Motosiklet tercihlerimizde yakıt sarfiyatının ya da karbondioksit salınımının ne kadar etkisi oluyor? Hangimiz sıfır CO2 salınımı yapan bir motosiklet için o senfonik egzoz patırtısından vazgeçebilir?
Hangimiz az yakan, ağırcanlı bir commuter motosikleti, üç haneli hızlara çıkması milisaniyeler süren bir uzay mekiğine tercih eder? Peki, bu saltanat ne zamana kadar sürecek? Kaç yıl daha kapımızdaki canavarın deposunu doldurmaya yetecek kadar petrolümüz olacak?
Tüm Dünyada petrol rezervlerinin azalması ve artan benzin fiyatları çoğumuzun tadını kaçırıyordur diye tahmin ediyorum. Bu durum o denli ciddi ki, bırakın otomobil üreticilerini; motosiklet üreticileri bile alternatif enerjilerle çalışan motosikletler geliştirmek üzerine çalışıyorlar. Buna yakın zamanda gerçekleştirilen EICMA 2014 fuarında gördüğümüz, Suzuki Burgman’ın hidrojen yakıt hücreli versiyonu ve KTM’in elektrikli Freeride-e’si örnek verilebilir.
H.W.Libbey’nin patentini ancak Aralık 1897’de alabildiği “Elektrikli Bisiklet”
Bir çoğumuz elektrikli motosiklet fikrine yeni yeni alışsak da, aslında ilk “elektrikli bisiklet” patent başvurusu 19 Eylül 1895’te Canton, Ohio’dan Ogden Bolton Jr. tarafından yapılmış. Bundan tam 12 gün sonra “elektrik bisiklet” adıyla Hosea W. Libbey’in patent alması da ilginç olmuş. Popular Mechanics Dergisi’nin Ekim 1911 sayısında bahsedilen elektrikli motosikletin ise 160km menzili varmış ve sadece 3 farklı hızda sürülebiliyormuş; 6.5km/h, 24km/h ve 56km/h. Elektrikli tren gibi yani.
İkinci Dünya Savaşı sırasında bu gelişmeler biraz yavaşlasa da, 80’li yıllarda hız kazanmış. 14 Haziran 2009’da Man Adası’nda elektrikli motosiklet yarışı TTXGP ( TTZero ), Isle of Man yarışlarına ilk kez dahil edildiğinde; Rob Barber elektrikli motosikletiyle 140.71 km/h’lik bir ortalama tutturmayı başarmış. Geçtiğimiz yaz ise John McGuinness, Honda – Mugen Shinden San elektrikli motosikletiyle 188.88km/h ortalama hıza ulaşarak rekor kırmıştı.
John Mcguinness, Shinden San ile 2014 TTZero’da
Bugün Avrupa ve Amerika menşeili pek çok elektrikli motosiklet üreticisi olmasına rağmen, dünya elektrikli motosiklet pazarı Çin tarafından domine ediliyor. Öyle ki 2013 yılı verilerine göre Çin, 9.4 Milyon adet elektrikli motosiklet ihraç ederken, bu rakam Amerika’da 2bin adetlerde kalmış.
Her ne kadar ülkemizde bu alandaki gelişmeler “elektrikli bisiklet” adı altında plakasız ve ehliyetsiz olarak kendini gösteriyor olsa da; öyle görünüyor ki, genel kullanıma açık alternatif enerjili motosikletler yakın zamanda daha da yaygınlaşacak. Çok yakında elektrikli motosiklet kategorisi pist yarışlarını heyecanla izleyip, elektrikli “Touring” motosikletiyle Avrupa turu yapanların gezi yazılarını okuyabileceğiz.
Ancak burada aşılması gereken bir sorunla karşılaşıyoruz: Elektrik motorlarının ilk kalkış anlarından, ilk devirlerinden itibaren çok yüksek tork üretmesi ve bu gücü kontrollü bir şekilde arka tekerleğe iletebilmek.
Bu gücün emniyetli ve kontrollü şekilde arka tekerleğe aktarılabilmesi için, tıpkı bazı üst düzey benzinli motosikletlerde kullanılan çekiş kontrol sistemleri gibi akıllı kontrol sistemlerine ihtiyaç duyulacağını düşünüyorum.
Benim adım, Ahmet Fırat Kırmızı. Süleyman Demirel Üniversitesi, Elektrik – Elektronik Mühendisliği son sınıf öğrencisiyim ve yaklaşık 4 yıldır motosiklet kullanıyorum. Elektrik motorlarındaki yüksek gücün emniyetli ve kontrollü şekilde arka tekerleğe aktarılması ihtiyacından yola çıkarak, “Elektrikli Motosikletler İçin Çekiş Kontrol Sistemi” adlı bir bitirme projesi üzerinde çalışıyorum.
Tasarladığım sistem temelde, günümüz çekiş kontrol sistemlerine benzer şekilde; ön ve arka tekerleğin hızlarını anlık olarak karşılaştırarak, motosikletin yatış açısı ve gaz kolu pozisyonunu da kontrol edip, arka tekerleğe iletilen gücü azaltmak – kesmek üzerine çalışacak.
Aslında yapmayı planladığım şey, mevcut çekiş kontrol sistemlerini elektrikli motosikletlere uyarlamak ve elektrik motorlarının ilk kalkış sırasındaki ani tepkilerini yumuşatmak, böylece alışılmış gaz kolu hissini elektrikli motosikletlerde de hissedebilmek.
Bu sistemle, hem gelecekte yaygınlaşması beklenen elektrikli motosikletleri daha güvenli, daha konforlu bir hale getirmeyi, hem de daha tercih edilebilir kılmayı amaçlıyorum. Yoksa kim gaz kolu ON-OFF düğmesi gibi işleyen, en ufak hatanızda bile sizi üzerinden atacak kadar acımasız, keyifsiz bir motosikleti sürmeyi ister ki? Üstelik egzoz sesi bile yokken…
İşte bu amaçla; sistemi daha yüksek performansla çalışır, farklı hava ve yol durumlarında daha iyi tepki verir hale getirmek için, dolayısıyla daha keyifli bir elektrikli motosiklet için yardımınıza ihtiyacım var. Ne kadar çok sürücüye ulaşıp ne kadar çok bilgi toplayabilirsem o kadar başarılı bir sistem geliştirebileceğime inanıyorum. Bu yüzden lütfen, çekiş kontrol sistemine sahip motosikletinizle yaşadığınız tecrübelerinizi, bu sisteme sahip olan ve olmayan motosikletlerinizden farklı hava – yol şartlarında aldığınız tepkileri karşılaştırıp benimle paylaşın. Mevcut sistemlerde gördüğünüz eksiklikleri, “keşke böyle olsa” dediğiniz noktaları bana yazın. Önerilerinizi ve tecrübelerinizi firatkirmizi@gmail.com adresine bekliyorum. Hepinize şimdiden teşekkür ederim.
Yorumlar
Loading…