Yazar: Batuhan EMREM
Elektrikli motosiklet fikri bile hala yeni yeni alışmaya başladığımız bir kavram olsa da her açıdan bambaşka olan elektrikli Johammer J1’e alışmak neredeyse imkansız görünüyor. Çünkü “ Johammer sadece farklı görünmüyor, gerçekten farklı.”
Tekerlekli bir salyangoz mu, yoksa karaya çıkmış kocaman bir mürekkep balığı mı? Johammer J1’i bir motosikletten çok pek çok farklı seyi andırıyor. Hem tasarımı, hem teknik özellikleri hem de sahip olduğu özgün detaylarıyla Avusturyalı firma Hammerschmid Maschinenbau’nun üretimine başladığı bu ilginç motosiklet aynı zamanda elektrikli bir motosiklet için ilk olacak olan 200 km’den biraz daha fazla olan menzil sunuyor. Tasarımındaki radikalliğin yanı sıra teknolojik anlamda da aracın üzerinde oldukça farklı türde sistemler bulunuyor.
Yellow Work tasarım evinin kalemiyle çizilen Johammer J1’in elektrik motoru arka tekerleğin göbeğinde yer alıyor ki bu muhtemelen onun diğer elektrikli motosikletler ile bulundurduğu tek ortak özellik. Aracın şasisi ise ön ve arka taraftaki, Bimota Tesi’den tanıdığımız tarzdaki salıncaklarından ibaret. Ön ve arka tekerlekler için olan süspansiyon parçaları ise aracın gövdesinde, bataryaların altında bulunan alüminyum haznenin içinde saklı şekilde yer alıyor. Bu tasarım anlayışı oldukça farklı olmasının yanı sıra yatay ve alçak şekilde konumlandırılmasıyla motosikletin ağırlık merkezinin de bir hayli aşağıda olmasına katkıda bulunuyor.
Johammer J1’in 150 ve 200 km’lik menzile sahip iki farklı versiyonu bulunuyor. J1.200 12.7 kWh değere sahipken J1.150’de bu değer 8.3 kWh. Ancak durum böyle olunca %80’lik şarj seviyesine ulaşabilmek için J1.200 3.5 saate ihtiyaç duyarken J1.150 için gereken süre 2.5 saat. Johammer, tekerlekli salyangozunun bataryalarının performansını 100.000 km koruyacağını da bildiriyor. Arka tekerleğin göbeğinde bulunan motoru diğer elektrikli motosikletlerin çoğunda olduğu gibi tek vitesli bir aktarma sistemiyle gücü iletiyor. Aracın maksimum sürati ise firma tarafından 120 km/h olarak belirtilmiş; bir salyangoz için hiç fena değil!
Gelelim Johammer J1’in dikkat çeken diğer sıradışı özelliklerine. Bir böceğin antenleri andıran kocaman aynaları alışılmışın aksine gidona bağlı değil, aslında gidon bu aynalara bağlı. Aynaların motosikleti yöneten ana eleman olmalarının yanı sıra bir başka görevi daha bulunuyor: gösterge paneli. Johammer J1’in hız, batarya gibi bilgileri sürücüsüne aynaları ile gösteriyor. Aynaların içine yerleştirilmiş 2.5 inch genişliğindeki ekranlar ile sürücü tüm bilgilere göz atabiliyor.
“Kabuğunun” altında günümüzün en ileri teknolojilerinden birini saklayan bir motosiklet olmasına rağmen arkadan daha geniş ön tekerleği, eski amerikan arabalarını andıran akıp giden tasarımı, tekerleği saklayan arka çamurluğu ile şaşırtıcı biçimde retro bir havaya da sahip olduğu söylenebilir. Bu yılın sonuna kadar 50 adet üretilmesi planlanan motosikletin daha sonraki aşamada 300 ile 500 arasında üretim adedine ulaşması bekleniyor. Bu eşsiz motosiklete hemen sahip olmak isteyenler ise J1.150 versiyonu için 23.000€, J1.200 versiyonu içinse 25.000€’yu gözden çıkarmak zorunda.
