Yazar: Motoron
Yıllardır motokros ve enduro
yarışlarında rakibi olmayan KTM
markasının artık en büyük rakibi
üvey kardeşi Husqvarna. Avrupa’da
bazı kişiler Husqvarna için beyaz
KTM adını takmış bile…
Husqvarna’nın Husaberg ile birleşmesi sonucu oluşan yeni 2014 modellerin testi için Dünya Motokros Şampiyona’sının her yıl organize edildiği İşveç’te ki BMK Uddevalla pistine davet edildik. Motosikletleri test ederken ülkemizin önemli genç yarışçılarından Sinan Memnun bizimle beraberdi.
İsveç, çok güzel bir ülke. En büyük özelliği de suç oranının çok düşük olması. Öyle ki cüzdanını bir ağacın altına bırakırsan bir ay sonra gidip aynı yerde bulabileceğini söylüyorlar. Bu bizim için çok ters bir durum, hatta abartılı bile diyebiliriz. Ama olsun böyle güvenli bir ülkede olma hissi harika. Tabi bu harika durum sadece yarın sabaha kadar sürecek…
Otelden sabah erken saatte çıkıyoruz. Otoparkta bizi İsveç’e ters bir durum bekliyor. Arka cam kırılmış ve Sinan’ın motokros kıyafetleri çalınmış. Zaten bu kadar iyi bir ülke sadece hayal olabilirdi. Bir iki saatlik gecikme sonucu Uddevalla pistine ulaşıyoruz. Husqvarna yetkilileri kıyafetler konusunda bize yardımcı oluyor. Sinan da motosikletlerin heyecanı ile çalınan kıyafetlerini pek fazla dert etmeden hemen teste başlıyor. Test aralarında Sinan’a soruyorum.
Motoron: Sinan, Husqvarna’nın 2014 modellerini test ettik sen eski Husqvarna’ları da biliyorsun arasında fark var mı?
S.M: Bugün 125’inden 501’ine Husqvarna’nın aylardır merakla beklenen yeni enduro ve motokros sürümlerini test etme gibi önemli bir şansa kavuştum. Ayrıca ülkemizde enduro ve motokros şampiyonalarında yarıştığım için benim için de güzel bir antrenman oldu. Açıkçası 2014 ile birlikte Husqvarna markası çağ atlamış oldu. Çünkü 2013 dahil önceki tüm modellerin benim de tanık olduğum önemli sorunları vardı. Husqvarna markasının 1900’lerin başına dayanan çok büyük bir tarihi var ve ilk dünya motokros şampiyonlukları bu markaya ait. Ayrıca Amerika gibi dünyada en çok enduro ve kros motosikletin satıldığı bir ülkede büyük bir geçmişe ve geleneğe sahip olması nedeniyle Husqvarna, Husaberg markası ile KTM’nin CEO’su Pierer tarafından birleştirildi. Yeni modellerin yapımında tamamıyla KTM ve Husaberg teknolojisi kullanılmış. 2013’e kadar ki tüm Husqvarna teknolojisi İtalyan Cagiva markasına, İtalya’daki eski Husqvarna fabrikası ile birlikte satıldı. Artık Husqvarna Avusturya’da KTM’nin fabrikasında üretilen bir marka oldu. Diğer taraftan Husqvarna ve Husaberg markalarının birleşmesiyle 25.yılını bu sene kutlayan Husaberg markası da tarihe gömüldü ve artık böyle bir markadan gelecek için söz etmemiz mümkün olmayacak gibi gözüküyor. İşin özeti 2013 Husqvarna ile 2014 Husqvarna tamamıyla birbirinden farklı motosikletler ve yeni Husqvarna’lar çok iddialı…
Motoron: BMK Uddevalla pistini nasıl buldun?
S.M: Tüm modelleri iki gün boyunca test etme şansımız oldu. Eski geleneklerde göz önünde bulundurularak test günlerini İsveç’de yapma kararı alınmış. Test için biz de Dünya’nın sayılı Enduro ve Motokros parkurlarından BMK Uddevalla’ya geldik. Bu benim için de apayrı bir tecrübe oldu. Stefan Everts, Tony Cairoli gibi efsanelerin ve idolüm Ken De Dycker’in yarıştığı parkurda tur atma şansı yakaladım.
Motoron: Motokros ve enduro modellerinde seni en çok etkileyen hangi motor oldu? Türkiye’de en çok hangi model ilgi görür sence?
S.M: Öncelikle Husqvarna, KTM teknolojisi ile (Ready to Race) üretildiği için satın alacağınız stock bir Japon motosikletinden temel farkları mevcut. Örneğin, frenler için ekstra harcayacağınız yaklaşık 500 USD’dan sizi kurtarıyor. Brembo fren merkezleri ve Braking diskler kullanılmış ki, dünyanın en önde gelen markalarından söz ediyoruz. Motosikletlerin yarış (performans) egzozu ile satılması da önemli bir avantaj. Süspansiyonlar, sürücüye büyük bir konfor sağlıyor.
