar çalışmışlar. Sele yüksekliği ayarlanamıyor ama 1.77m boyumla ben son derece rahat her iki ayağımı da yere basabildiğime göre; biraz kaykılarak 1,60-1,65’ler de kolaylıkla binebilirler gibi görünüyor. Herkese güven ver bir motor gaz tepkisi, neredeyse durduğu yerde dönmesine imkan veren bir gidon hareketi, kullanımı çok kolay ve hafif bir şasi. Yamaha herkesi bu motor ile kendi dünyasına çekmeye (ve orada kalmaya) iknaya çalışıyor.
Tasarım
Yamaha’cılar ilk olarak tasarımdan yola çıkmışlar. Herkesin beğendiği bir aracı nasıl daha çekici hale getirebilirsiniz? Bu konuda şirket kartını yine çok beğenilen MT-09’dan yana oynamış. Deponun biraz alçakta kalan giysileri yeniden ele alınmış. Üst üste binen katmanların sayısı azaltılarak hem o bölge yapısal anlamda sadeleştirilmiş, hem de kil ile yapılan çalışma modelinde deponun giysileri şekil olarak biraz daha büyütülmüş. Deponun genel çizgisi sayesinde motor eskisinden biraz daha büyük ve kalıplı duruyor. Bunu sağlayan bence ikinci en önemli detay da ön farın büyümüş olması. Eski fardan aydınlatma olarak kimsenin şikayet ettiğini duymadık ancak tasarım bakımından depo büyüyünce gördüğümüz kadarı ile farın da büyümesi gerekmiş. Mt-09’un 2017 öncesi farının bir benzeri bu motor için tasarlanmış. Bizim fikrimizce yeni far motora yakışmış. Tasarım bakımından son olarak ise arka kuyruğu ele almış ve giysilerini değiştirmişler. Bu bölüm de hiç fena görünmüyor. Led stop da eskisinden farklı ve MT’nin V’yi andıran simgesine benziyor.
Tasarım bakımından çıplak bir motorda ele alınabilecek son nokta da sele grubu. Yenilenen depo üzeri giysilerle birlikte sürücü selesi deponun iki yanına doğru genişletilmiş. Bu sayede deponun dizlerle daha iyi tutulması sağlanıyor ki, dağ yollarında sürdüğümüz 240 kilometre boyunca seleden çok memnun kaldık. Yolcu selesi de sele grubunu tamamlar biçimde eskisine göre daha dolgun tasarlanmış. Altını açtık baktık, yolcu selesini anahtarla açıp çıkarttıktan sonra gelen metal kapağı aldığınızda, altında büyükçe bir alet çantası ve ruhsatı koyabileceğiniz su geçirmez bir kap bulunuyor. Bunun haricinde sele altında herhangi bir şey koyabilecek bir alan bulunmuyor. Motorun sele-gidon-ayaklık üçgeni eskisine oranla bir parça yükselmiş. Yamaha’nın söylediğine göre daha yüksek bir sele aksesuar kataloğunda olacakmış. Dolayısıyla daha uzun boylu sürücülerin bacakları bu sayede daha rahat edebilir gibi görünüyor.
Tasarım bakımından bir son söz söyleyecek olursak, özellikle sokakta dururken yeni MT- 07’yi beğeneceğinizi düşünüyoruz.
“Bol gazlamalı bir sürüşte, ön tekerleğin yere eski MT-07’den daha iyi bastığı hissedilebiliyor.”
Özellikle daha büyük ön farlı görünümü ve büyütülmüş şişkin depo giysileri ile eskisine oranla daha büyük bir motormuş gibi durmasının verdiği havayı biz beğendik.
