Yazar: Sanço Panço
Aprilia’nın yeni 201 beygirlik versiyonu Türkiye’ye geldiği gibi
Ferco’dan teslim alındı ve tabii ki İstanbul Park’a teste gidildi.
2013’te Istanbul Park’ta düzenlenen muhteşem World Superbike Yarışı’nı hatırlayanlarınız elbette vardır. Bizim pistte düzenlenen son uluslararası büyük organizasyondu. O yıl Aprilia’lar önde koşuyorlardı ve gerçekten de çok iddialılardı. Garajlarının kapısında full karbon kaplı bir motor duruyordu. Motorun başına astıkları “satılık” ilanında; “bunu alırsanız size teknik destek, yarışa uygun elektronik ekipman, yol motorunun 184 beygirlik versiyonu yerine 201 beygirlik motor donanımı ve bilgi birikimimizi veriyoruz” yazıyordu. O dönemde trafiğe çıkabilecek gibi olmayan bu motoru, Aprilia uğraşmış ve sivil versiyon haline getirmiş. Sokakta binebileceğiniz motor işte 2013’ün “club racing” versiyonu olan motor.
RF’in anlamı Racing Factory. 2014’teki son 184 beygirlik RSV4 APRC’den sonra çıkan, 17 beygir güç artışı ve yazının devamında görebileceğiniz bir sürü elektronik yeniliğe sahip bir motosiklet bu. Bu motorun 30 beygir daha güçlü SBK versiyonu ile, Aprilia 2010-2012-2014 yıllarında WBSK’da sürücü ve takım kategorilerinde şampiyon olmuştu. Motoru servis minibüsünden indirdiğimizde heyecan tavan yapıyor, İstanbul Park’ın asfaltı oldukça sıcak, bahar ayında yaz mevsimi yaşıyoruz. Motoron garajından daha once 4-5 adet RSV4 geçtiği için önceki versiyonların az çok neye benzediğini biliyoruz, dolayısıyla öncelikle kuşanıp sıfır motosikleti hırpalamamak için yavaş turlar atarak rodaj yapıyoruz. RSV4, motor bakımından gelişmiş olsa da yine RSV4, eski bir dosta kavuşmuşçasına mutluluk hissediyor insan.
Yenilenen Teknik Özellikler
Öncelikli olarak “Yarışlardan yollara” sloganı ile yola çıkan RSV4’teki teknik detaylara bir göz atalım dedik. Öncelikli teknik gelişme, yukarıda da bahsettiğimiz üzere motor bloğunun 17 beygir güçlendirilerek 201 beygir yapılmış olması, markayı “200 beygirlikler” klasmanına taşıyor. Bu güç artışı kesinlikle eskisine oranla kendisini hissettiriyor. Motor bloğunda ve yürüyen aksamda ağırlık tasarrufuna giden Aprilia mühendisleri aracın genel performansına büyük katkıda bulunmuşlar. Motor bloğundaki bazı detayların optimize edilmesi, maksimum devir bandının genişletilmesi ve sürtünme kayıplarının azaltılarak yanma odalarının daha efektif kullanılıyor olması beraberinde güç artışını getirmiş.
2016 RSV4’ün Aprilia WSBK takımının engin tecrübesinden de cömert bir şekilde faydalandığını görüyoruz; yarış departmanının kompleks CFD (Hesaplanabilir Akışkanlar Dinamiği) analizleri ile geliştirdiği farklı uzunluktaki hava giriş kanalları ve hava kutusu (daha pürüzsüz ve akıcı hava yolu), CNC ile işlenmiş yenilenen silindir kafaları (optimum akış ve stabilizasyon sağlaması için tasarlanmış), döküm yerine 600gr daha hafif dövme kam mili, 33 (bir önceki modelden 1mm daha geniş) ve 26 mm çapa sahip titanyum emiş ve egzoz valfleri, yanma verimliliğini daha efektif kontrol edebilmek için çift lambada (oksijen) sensörüne sahip daha geniş borular ile desteklenmiş yeni egzoz sistemi gibi yenilikler daha etkili yanma ve hava-egzoz aktarımında rol oynarken, yeni baştan geliştirilmiş krank muhafaza, magnezyum yağ karteri, yenilenmiş yağ pompası ve soğutma sistemi; akışkanların maruz kaldığı sürtünme/pompalama kayıplarını minimuma indirirmiş. Böylece üretilen gücü kayıplara ve ikincil elemanlara çar çur etmektense, direkt olarak arka tekere aktarımı sağlanmış.Daha hafif ve oranları artan güç ile yeniden elden geçirilmiş dişli kutusu, kam milleri ve krank, dövme piston ve piston kolları (sırayla 30’ar ve 100’er gram daha hafif) da ince birer ayrıntı olarak yerini almış.
