Menu
in

5 Aylık Şampiyon: Anıl Tetik

Yazar: Ahmet Köseoğlu

Tetik Tur Sponsorluğunda Türkiye Endo Pist Şampiyonası Superstock 600 cc C grubunda yarışmaya başlayan Anıl Tetik, 1 aylık motosiklet tecrübesiyle piste çıktı ve 5 aylık süreç içerisinde şampiyonluk sevinci yaşadı

Ehliyetini daha yaşının tuttuğu ilk gün cebine koydu ancak motosiklet kullanması yasaktı. Anıl Tetik, azmi, hırsı ve motosiklet tutkusu ile ailesinin şartlarını yerine getirerek yasakları kaldırdı ve piste çıkma iznini kaptı… İçecek ve mısırınız yanınızdaysa işte ilk sezonunda şampiyonluk kupası kaldırmanın mutluluğunu ve haklı gururunu yaşayan genç şampiyon Anıl Tetik ile film senaryosu tadındaki röportajımız…

 

Anıl hemen klasik ilk soru ile başlayalım; seni tanımayanlar için kısaca kendinden bahseder misin?

1990 İstanbul doğumluyum. Amerikan Kültürü ve Edebiyatı 3. sınıf üniversite öğrencisiyim. Yüzmeyi, kayak yapmayı, tenisi ve hız yapmayı çok seviyorum, zaten motosiklet ile tanışmamın nedeni de bu hız tutkusu oldu.

 

Hız tutkusu demek… Peki kaç yıldır motosiklet kullanıyorsun ve şimdiye dek hangi motosikletleri kullandın?

Aslına bakarsanız motosiklet ile tanışmam oldukça yeni ve çok fazla motosiklet deneyimim yok. Çünkü motosiklet ile içli dışlı olmam bu sene yani 2010 yılında hatta Haziran ayında Türkiye Pist Şampiyonası antrenmanları ile başladı. O zamana kadar motosiklet alıp kullanma şansım olmamıştı. Ama sonra arkadaşlarımın motosikletleriyle de pistte turlama şansım oldu.

 

 

Oldukça şaşırtıcı bir motosiklet kullanıcısı olduğunu belirtmeliyim. Henüz sadece 6 aylık -hatta 5- motosiklet kullanıcısısın ve ilk senende Pist Şampiyonası’nda Şampiyonluk tattın. Trafikte motosiklet kullanıyor muydun; nasıl piste adım attın?

Trafikte motosiklet kullanmak için küçüklükten beri aileme hep baskı kurardım bana motosiklet almaları için. Fakat 3 seneden beri pist şampiyonalarında ve bu sene Almanya Yamaha R6 Cup’ta yarışmış çocukluk arkadaşım Ercüment Ali Gülkaya’nın yanında yarışlara gide gele bende de içten içe yarış tutkusu doğdu. Bunu ailemle paylaştığımda tam 100 kiloydum ve bana kilo vererek daha sağlıklı olmam koşuluyla beni destekleyeceklerini bildirdiler. Tabi ben bu sayede 3 ay yemedim içmedim ve de spor yaparak tam 25 kilo verdim. Haliyle ailem buna inanmıyordu fakat ben azimle bunu başarınca açıkçası mecbur kaldılar. Ve Honda CBR 600 RR aldık ama bu motoru alırken aileme motosikleti sadece pistte kullanacağıma dair söz verdim. O nedenle trafikte motosiklet kullanmıyorum.

 

Bizi şaşırtmaya devam ediyorsun. Peki 600 RR ile motosiklete başlamak zor olmadı mı? 600 cc’lik yarış motosikleti ilk tecrübe için çok tehlikeli.

Evet ama ben zaten motosiklet eğitimi almıştım ve yaşım tuttuğu an yani bundan 3 yıl önce motosiklet ehliyetimi de cebime koymuştum. Ve aldığım eğitim trafiğin olmadığı pist koşullarında 600 cc’lik yarış motorunu yavaş da olsa kullanabilmem için yeterliydi. Zaten Maslak Yücel Motor’da teknikerlerim motorumu pist için uygun hale getirdiler. Bu sayede pist antrenmanlarımı yapmaya da başladım.

 

 

Bu mesleki hayatımın en ilginç röportajlarından biri olacak. Motosiklet eğitimi, ardından ehliyet, 2 yıllık yasağın ardından sonra ilk motosiklet olarak Honda CBR 600RR ve pist antrenmanları ile başlayan 5 aylık süreç içerisinde Türkiye Pist Şampiyonası C grubunda şampiyonluk… Kulağa şaka gibi geliyor. Nasıl geldi bu şampiyonluk?

