İstiklal mücadelesinin önemli sembollerinden 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 101. yıl dönümünden bir gün sonra “istiklal” caddesindeki canlı bomba eylemi, tam da hedeflendiği gibi toplum üstüne kara bir bulut gibi çöktü.
Bu yaratılan karanlık atmosfer insanların, kendilerini güvensiz, güçsüz, korunmasız ve yalnız hissetmesini sağladı. Kimse kalabalıklara karışmak istemediği gibi motosiklet severler de o gün motosikletlerine binmek istemedi. Ve bu çaresizlik duygusu içinde herkes evine kapandı. O gün hava olduğundan çok daha kapalı ve kasvetli geldi, hepimize.
Oysa biz güneşi seven çocuklarızGüneş parladığında yüzümüz güler bizimDaha hızlı atar kalbimizMotosiklete binip güneşin vaat ettiğiözgürlüğün tadını çıkarmak isteriz. Hayatında bir kez olsun motosiklete binen biri, özgürlük duygusunun ne demek olduğunu hemen anlar ve bir daha hiç unutmaz. Bu nedenle dünyanın her yerinde motosiklet kullanıcıları özgürlüklere yönelik her karanlık eyleme, herkesten fazla tepki vermiştir. Hangi ülkede olursa olsun, her kimden gelirse gelsin, her ne amaçla yapılırsa yapılsın; hepsini aynı kefeye koymuş ve lanetlemiştir.Çünkü motosiklet kullanıcıları bilir ki, özgür olmayan toplumlarda, motosiklet kullanmanın tadı hiç çıkmaz. Bunun için sen sen ol, terörle yaşamaya sakın alışma! Ne zaman ki, karanlığa alışırsın, işte o zaman güneş bile sana ulaşamaz; karanlıkta kaybolursun. Oysa biz güneşi seven çocuklarız,Her zaman aydınlığa doğru yol alırız;Biliriz ki, özgürlükler hep aydınlığın ardından gelir.Onun içindir ki her karanlık bastığındaGüneşi özleriz. Motorunuzun ve yaşam sevincinizin hep “on” olması dileğiyle…