Motosikletin kalbindeki tüm bu hafifletme ve iyileştirmeler sayesinde maksimum devir 14100 devirden 14200’e çekilmiş. 13000 devir/dakikada 201 beygir güç ve 10500 devir/dakikada 115 Nm maksimum tork üreten yeni RSV4-RF’in şasi geometrisi de çalışılarak ağırlık merkezi aşağıya çekilmiş. Bu sayede motor güçlü olduğu kadar çevik ve aynı zamanda kıvrak hale gelmiş. Motosikletin ön kısmına baktığımızda ise değişikliğin makyajdan biraz daha fazla olduğunu görüyoruz. Yenilenmiş ön yüz / karenaj takımı ile sürücünün daha etkili şekilde rüzgardan korunması sağlanmış. Aynalar elden geçirilmiş ve yine aynaya gömülü sinyaller, görünebilirliği artırmak adına daha büyük ve LED ile entegre bir şekilde kullanılmış. Son olarak yükseltilmiş gidon ile de motosikletin ergonomisinin artırılması hedeflenmiş. Büyük güç haliyle bu gücün iyi idare edilmesini gerektirmiş. RSV4’te bu gücün idaresi motor haritalarına ve elektronik sistemlere yüklenmiş gibi görünüyor. Motosiklette S-Spor, T-Track(Pist) ve R-Race(Yarış) adı altında 3 adet harita tanımlanmış ve bu 3 haritadan da tam güç elde ediyorsunuz.
Yani modlara göre maksimum güçte, diğer pek çok motosikletin aksine, herhangi bir kesme/kısma söz konusu değil. Motor freni seçili haritaya ve bulunan vitese göre otomatik olarak ayarlanıyor, 6.000 devir/dakikanın üzerinde ise motor freninin etkisi düşürülüyor. Aprilia elektronik sürüş kontrol sistemi aPRC (aprilia Performance Ride Control) ise aynı şekilde AWC(Aprilia Wheelie Control, tek teker kontrol), ATC(Aprilia Traction Control, çekiş kontrol), ALC(Aprilia Launch Control, kalkış kontrolü) ve AQS(Aprilia Quickshifter) sistemlerini kapsamaya devam ediyor. Ek olarak yarış ekranı, kalibrasyon sistemi ve yarış ABS’si de bu modelde sunuluyor (ABS’nin 2. ve 3. kademesinde stoppie engelleyici özelliği entegre edilmiş). Unutmadan; yukarıda bahsettiğimiz akıllı telefon ile entegre çalışan V4-MP telemetri paketi, sürücüsünün piste göre tüm elektronik aPRC ayarlarını virajdan viraja, sektörden sektöre otomatik olarak geliştirme imkanı sunarken; yarış asistanı modu ile sürücüsünün en iyi tur zamanı ile güncel tur zamanını kıyaslayıp erken fren yaptığını veya geç gaz açtığını küçük tüyolar halinde belirterek bir nevi akıllı koçluk hizmeti de sunmuş oluyor!
Sürüş İzlenimleri
Motor ile biraz yavaş döndükten sonra hafifçe gaz açmaya başlıyoruz. Motorun yarattığı müziğin ritmini dinlerken “bir gün her motor sever bu Aprilia V4’ünün tam açılmış egzoz kelebeklerinden gürleyen sesi duymalı” diyoruz içimizden. Virajları peşi sıra dönerken 9 ve ardından gelen 10. virajda motorun eski modellerinden farklı olarak kafayı kaldırmaya başladığını görünce eskisinden farklı bir aletin üzerinde olduğumuzu çakozladık! RSV4’ün 184 beygirlik önceki modellerinin en büyük eksiği, güç bantlarının yukarılarındaki güç eksikliğiydi. 4. vitesten sonra ivmelenmesinde azalma oluyordu. İstanbul Park’ta rakiplerine nazaran 20 km/s daha yavaş bir son hıza sahip olması sebebi ile de Türkiye Motosiklet Federasyonu Pist yarışlarında pek rekabetçi olamıyordu. Ancak yeni RSV4 RF’te bu güç eksikliği fazlası ile kapanmış görünüyor.
