Okulların açılmasıyla, büyük şehirlerde yaz boyunca unuttuğumuz trafik çilesine kaldığımız yerden geri döndük. Her yıl, bir önceki yılı mumla arar hale geldik. Açık trafikte kat ettiğimiz yolu 10 dakikada alıyorsak, “rush hour” denilen işe gidiş-geliş saatlerinde bu rakamı rahatlıkla 10 ile çarpabilirsiniz.
Sorunun çözümünü sorsam, hemen motosiklet dersiniz biliyorum ama herkes bizim gibi düşünmüyor. Onların önerileri arasında motosiklet yok!
Ne mi var?
İşte ekşi sözlük’ten birkaç çözüm:- İnsanlara araç almaları konusunda bir engel koyamayacağımız için ehliyet almaları konusunda bir engel koyabiliriz.- 65 yaşın üstü nasıl emekliliğe ayrılıyorsa ehliyeti de elinden alınmalı.- Bir insan 35 yaşına kadar ehliyet almamışsa, o yaştan sonra alamamalı.- Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkeysen, deniz yolunu kullanmamak niye? Neyin lobisi engel oluyor?- Trafik azalır azalmaz insanlar toplu taşımayı bırakıp arabasına koşuyorsa, doğru bir toplu taşımadan söz edemezsiniz. Toplu taşıma cezbedici olmalıdır.- Kalabalık saatlerde belli yolları kullanmak için özel bir ücret çıkarmak.- Şirketlerin kiralık veya kendi araçlarının bakım masrafları vergiden düşülmesin.- Belirli bir yıllık kazancın altındaki kişilerin araba alması yasaklansın.- Mesai saatleri değişsin.- Trafik tıkanıklığının sebebi en öndeki kişidir. Yazacaksın en öndekine cezayı, bak bakalım bir daha tıkıyor mu trafiği.- 15 milyon insanı bu şehir sınırları dahilinde trafiksiz yaşatamazsınız. İnsanları diğer şehirlere göç ettirecek alternatif politikalar üretilmeli.- Home office çalışmanın yaygınlaşması. Telefonu ve laptopu eve getirelim demek neden bu kadar zor? – Şehir içi özel araç girişine günlük vizite ücreti uygulamak.- Trafik kurallarını ihlal edenler için mobese kameraları üzerine otomatik bazuka koymak; kırmızıda geçtin güüüüüüüüüm!!!!!!!!!!
3)- İş saatlerinde belediyelerin yol çalışması yapmasını yasaklayan kanun maddesini anayasaya koymak
.- İşyerlerinin şehir dışına taşınması için ciddi teşvikler uygulamak.- Tek başına araç kullanımına yasak ve sınırlamalar getirmek. Gördüğünüz gibi oldukça yaratıcı çözümler ortaya koyabiliyoruz. Ne var ki, bireysel de olsa, trafik sorununu ortadan kaldıracak olan motosiklet kullanımına toplum olarak “gözlerimiz kapalı”.Oysa milim milim ilerleyen trafikte araçlarının içinde oflayıp puflayan herkesin, yanlarından gelip geçen motosikletleri görüyor ve motosikletlilere imreniyor olmaları gerekir! Eğer görmüyorlarsa – Freudyen bakış açısıyla – kıskançlıklarındandır. Çözümü gözlerine sokmak gerekir. Uzun lafın kısası; burada görev, motosiklet satmak isteyenlere düşmektedir. Trafikte binlerce potansiyel müşteriniz var, onlara ulaşmanın bir yolunu bulmalısınız. Motorunuzun ve yaşam sevincinizin hep “on” olması dileğiyle…