Başlangıç olarak gençlerde bu karşıdan gelen araç ışıklarının gece seyahatlerindeki en büyük risk olan göz alma tabir ettiğimiz geçici körlük yaratması olayı 40’lı yaş üzerindekilerdeki insanlar kadar fazla oluşmaz diyebiliriz. Esasen kazaların çoğu şafak ve gün batımı alacakaranlığında oluşmaktadır. Bu zamanlarda görüş mesafesi kaybolur. Halbuki sürücünün hareketlerinin %90’nı görüş üzerine yapılır. Aydınlatma olmayan yollarda sürücülerin gözleri karanlığa uyum sağlamış bir vaziyetteyken karşıdan gelen ani bir ışık parlaması kişide bir ışık patlaması şeklinde tüm görüşünü bloke edecektir. Motorun tek ön farı ise alacakaranlık zamanlarda karşıdan gelen dört tekerli bir araç sürücüsünün dikkatini bile çekemeyecektir.
Yola çıkmadan evvel siz tüm lambalarınızın çalışır vaziyette olduğundan emin olunuz. Vizörünüz tintli(renkli) ise gece kullanmayınız. Ayrıca bu renkli vizörler açık sarı bile olsa yol üzerindeki mazot, yağ, antifriz döküntülerinin sizi ikaz eden parıltılarını görmenizi gündüz vaktinde engelleyebilir. Normal renksiz vizör kullanınız ve daima temiz tutunuz. Minimum haftada iki defa temizleyiniz. Çizilmiş vizörler ışığı kıracakları için karşıdan gelen aracın farlarını iki yerine dört olarak görmenize sebep olacaklardır. Vizörünüz buharlaşıyorsa iç yüzeyine tükürerek iyice tükürüğünüzü sıvayınız. Ağzınızın suyunu bir temiz bezle siliniz ve işte artık buhar filan olmaz. Bu usül şnorkellerde (dalış gözlükleri) de uygulanır.
Uzunlarınızı karşıdan gelen sürücü varsa kapatınız, sizi fark etmesini istediğiniz sürücüyü anlık kör edebilirsiniz. Unutmayın ki araç sürücüleri motorculara göre daha yaşlıdır ve yaşlı insanların yaşayacağı olumsuz etkilenme daha fazla olacak ve daha uzun sürecektir.
Motorunuzun renginin parlak turuncu olup olmaması yapılan tetkiklerde ve görünürlük için yapılan Olson araştırmasında göstermiştir ki; sonuç pek fark etmemektedir ama üzerinize giyeceğiniz yeşilimsi sarı yansıtıcılı bir ceketin ya da yeleğin çok daha fazla işlev gördüğü belirtilmektedir.
Olson raporuna göre bakan gözlerimizin görmesi karmaşık bir işlemdir. Periferik yani geniş görüşle çevreyi tararken bu alan içindeki görüntü de dikkatimizi çeken dar bir alana fovealı denen noktayı net görme ayarımızı yaparız. Oraya odaklanırız. Mesela geniş bir trafik akışı içinde karşıdan gelen aracın plakasına odaklanmak, zoomlanmak gibi.
Özetlersek periferik bakışımızla çevreyi tararken fovealı görüşümüz dikkatimizi çeken dar bir alana odaklanarak görüntüyü netleştirir.
Periferik görüşü içinde motosikleti diğer vasıtalar içinde görmektedir ama motosiklet yerine mesela kendisine bir tehlike oluşturacak büyük vasıtalara fovealı görüşünü odaklar. Mesela bir kamyonete ya da ağır vasıtaya. Onun önünden hemen kaçabilmek için de aldırmadan sizin üzerinize kıracaktır. Sizin farkınızdadır ama bir reaksiyon gösterecek önemi gayri ihtiyari veremiyordur çünkü o kendini sağlama almak için görüşünü o yönde netleştirmektedir. Bu durumda da motosiklet genel görünüm içinde bulanık bir belirtiden öteye gidememekte ve araç sürücülerinin dikkatine girememektedir. Bu nedenle, bilhassa gece sürüşlerinde yansıtıcılı sarı renkte yeleklerin ceket üzerine giyilmesi çok yerinde olur. Siyah, kahverengi ve koyu mavi renkler alaca karanlıkta kamuflaj görevi görür. Beyaz kask takmak çok faydalıdır. Yine açık mavi ve sarı renkler fark edilmek açısından çok iyidir. Kırmızı ve portakal renkler o kadar iyi değildir ama siyah ve koyu renklere göre nispeten fark edilebilirler. İnsan gözü en çok fosforlu yeşilimsi sarıya duyarlıdır.