2015 1000cc A Grubu ve TMF GP 1000cc Şampiyonu İzmirli başarılı yarışçı Sinan Şenel ile
güzel bir İzmir gününde gerçekleştirdiğimiz röportajımızla karşınızdayız.
Bu spora tutkun, hırslı, başarılı, hızlı, rekabetçi, heyecanlı, yetenekli, yıldız ve şampiyon! Sinan Şenel’den bahsederken tüm bu sıfatların ne kadar az geldiğini İzmir’de gerçekleşen 2015 Türkiye Pist Şampiyonası 6. Ayak yarışında ve izleme şansına sahip olduğum serbest antrenmanı sonrasında anlamış bulunuyorum. Hayalleri olan gerçek bir yarışçı tanımak istiyorsanız, Sinan Şenel’e kulak verin.
Motoron: 2015 Türkiye Pist Şampiyonası’nda 1000cc A Grubu ve TMF GP 1000cc kategorisindeki şampiyonluklarınızdan ötürü sizi kutluyoruz. Motosiklet ile ilk tanışmanız nasıl oldu ve bu aşk ne zaman başladı? İlk motosikletiniz ne idi?
Sinan Şenel.: 5 yaşında bisiklet ile başlayan iki teker sevdası, 10 yaşında dedemin Pegeout 103 mobiletini dayımın yardımı ile kullanmamla devam etti. Yaz tatillerinde çalışarak biriktirdiğim paralarla ailemin karşı çıkmasına rağmen kendi motosikletimi aldım ve bende motosiklet bir tutkuya dönüştü. Motosiklet tutkusu kötü alışkanlıklardan, yanlışlardan, uzak tuttuğu kadar yaşamıma fazlasıyla katkı sağlamaya başladı.
M.: Başarılı bir yarışçı olarak, yarış serüveniniz ne zaman ve nasıl başladı?
S.Ş.: 2005 yılında talihsiz bir kaza geçirdim ve piste girmeye karar verdim. Mevcut 600 RR motosikletime grenaj ve fren hortumu takıp bir yarışa girdim. 24 kişinin katıldığı yarışta on ikinci olarak kalkıp ilk yarım turda üçüncülüğe ulaştım. Fakat tecrübesizlik sonucu düşüp yarışı tamamlayamadım. 2008 yılında tekrar hazırlandım, bu sefer de Sinan Sofuoğlu’nun vefatı ile o sende de yarışamadım. 2011’de “Bu işi tam anlamıyla yapacağım” diyerek sezonu takip etmeyi planladım. Fakat ne yazık ki aksilikler, eksikler ve tecrübesizlik sonucu altı ayağın üç tanesini birincilikle tamamlamama rağmen diğer üçünü tamamlayamadım. 2014’te ise 600cc B Grubunda tam sezon yarışabildim ve son yarışta bir arkadaşımın düşüp bana çarpması sonucu yarışı tamamlayamadım. Böylece 2014 sezonunu ikincilikle bitirdim. 2015’te daha tecrübeli ve bilinçli bir şekilde hem TMF GP 1000cc hem de 1000cc A Grubunda Şampiyonluğu’na ulaştım.
M.: Sizce, bir yarışçı için motosiklette asıl başarı nedir?
S.Ş.: Caddede motosiklet kullanmayı bildiğimi sanıyordum. Fakat piste girdiğimde aslında bilmediğimi anladım. Motosiklette asıl başarı, yarışçının motosikletini tanımasından geçiyor. Lastik seçiminden, amortisör ayarlarına ve kullanılan balataya kadar teknik bilgi anlamında ne gerekiyorsa bilmeniz gerekiyor. Sonrası sizin kondisyonunuza ve tam olarak pilotajınıza kalıyor. Zaman içerisinde motosikletinizle aranızda kuvvetli bir bağ oluşuyor ve motosikletinizin dilini çözmeye başlıyorsunuz. Duracağı mesafe, gaz tepkimesi, virajlarda tutuşuna kadar bilgi ve tecrübe sahibi oluyorsunuz. Daha sonradan da bu bütünlüğü sınamaya başlıyorsunuz. Sizin ve onun yapabileceklerini zorlamaya başlıyorsunuz. Limit sizsiniz!
M.: Yarışırken neler hissediyorsunuz?
S.Ş.: Ruh haliniz yerindeyse ve mutlu olup eğleniyorsanız, o ana odaklanıp korku, stres ve olumsuz düşüncelerden soyutlanıp işinizi yapmaya başlıyorsunuz. Işıklar söndüğü anda start alanındaki heyecanınızdan eser kalmıyor.
M.: Sizinle 2015 Türkiye Pist Şampiyonası’nın finalindeki sohbetimizde sponsor bulma zorluğundan bahsetmiştiniz, bu konuda neler yapılabilir?
S.Ş.: Sponsor olan firma reklamını görmek ve göstermek istiyor aslında. Federasyonun da yardımı ile medya görünürlüğü sağlandığı takdirde sponsor bulmamızın daha da kolaylaşacağına inanıyorum.
M.: 2015 Türkiye Pist Şampiyonası›nda 1000cc A ve TMF GP 1000cc Şampiyonu oldunuz, bundan sonrası için planlarınız nelerdir?
S.Ş.: Bundan sonrasında sponsor bulduğum taktirde Doğu Avrupa Şampiyonası’nda (Alpe Adria Superstock) yarışmak ve Türkiye Pist Şampiyonası’nda başarı sağlamak istiyorum.
M.: Yarışmak isteyen genç arkadaşlarımıza tavsiyeleriniz neler?
S.Ş.: Dışarıdan baktığınız zaman pistte kıyasıya bir rekabet var, fakat içeride herkes birbirine destek oluyor. Katılacak yeni genç arkadaşlarımıza da elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz. İçlerinde heves ve heyecan varsa, gereksiz yere caddede hız yapmasınlar. Sokaklarda hayatlarını riske atacaklarına, motosikletlerini piste girebilir hale getirsinler. Böylece Track Day yani pist günlerinde kendilerini geliştirebilirler. Her zaman olduğu gibi ülkemizde bu sporun daha da gelişmesi ve göz önünde olması için üzerimize düşen görevi her anlamda yerine getirmeye çalışıyoruz. Şampiyon Sinan Şenel’in de bahsettiği gibi “hız” yeri caddeler değil pist! Bu spora meraklı gençlere destek olacak sponsorlar ve medya görünürlüğü ile motosiklet yarışlarının ve haberlerinin izlenme rekorları kıracağı günleri görmek dileğiyle…