9 Bin Liraya Nasıl Bir Skuter Alsak?

Sıfır veya ikinci el, ne alsak diye piyasaya bakındık…Hava sıcak, terlik ve tişörtün üzerine bir yarım kask, bir de iyi havalanan eldiven geçirdik mi, motora falan değil ama skutere pek güzel biniliyor.

Elimizde biraz paramız olsa ne alırdık, neye binerdik, biraz piyasalara bakındık… Bu konuda motosikletim.com, sahibinden.com gibi siteleri ziyaret ettik, üretici ve distribütörlerin sitelerini gezip sizler için fiyat yokladık. Genel olarak bakınca ikinci ellerdeki 250’ler sıfır kilometredeki 150’lerin fiyatlarına sahipler. Kullanacağınız amaca ve deneyiminize göre kişiden kişiye değişmekle beraber, 250’likler gidiş bakımından hem daha motosiklet gibiler, hem de insanı daha uzak mesafelere taşıyabiliyorlar. Gelgelelim şehir içinde de 150’lik skuterlerin de üzerine yok diyebiliriz. Listeyi inceleyin, herkesin kendisine uygun bir model bulabileceğinden eminiz.

Yamaha Nmax 125

Henüz piyasaya çıkmadı ancak gittik kullandık. PCX’in direkt rakibi. Neredeyse pek çok yerinde aynı detaylar var; sele altı tam bir kask alıyor, öndeki farlar LED, lastik ve şasi ölçüleri benzer, tasarımı birbirini andırıyor. Yamaha uğraşmış ve PCX’te kendince pek iyi işlemeyen ne varsa onlardan sıyrılarak yepyeni bir motor yapmış. PCX’teki dijital-analog gösterge yerine son derece modern tamamı elektronik bir gösterge, PCX’in incecik lastikleri yerine adam gibi boyutlarda lastik takılabilecek ebatlarda jantlar, değişken eksantrik mili ile 150’lik performansında az yakan bir 125’lik çıkartmışlar ortaya. Motorun genel özellikleri benzer olsa da genel olarak bakıldığında PCX’in biraz fazla kibar görüntüsünün yanında Temmuz ayında Türkiye’de olacağı söylenen motorun gelmesi biraz gecikti ancak, Yamaha yetkileri ülkeye girişinin Ağustos ayında olacağını belirttiler. Fiyatı 8.600TL olarak belirlenen aracın zengin bir aksesuar kitabı ve –ınınınınınnnstandart ABS’si var. Yamaha Honda’nın satışlarından koca bir ısırık almaya kararlı görünüyor, bunu görmeden PCX almayın.

Honda PCX150

Son dönemlerin satış rekorları kıran motorlarından birisi. Uzakdoğu’dan gelip bizde elde ettiği satış başarılarından sonra ünü bizim sınırları da geçip Avrupa’lara taştı. Orta tünelin şasi ile birleştirilmesi sayesinde daha az burulan, konforlu, bastın mı 110 giden, buna rağmen az yakan (2 küsur litrelerden bahsediliyor), yeni makyajlanan, LED farları, start stop sistemi ile Honda’nın son dönemde çıkarttığı en başarılı modellerden bir tanesi PCX. Lastiklerinin ince olması, orta tünelin kapalı olması yüzünden skuter pratikliğini bir miktar kaybetmesi gibi eksilerine bakmaz isek, 150’lik versiyonu 8.800 TL’ye, 125’liğini ise 7.900tl’ye almak mümkün görünüyor. Zaman zaman aşırı ilgiden dolayı tükenmesi sebebiyle ikinci elde de çok para ediyor, bir nevi çeyrek cumhuriyet altını. Görünüşü itibarı ile bizim milletin “ufak maksi-skuter” adlandırmasını da hakediyor. Parçaları oldukça ucuz olduğundan dolayı kullanıcı dostu olarak bilinen PCX’in ünü uzakdoğudan en batıdaki Lizbon’a kadar olan Avrasya anakıtasına yayılmış durumda. Kim ne derse desin son döneme başarısı herkes tarafından kabul edilen yegane model. İkinci el sitelerinde görülen 500 adet ilan, ne kadar çok satıldığının kanıtı.