Şaka gibi geliyor olabilir ama her şey bu kadar basit değil tabi. Öncelikle bu yolda California Superbike School eğitimi aldım ve birçok antrenman yaptım. Çalıştığım teknikerlerim Yücel Motor’un da deneyimleri ve tecrübeleriyle şampiyonluğu elde etmemde büyük payı var. Fakat en büyük pay bana bu olanakları sunan ve bu yolda ilerlememi sağlayan babam yani sponsorum Tetik Tur’a ait. Türkiye’de pist yarışlarının koşulları ortada ve sponsor bulmak gerçekten zor. Bu nedenle kendimi şanslı hissediyorum. Gelecek sezon yurt dışında yarışmak niyetindeyim, balkan şampiyonası ve benzeri Avrupa şampiyonalarında da başarılı olabileceğime inanıyorum, sponsoruma duyurulur (bu söz üzerine Anıl ile kahkahayı basıyoruz).

 

İlk sezonda henüz yeni bir kullanıcı olarak direk piste adım attın. Bir şeyler başarabileceğine kimse inanıyor muydu?

Benim haricimde kimse buna inanmıyordu. Hatta ailem bile inanmayan kitlenin içerisindeydi. Ama ben kendime inanıyor ve güveniyordum. Kendimi çok iyi konsantre edip ilk yarışıma hazırlandım. İlk yarışımda da ilk podyum sevincini 2. olarak yaşadım ama aslında 1. bitirmiştim. Yağmur şiddetlenince sallanan kırmızı bayrak nedeniyle bir önceki tur sıralamasına bakıldı ve ben 2. ilan edildim. İlk başta hiçbir şey anlamadım çünkü bu ilk defa yaşadığım bir duyguydu. Ama daha sonra podyuma çıkıp kupayı aldığımda gerçekten bir şeyler başardığımı anladım. Kupamı aldım ve ailemin sevinç gözyaşları ile bunu kutladık. Benim için çok değerli ve duygusal bir andı. Özellikle annemin bana sürpriz yapıp gizli gizli izlemesi ve yarış bittikten sonra gözyaşlarıyla ağlarken “oğlum” demesi beni inanılmaz duygulandırmıştı.

 

 

Bundan sonra hedefinin yurt dışı olduğunu söylüyorsun. Gelecek yıllar için planların neler?

Evet gerçekten de Türkiye Pist Şampiyonası’nda en genç yarışçı benim ve şampiyonluk elde ettim gerçekten inanılmaz güzel bir duygu. Türkiye’de düzenlenecek olan eğitimleri-antrenmanları takip ediyorum. Gelecek sezon hem tecrübemin artması hem de kendimi daha çok geliştirebilmek için Türkiye Pist Şampiyonası’nın yanı sıra yurt dışı şampiyonalarına da katılmak niyetindeyim. Bu işte Kenan Sofuoğlu gibi ismimi duyurmak istiyorum. Buradan O’nun da şampiyonluğunu kutlamış olayım. Moto2’de de başarılı olarak Türk halkını gururlandıracağına inanıyorum.

 

 

Son bir soru daha sormak istiyorum. Motosiklet tutkusu ve yarışların hayatına kattıkları ve varsa götürüleri neler oldu?

Götürü olarak söyleyebileceğim tek şey verdiğim kilolarım oldu… Artık bu sayede daha sağlıklı ve sportif bir vücuda sahibim. Getirileri ayrı ayrı sayamam sanırım ama ilk aklıma gelen şey yeni yüzler yeni insanlarla tanıştım kısacası yeni bir çevrem oldu. Olağan çevremle de daha samimileştik. Bazen bana ismim yerine şampiyon diye hitap ediyorlar bu da beni haliyle mutlu ediyor. Hayat daha anlamlı, çok güzel anılarım var, mutluyum. Bu arada sanırım bayan hayranlarımın arttığını da belirtmeliyim (Anıl ile tekrar kahkahalara boğuluyoruz).

 

Film gibi bir röportaj oldu. Seneye de seni takip etmeye devam edeceğiz –bayan hayranlara duyurulur!-.

Ben teşekkür ediyorum… 19–20 Mayıs 2011’de CSS eğitiminde sanırım yine beraber olacağız.

Cevap bırakın