Yol İzlenimleri; Süspansiyonlar
2018 MT-07’yi test etmek için İspanya’nın Endülüs bölgesine; Malaga ve çevresine gittik. Birlikte gittiğimiz Yamaha Türkiye yetkilileri her türlü sorumuzu açık yüreklilikle cevaplandırdı. 35 test motorunu 4 ayrı gruba dağıtmışlar, biz Fransız ve Belçikalı gazetecilerin olduğu gruptaydık. Fotoğraflarda ve fuarlarda motorun statik anlamda değişen yerlerini görmüştük ama en önemli değişen olan süspansiyonları anlayabilmek için yol testi önemliydi. Bu motorun kullanım kolaylığının hastasıyız! Gidon çapı nefis. Dayandığı sağ ve sol noktalar öylesine geniş açılı ki, Malaga’nın yazlık köylerinden geçerken yaptığımız dar manevralarda motor sanki olduğu yerde dönebilecekmişçesine kolay kontrol edilmesi çok iyiydi. Önce 20 kilometre kadar şehiriçinde sürdük, ardından dağ yollarına sardırdık. İlk etap geniş virajları olan hızlı bir tırmanıştı. Gazlaya gazlaya bir hal olduk. Yol nisbeten düzgündü. Sportif sürüşe rağmen ön süspansiyonlar eskisine göre biraz daha sert olduğunu daha iyi bir geri bildirim ve güven veren ön tutuş ile kendilerini gösterdiler. Viraj girişlerinde gaz kesip viraj içine doğru yattığınızdaki sakinlik motora güven duymanızı sağlıyor. Gazı açıp motoru viraj çıkışına doğru şahlandırdığınızda ise -her ne kadar ön hafiflemeye başladıysa dayayların ve hidroliğin iyi iş yaptığını ve önün gezinmediğini anlayabiliyorsunuz. Elbette ani frenlerde bu tip bir süspansiyondan bekleneceği üzere bir miktar dalma hareketi yapıyor ancak bu esnada arka tekerleği hala yerde tutmayı başarıyor. Bol gazlamalı bir sürüşte, ön tekerleğin yere eski MT-07’den daha iyi bastığı hissedilebiliyor.
Motoru bu kadar överken şunu da açıkça ifade edelim; bu motor bir MT-10SP değil, Yamaha’nın Hypernaked’lara giriş motoru. Yani elbette üzerinde Öhlins ve Öhlins’le donatılmış hissiyatı yok. Ancak önceki MT- 07’ye göre süspansiyonları kesinlikle daha iyi. Motorun sürüş karakteristiği de o denli güzel ki, insan bir süre kullanınca “MT-10’a gerek var mı ki?” diye kendi kendine soruyor. Buradan yola çıkarsak yolda değil de piste gidersek, süspansiyonlar elbette yumuşak kalabilir. Ancak yol sportifliğinde mükemmel olmuşlar diyebiliriz.
Arka süspansiyona gelirsek; eski yaya göre yeni takılan yayın helezonları daha açık aralıklı ve daha sert tasarlanmış. Geçtiğimiz yıllarda Moto-Cage modeline takılan ve şasiyi daha rijid hale getirdiği söylenen demirler yüzünden “normal MT-07’lerde virajda şasi buruluyor” gibi bir söylenti çıkmıştı. Açıkçası eski motorun virajdaki bu hissiyatı bize daha çok yumuşak kalan arka süspansiyonunun eseri gibi geliyordu. Şimdi yeni süspansiyona konulan daha sert yay ve rebound(geri sekme) ayarı sayesinde motoru kendinize ve ağırlığınza göre daha iyi ayarlayabiliyorsunuz. Bu sayede Marbella’nın üzerindeki tepelerdeki hızlı virajlarda, 120 üstü hızlarda dahi motorun arkası son derece güven verici idi. Bunu deneyip görmeniz lazım, umuyoruz ki Yamaha Türkiye bir test motoru açar ve almak isteyenler önce kendisi deneyip bu durumu görebilir.