Aprilia Scarabeo 200

Sıfır fiyatı 3.600 eurolar seviyesinde olan Scarabeo 200 uzun yıllardan beri normalde pek kimselerin tanımadığı Aprilia markasını Türk Pazarında tanıtan en önemli ürün oldu. Az yakıt tüketmesi, su soğutmalı 19 beygirlik motoru ile pek sevilen Scarabeo’nun çok az kullanılmış örneklerini 9 bin liralar seviyesinde bulmak mümkün. Büyük tekerlekleri, çok kolay inip binmeyi sağlayan dümdüz orta bölümü ile bisiklet pratikliğine sahip bu skuteri ikinci elde satmak ve almak için bulmak oldukça kolay. Sele altının olmaması gibi problemi, arkaya takılabilecek ucuz bir çanta ile hemen çözebiliyorsunuz. Tasarımı sebebiyle maksi skuterlerdeki gibi artistik biçimde ayak uzatılamıyor ama buna da inip binmek çok kolay. Daha önceleri bazı yakınmalara sebep olan parçalarının pahalı olması meselesi ise; İtalya’ya bastırıp parça fiyatlarını iyice aşağı çeken Ferco Motor sayesinde bir nebze de olsa son bulacak gibi görünüyor. Motorun en ilgi çekici özelliklerinden sonuncusu ve en önemlisi ise; 19 beygirlik gücü sayesinde iyi gazlamasına rağmen, yakıt tüketiminin 3 litre altında kalabilmesi.

Yamaha Xenter 150

Scarabeo deyince aklıma hemen Xenter 150 geliyor. Şekil şemal olarak Scarabeo’ya oldukça benzeyen Xenter150, 16 beygirlik güçlü motoru, düz ayak basma bölümü, büyük tekerlekleri ile hemen dikkatimizi çekiyor. Bu aletin sıfırı için biçilen değer 8.950TL. Bazı sebepler sebebiyle, motor tam olarak hakettiği değeri bulmaıyor. Önde hiç cam olmaması sebebiyle sonradan eklenen Yamaha aksesuarı ön cam, sele altının küçüklüğü sebebiyle eklenen arka çanta, çok iyi olmadığı söylenen lastiklerin iyi bir takım lastik ile değiştirilmesi fiyatı 8.950’den daha yukarılara fırlatıyor. Çoğu kullanıcı bunları ödeyeceğine gidip bütün bunların standart olduğu az kullanılmış bir Xcity’yi 9 bin liralar seviyesinde almayı tercih edebilir. Değişik arka süspansiyon sistemi dikkat çeken motor, sert selesi yüzünden bizce biraz puan kaybediyor.

Kymco Xciting 250

Maksi Skuter denince akla ilk gelen marka ve modellerden olan Xciting 250, artık yeni distribütörü UMA ile daha güvende ve olanca gücüyle tekrar piyasada. Her ne kadar motorun sıfırının 12 küsur bin lira olması sebebiyle 9 binlik kategorisine koyamasak da, ikinci elde çok temiz 2012-13 makyajlı modellleri 9 bine almak mümkün. Gemi gibi büyük, ona rağmen çok kıvrak, bastın mı 140- 150 yapan, buna rağmen az yakan bir skuter istiyorsanız, Xciting’e bakmadan maksi skuter almayın deriz. Beyazdan başka seçeneğinin bulunmaması, eski kasanın önüne yapılan makyaj ise motorun eksi tarafları.

SYM GTS 250i Evo

Son dönemde maksi skuter pazarının en çok tercih edilen modellerinden olan GTS, kızgın bakışlı farlarının üzerindeki LED’ler ve kocaman arka stobu ile diğer motorlar arasında kendisini hemen belli ediyor. Kullanıcıları arasında çok sevilen motorun en çok beğenilen özelliği konforu ve problemsizliği. Problemsizlik deyince, far kaşlarındaki LED’ler gidebiliyormuş, gelgelelim bunun da çeşitli çözümleri varmış. Şekil şemal olarak biraz eski nesil görünmekle birlikte, alet halen değerini koruyor, 2012-2013 modelleri ikinci el sitelerinde 9 bin lira civarında alıcı buluyor. Kolay bulunan yedek parçaları ile oldukça popüler olan bu aletlerde ayak da çok kolay uzatılıyor.

