İlham fikre, fikir de eyleme dönüşünce iş yeniden yaratılacak bir motosiklet bulmaya gelmiş.
Son dönemlerde iyice güçlenen retro akımının etkilerini ülkemizde de yoğun olarak hissetmeye başladık. Eskiden custom motosikletin yalnızca chopper tarzında olabileceğine yönelik bir algı varken, artık custom café racer veya scrambler’lar da sıkça karşımıza çıkıyor. Retro akımın güçlü etkisini ülkemizde belli eden araçlardan biri ise, Mehmet Doğru’nun Twin Boxer BMW’si. Yeni bir custom motosiklet yaratma serüveninin başlangıcını şöyle anlatıyor Mehmet Bey: “Motosiklet sevdamın yanında kendi tarzımı yansıtacak, bana özel bir motosiklet hayal ediyordum. Devamında café racer modellerini incelemeye başladım, Avrupa ve Amerika’daki örneklerine baktıktan sonra kişiliğimi yansıtacak tasarım için kolları sıvadım.”
Hem yapım aşamasında hem de kullanımda yedek parça problemi yaşatmayacak ve gündelik hayatta da kullanılabilecek bir motosiklet bulma arayışına giren Mehmet Bey’in tercihi, custom café racer motosiklet yapımında en çok rağbet gören modellerden biri olan 1993 BMW R800RT olmuş. Mersin’de bulduğu bu motosikleti satın aldıktan sonra, zaten kafasında olan projeyi hayata geçirmek için işe başlamış. Hayal ettiği motosikleti yaratabilmek için R800RT’yi parçalarına ayırırken bu yaşlı delikanlıyla uğraşma sürecinde sahip olduğu en büyük şansın ise işin ehli insanlarla bir arada çalışmak olduğunu söylüyor.
Twin boxer café racer’a baktığımızda ilk olarak bu tarz bir motosiklete ve adına çok yakışan kahve-bej tonlarındaki metalik boyası göze çarpıyor. Birbirine oldukça uyumlu bu iki renk, motosikletin genel retro görünümünü desteklerken araca zarif bir ruh hali katıyor. Genel olarak depoyu sarmasıyla aracın bütününe hakim olan bakırımsı kahverengi, silindir kafalarını da kaplayarak BMW’nin ikonik boxer imajını da iyice ortaya çıkarıyor. Café racer geleneğine uygun olarak tek kişilik hale getirilen sele; ekose dikişleri, arkasında yer alan café racer işlemesi ve takdiri hak eden bir işçilikle hoş retro bir havaya bürünüyor. Twin Boxer R800RT’yi yaratma amacı café racer tarzında bir motosiklet olsa da, R800RT’nin gidonu, Mehmet Bey’in gündelik hayatta da rahatlıkla kullanılabiliyor olması gerekliliğiyle, yarışçı bir havaya sahip olmak için alçaltılmış olmak yerine standart olarak bırakılmış. Bu durumda karşımıza café racer yerine daha çok custom bir tracker R800RT çıkıyor.
Tıpkı diğer ana parçalar gibi egzozlar da el işçiliğinden izler taşıyor ve Mehmet Bey’e göre en az görünüşleri kadar güzel bir twin boxer ritmi de elde edilmiş. Mevcut jantların boyutlarında bir değişiklik olmasa da, siyaha boyanmış olmaları motosikletin genel görüntüsüne belirgin bir ağırlık katmış.
Doğru kişilerle bir arada çalışmanın getirdiği bir sonuç olarak isminde café racer, özünde daha çok tracker olan bu motosiklet; üç ay gibi kısa bir sürede bambaşka bir kişilikle yeniden doğmuş. Motosikletin şıklığı ve zarafeti bir yana işin en güzel kısmı, bu eserin her türlü işçiliğiyle ülkemizde yaratılmış olması. Mehmet Bey’in Twin Boxer’ı ve onun gibi olan bu özel motosikletler retro motosiklet kültürü adına ülkece sahip olduğumuz potansiyelin sembolü olurken, aynı zamanda açılan bu yolda ilerleyen öncüler olma özelliğini de taşıyorlar. Böyle başarılı custom motosiklet leri daha çok görebilmeyi umuyoruz.
Yorumlar
Loading…