Wide Power markası tarafından yapılan amortisörleri ayarlamak için tornavida vb. gibi bir ekipmana ihtiyaç duymuyorsunuz ve eliniz ile gidonun altından solda “Compression”, sağda “Rebound” olmak üzere süspansiyonları istediğiniz gibi ayarlayabiliyorsunuz. Ülkemizde son yıllarda popülerliği her geçen gün artan “Red Bull Sea to Sky” gibi bir extreme enduro yarışında bu özelliğe gerçekten ihtiyacınız oluyor. Husqvarna, enduro sınıfı için 125cc/250cc/300cc iki zamanlı (TE) ve 250cc/350cc/450cc/501cc dört zamanlı (FE), motokros için ise 85cc/125cc/250cc iki zamanlı (TC) ve 250cc/350cc/450cc dört zamanlı (FC) motosikletler hazırlamış. Ülkemizde enduro ve motokros sınıfları yeni ilgi görmeye başladığı için ve maliyet açısından ÖTV’nin 250cc üzerine %37 olması sebebiyle; bizler için en uygun motosikletlerin 125cc iki zamanlı ve 250cc dört zamanlı olacağını düşünüyorum.
Motoron: Motosikletlerde, yol ve pist motorlarında görmeye alışık olduğumuz modlar kullanılmış. Motokros veya enduro motosikletleri için faydalı mı bu modlar?
S.M: Motosikletlerin bazılarında iki adet bazılarında ise üç adet enjeksiyon modu bulunuyor. Bu yüzden hangi motosikleti alırsanız alın mod seçeneğini kullanarak motosikleti ister soft ister spor olarak kullanabilmek önemli bir avantaj. Örneğin; bugün parkurda çamur olduğu için motosikletleri genelde soft modda kullandım ve oldukça konforluydu.
Motoron: Poliamid malzemeden yapılan yeni arka saşeleri nasıl buldun?
S.M: Motosikletlerde; başarılı bir şase, süspansiyon ve maşa dengesi yakalanmış. Özellikle benim gibi bir yarışçının parkurda 2-3 sn daha iyi zamanlar yapmasına yardımcı oluyor. Poliamid malzemeden yapılmış ve 2014 sürümlerde ilk kez gördüğümüz arka şaseler, hem daha kullanışlı hem hafif hem de motorun şase dengesinde önceki modellere göre pozitif bir etkisi bulunuyor.
Husqvarna, ilk motosikletini 1903’de çıkartmıştır. Bunun yanı sıra 1903’ten bu yana aralıksız motosiklet üretimi yapan en eski firmadır. 50’lerin başında Belçika’da motokros adıyla yeni motosiklet türü doğarken. Hafif ve tek silindirli Husqvarna yol motorları insanların arazide kullanımı için en uygun ve en populer motosikletlerdi. Özellikle o dönemlerde 6days enduro yarışlarında Husqvarna önemli başarılara sahiptir ki 6 days enduro yarışları dünyanın en büyük enduro organizasyonu olmakla beraber bu gelenek günümüz de de devam etmektedir. Zamanında ülkemizden sporcular da Six Days enduroya katılmışlardır.
1955’de Husqvarna’nın off-road için çıkardığı çevik ve hafif sadece 75 kg ağırlığındaki Silverpilen adlı model, off-road öncüsü olmuştur. Silverpilen gümüş ok anlamına gelmektedir. 1959’da Rolf Tibblin 250cc’lik Husqvarnasını Dünya Motokros Şampiyonluğuna sürmüştür bu da hem Tibblin için hem de Husqvarna için uzun sürecek bir başarının başlangıcı olur. Ardından gelen Dünya Şampiyonlukları, Motokros Milletler Kupası zaferleri ve Baja 1000 şampiyonluğu Tibblin’in Husqvarna ile zaferlerinden bazılarıdır.
1960’da Bill Nilsson ile ilk kez 500cc’de Dünya Motokros Şampiyonu olmuştur.
1960’lar ve 70’ler Husqvarna tarihinin en çarpıcı yılları olmuştur. Bu süreçte gelen 14 Dünya Motokros Şampiyonluğu, 24 Dünya Enduro Şampiyonluğu ve 11 Baja 1000 şampiyonluğu bunun en güzel göstergesidir. Özellikle bu dönemde Husqvarna Amerika’da büyük bir gelenek yakalamıştır. Amerika günümüzde yılda en çok cross motorunun satıldığı ülkedir ve Husqvarna geleneği halen satışlarda etkili olmaya devam etmektedir.
1987’de Cagiva markası tarafından satın alınmıştır. Marka 2007’de BMW’ye ardından da 2013 yılında Pierer Industries tarafından alınmıştır ve Husaberg markası ile birleşmiştir.