Önümüzdeki sayılarda
200 beygirlikler ligine hoşgeldiniz. Dergi’nin garajında bulunan Aprilia, Ducati ve BMW’nin süpersporlarını birbirleriyle karşılaştıracağız. Tam bir karşılaştırma olabilmesi için her ne kadar japon 200’lüklerini de bu filoya eklemek istiyorsak da, bu iki markanın test konusundaki müthiş ilgisizliği sebebiyle onları elemek haricinde bir şey yapamıyoruz.
Motorun artan 17 beygir gücü 10. Viraj çıkışında gaz ile kafa kaldırmasına yardımcı olurken, hemen arkalarından gelen ve 5. Vitesle tam gaz döndüğünüz 11. Virajda kendisini daha da belli ediyor. 11. viraja tam gaz yaklaşmak ancak yarışçıların cesaret edebileceği bir iş. Ama bu aletin hız karşısında sunduğu yürür aksam konforu sayesinde, genelde RSV4 ile 200km/s ile çıkılan 11. Viraj yokuşunun 225-230 km/s ile çıkılmasını sağlıyor. İşte burada birkaç saniye kazandık.Bu yokuşu güçlü ve hızlı bir şekilde bayılmadan çıkabildiği için, sonrasındaki arka düzlükte de 6’ya kadar yükseliyor ve 270’leri görebiliyoruz. Yeni RSV4’teki ekstra gücün arka tekeri iletilmesi, gaz kolu tepkisi gerçekten hissedilir derecede iyileşmiş. Tıpkı ezeli rakibi BMW’de olduğu gibi, bitmeyen bir güç hissiyatı ile düzlükler bitiyor ama ivmelenme adeta durmak bilmiyor.
Yüksek hızdaki yönlendirme kolaylığı sayesinde insan virajlara biraz daha hızlı girebileceğini düşünüyor. Hız bu denli arttığında artık limitlere ulaşmak sizin becerinize ve diğer bir deyişle cesaretinize kalıyor. 12 ve 13. Virajlara yaklaşırken motorun frenlerini sıkıyoruz, ABS açık, lastikler yeni olduğu için ABS’nin çalıştığı hissediliyor. Bizim bütün ayarlar motoru korumak için tam açık olduğundan, ileriki turlarda ABS ayarını kısmak gerektiği aklımıza geliyor, ama devam ediyoruz. RSV4’ün en büyük özelliği motorun üzerine tünemiş gibi oturmanıza rağmen sunduğu konfor ve viraj kabiliyeti. 12, 13 ve 14’te bunun keyfini sürüyor, start düzlüğüne çıkarak hafiften gazlıyoruz. Sonra meşhur 1. kör viraj geliyor, sola yatmadan önce yine frenleri çok asılmadan kullanıyoruz. Frenler RSV4 RF’de oldukça etkili, her frenlemede biraz daha adapte olup fren noktanızı daha ileri taşımanızı kolaylaştırıyor.
Motorun dar virajlardaki becerisi ise aynen devam ediyor.Motosikleti döndürmek için düşünmeniz yeterli, gerisini RSV4 gerisini kendi hallediyor. Yeni vites oranları eski RSV4 ile tamamen farklı, çok hızlı ve problemsiz çalışan quickshifter (hızlı vites değiştirici) ile RSV4 RF ile standart dişlileri kullanarak standart motor ile İstanbul Park’ta rahatlıkla yarışılabilir. ABS’ye gelirsek, bu özellik pistlerde genelde kapatılmak için yapılıyor. Kuru ve iyi tutan pistlerde neredeyse tüm markalarda kapatılıyor, geliştirilen yarış ABS’sini de İstanbul Park’ta motorun yeni olmasından dolayı değiştirmeden açık kullandık. Elektronik sistemin Bosch tarafından tasarlandığı motorun ABS’sini pistte kısarak veya yağışlı günlerde kullanabilirsiniz. Test esnasında en çok merakımızı çeken özelliklerden bir tanesi de motosikletin USB ile iPhone’a bağlanabilmesi oldu.