Daelim S3 Advance 250

Diğer iki rakibi gibi bu modelin de bol bol beyaz versiyonu ikinci el olarak piyasada bulunuyor. Kymco ve SYM’ye göre fotoğraflarda daha küçük durmasına rağmen, aslında boyutsal olarak onlardan aşağı kalır yanı yok. Anahtarsız çalıştırma gibi harika bir özelliği olan motorun kombine frenleri, kocaman sele altı bagajı, zengin göstergesi hemen dikkat çekiyor. Dergide uzun bir süre kullanma fırsatı bulduğumuz bu modelin kendisine hayran bıraktıran asıl özelliği, Kymco ve SYM’ye göre çok daha güçlü bir motora sahip olması. 25 beygirlik güçlü motoru sayesinde 140’lı hızları çok rahat geçen Daelim’in temiz örneklerini, üstelik 2013-2014 modellerini ikici elde 9 bin lira civarında bulmak mümkün görünüyor. Y biçimine sahip gidonun süper tasarımı sayesinde, nerede ise olduğunuz yerde manevra yaparak dönmek de mümkün. Daelim’cilerden test motorunu yine istiyoruz…

Vespa LX150

Retro tarzını seviyorsanız Vespa’larda aradığınızı bulmanız olsaı. Düz ayak basma bölgeleri, yere kolay basabileceğiniz alçak sayılabilecek gövdeleri, sele altı tek kask alır bölmeleri ile LX’ler 9 bin liralar seviyesinde bulabileceğiniz tek model gibi görünüyor (lütfen istisnalar için kaideyi bozmayalım). LX’ten sonra gelen Primavera’lar yeni oldukları için 9 bin liradan oldukça yukarıda fiyatlara sahipken, neredeyse aynı motor donanımına sahip az kullanılmış LX’leri bu fiyatlara bulabilirsiniz. Bu motorlar tamamen saçtan yapılan şasileri ve ufak tekerlekleri ile yumuşak ve enteresan bir sürüşe sahipler. Fazla gazlarsanız benzin göstergesi aynı hızda düşüyor, bunu da akıldan çıkartmadan gaza basmak lazım.

Peugeot Django 150

Vespa’nın son model Primavera 150’sini 9 bine bulamazsınız ama Peugeot’nun sıfır gibi 150 Django’sunu bulabilirsiniz. Üstelik Django’nun tarzı çok daha retro. 12 inç ön arka tekerlek, ön arka kombine disk fren, LED sinyal ve park lambaları, analog-dijital oldukça zengin gösterge tablosu ile Django Peugeot’nun daha bu sene piyasaya sürdüğü muhteşem bir alet oldu. Hatta biz bile dergiye hemen bir tane edindik. Düz orta bölüm, telefon şarjı için priz, oldukça geniş yolcu ve sürücü selesi ile Vespa’nın 150’lik modellerine göre son derece uzun ve konforlu olan Django’nun sıfırı 3.440 euro, sıfır gibi ikinci elleri ise 9 binin biraz üzerinde. Motoru SYM tarafından üretilen aracın işçilik kalitesi de bizce en üst seviyede, görmeden retro skuter almayın.

Yamaha Biraderler: X-City ve X-Max 250

Yamaha’nın en sessiz ürünlerinden bir tanesi X-City 250 Türkiye’de çaktırmadan epeyce satılıyor. Büyük tekerlekli bu harika aletin ön camı ve Pirelli lastikleri standart olduğu için aksesuar bakımında bir arka çanta almak yeterli oluyor, dolayısıyla fazla masrafı olan bir motosiklet değil. Az bulunan “sıfır sorunlu” bir araç olduğu için sahipleri tarafından hem severek kullanılıyor, hem de her işlerini –uzun yol-şehiriçi ulaşımı gibi- görmelerini sağlıyor. Arka tekerleği büyük olduğu için sele altı X-max’e göre biraz kısıtlı olsa da bu sorun arka çanta ile kolayca çözülüyor. Sıfırı 11 bin liralar seviyesinde olan motorun temiz 2012-2013’lerini 9 bin liralar civarında almak mümkün gibi görünüyor. X-city ile aynı motora sahip X-max’in 250’likleri bu sene kasa değiştirdi. Eski kasaların temiz kullanılmışlarını 9 bin liraya bulmak mümkün. Gelgelelim, bu konuda ben olsam X-city tercih ederim. Aynı paraya daha yeni modelli ve daha az kilometreli X-city bulmak mümkün.?