Birlikte sürdüğümüz Fransız gazeteci dostumuz François, kendisinin günlük hayatında kullandığı 40 bin kilometrede 2014 bir MT-07’si olduğunu söyledi. Önümüzde sürekli tek teker yaparak gittikten sonra, dağların arasında kovboy barı benzeri bir kafede su içmek için durduğumuzda “bu alet eski 07’den kesinlikle farklı ve daha iyi” dedi. “Alır mısın?” diye sorduk. Almazmış. Kendi MT-07’sinin arka süspansiyonu laçkaya dönmüş, onunla daha iyi teker yapılıyormuş. Gülüştük. Buradan da anlaşıldığı kadarıyla ön ve arka süspansiyon dengesi öylesine muntazam olmuş ki, MT-07 artık daha stabil ve rahat bir sürüşe sahip hale gelmiş.
Yol İzlenimleri; Motor
Yamaha’nın paralel 2 silindirli bu motoru gerçekten efsane. 270 derecelik ara ile yaptığı patlamalar sayesinde adeta V2 gibi çalışan, torku bir acayip, hızlanması bu kadar rahat, üstüne de bu kadar sorunsuz olunca, insan hayran kalıyor. Euro4 egzoz sebebiyle 2-3. vites arasındaki çekişi eskisine sürüşler için çok uygun. 4-5-6’da herhangi bir yerde gazı açsanız bile rahatça hızlanması takdire şayan. Bu da MT-07’nin en önemli özelliklerinden biri.
Sonuç
MT-07 görünüş olarak Milano ve İstanbul’daki fuarlarda bize “yılın fırsat motoru” gibi görünmüştü. Sürüş sonrasında doğru bir tahminde bulunduğumuzu biraz daha iyi anladık. Gaz kontrolü daha yumuşak, selesi ve oturuşu daha konforlu, süspansiyonları hem yola, hem sportif sürüşe uygun bir motosiklet… Bir sürücü daha başka ne isteyebilirki? Ha, evet, biraz daha rüzgar koruması olabilir ama bu motorun önceliği o değil. Fiyat? 2018 modeller Mart ayı itibarı ile 39.200 liraya satılıyor. Benzer kılıkta, biraz daha güçlü (ama bir MT-09 olmayan) 2 silindirli KTM Duke 790’ın 70 bin liraya satıldığını düşünecek olursanız, MT-07 sürüş özellikleri ile kaçırılmaz bir fırsat diyebiliriz. Beğenmediğiniz hiç mi özelliği yok derseniz, bizim ve genel olarak teste katılan gazetecilerin genel kanısı üzerindeki Bridgestone S023’lerin hamurunun biraz sert tarafta olduğu, İspanya’da olsak dahi Şubat sabahının serinliğinde zor ısınmasıydı. Yeni yapılmış asfalt dağ yollarında yağmura denk geldik, rehberimizin söylediği kadarıyla yol kuruyken bile çok kayıyormuş, haliyle ıslakta biraz daha kayganlaşmıştı, hızımızı düşürdük. Sıcak havada tekrar bir bakmak gerektiğini düşünüyoruz. Teste katılan hemen herkesin bir diğer düşüncesi de, aslında çok havalı duran 180’lik arka lastiğin MT-07’de aslında 160’lık olması gerektiğiydi. Motor bu sayede daha iyi yol tutabilir ve çok daha hareketli hale gelebilirdi ancak tüketici 180 isterken Yamaha’nın 160 takmasına gerek yok elbette.
Son bir ekleme de A2 ehliyet sahiplerine geliyor. Yamaha Türkiye yetkilileri A2 ehliyetlilerin kullanımına uygun 35kW’lik modeli Türkiye’ye getirmek için çalıştıklarından bahsettiler. Bu konudaki tek dezavantaj; düşük güçteki motorun normal bir MT-07’den fiyat bakımından hiçbir farkı bulunmaması. A2’den A sınıfına geçildiğinde ise motoru normal güce döndürmek için şu an için 2 bin lira tutarındaki bir teknik parça grubunun satın alınması gerekiyor.
Yorumlar
Loading…