Iphone sistemli telefonlara ücretsiz olarak indirilebilen Aprilia Multimedya Sistemi’nde tanımlı tanımlı pistlerin her virajına göre ayrı ayrı çekiş kontrol, ön teker kalkış kontrol ayarları yapılabiliyor. Telefonun GPS özelliğini kullanarak pist derecenizi motosikletten gelen veriler ile birleştirebiliyor ve bu bilgileri bilgisayarda analiz edebiliyorsunuz . Motosikletin yatış açısı (bu açı Iphone’dan değil motosikletin üzerinde bulunan jiroskopdan geliyor) ivmelenmesi, gaz açma yüzdesi, çekiş kontrol derecesi, motor sıcaklığı gibi aracın hafızasına kaydedilen bilgileri anlık olarak taşınabilir bir datalogger haline getirdiğiniz Iphone ekranından takip edebiliyorsunuz. Bunlara bağlı olarak gidonda bulunan +/- tuşları ile o anda zahmetsizce ayar yapmak da mümkün. Sonrasında verileri bilgisayarınıza alıp ayrıca analiz edebiliyorsunuz. İşte kendinizi WSBK padoklarında hissetmeniz için bir neden daha!
Sonuç
Sonuç olarak Aprilia’nın dersine süper çalıştığını söyleyebiliriz, zaten (güç eksikliği haricinde) oldukça keyifli ve yetenekli bir motosiklet olan RSV4’ü; 2016 yılında bir adım daha geliştirerek sadece WSBK/Superstock serilerinde değil, yollarda ve lokal pist günlerinde de dikkat edilmesi gereken bir rakip haline getirmeyi başarmışlar. Acayip bir prezisyona sahip şasi sayesinde, RSV4 pilotu bir Ducati Panigale 1299 veya yeni Yamaha R1’in pilotuna oranla çok daha az güç harcayarak pisti dönebiliyor. 26.750 euro’luk Türkiye fiyatı ile Türkiye’ye gelen 200 beygirlikler arasında en ucuz motor olma ünvanına sahip RSV4’ü muhakkak değerlendirmeye almanızı tavsiye ederiz.
Teknik Kart
Motor Tipi: 65° V-4, 4-zamanlı, sıvı soğutmalı DOHC ,silindir başına 4 valf
Silindir Hacmi: 999.6 cc
Çap ve strok: 78 x 52.3mm
Maksimum güç: 201 bg (148 kW)-13,000 d/d
Maksimum tork: 115 Nm @ 10,500 d/d
Yakıt sistemi: 8 enjektörlü; değişken yükseklikte hava emiş boruları
Zamanlama dişlisi: Üstten tek mil, 2 sübaplı
Ateşleme: Magneti Marelli dijital elektronik ateşleme sistemi, silindir başına 1 buji
Yağlama: Karterli yağlama ve iki yağ pompası
Debriyaj: Multi-disk yağ banyolu, mekanik kaydırmalı
Çekiş kontrolü: aPRC Sistemi (Aprilia Performance Ride Control) [Traction Control (aTC), Wheelie Control (aWC), Launch Control (aLC)]
Şasi: Alüminyum çift-ışın şasi.
Ön süspansiyon: 43mm Sachs ters teleskopik; [RF’de Öhlins Racing USD, TIN yüzey kaplama]. Full ayarlanabilir
Arka süspansiyon: Sachs monoşok full ayarlanabilir [RF’de Öhlins Racing monoşok]
Ön fren: Çift 320mm paslanmaz çelik disk. Brembo M430 monoblok radyal kaliperler
Arka fren: 220mm disk; Brembo kaliperler.
ABS: Bosch 9MP ABS, 3 harita seçeneği ile ayarlanabilir ve kapatılabilir RLM (Rear wheel Lift-up Mitigation, arka teker kalkmasını engelleyen sistem) destekli
Jant: 3 kollu alüminyum alaşım, [RF’de dövme alüminyum alaşım 5 kollu, işlenmiş]. 3.5”X17” ön; 6”X17” arka
Ön-arka lastik: Pirelli Supercorsa SP, 120/70 ZR 17 – 200/55 ZR 17
Kuru ağırlık: 180 kg
Islak ağırlık: 190 kg
Depo kapasitesi: 18.5 litre -4 litre yedek dahil
Distribütör: Ferco Motor
www.fercomotor.com.tr
Yorumlar
Loading…