20 Eylül’de ilk defa bir motosiklet Yaza Veda Partisindeyim. Yıllardır motorumla sürekli yol yapıp duruyorum. Birçok yerde etkinlikler organize edildiği halde henüz hiç birine gitmedim. Ama artık bir katılımım olmalı.
Zamanı geldi. Özenle seçilmiş bir yer olsun istiyordum. Geçenlerde çok sevdiğim bir mekandayken burada parti organize edelim dediklerinde ilk defa “katılırım” dedim. Bu bir “Motosiklet Yaza Veda Kamp Partisi” olacak. Bu hem benim ilk partim, hem de o mekanın da ilk partisi. Bu yer Riva’da ve “Riva Vira Beach Club” den başka bir yer olamazdı. Doğasını, manzarasını ve ortamını herkes çok sever. 20-21 Eylül’deki Kamping Partisinde tüm dostlarımı, sevdiklerimi, tanıdıklarımı ve tanışmak istediklerimi görmeyi çok istiyorum. Eğlence, müzik, dans, kumsal, deniz, yemek ve fevkalade dostluklar var. Parti gecesinde o muhteşem kumsalda harika bir ateş yakılacak, gitar müziği ile sabaha kadar eğlenmeye devam edeceğiz. Çadırlar deniz kıyısında kurulacak. Daha ne olsun ki. Dalga sesi ve denizin kokusu ile sabahlamayı kim istemez. Sevdiklerinizle gelin, kimse kaçırmasın. Riva Vira Beach Club daki dostluklar çok özel.
O yüzden orayı çok severim. İstanbul’un şehir stresinden uzaklaşmak ve doğada nefes almak isteyenlere mükemmel bir yer. Deniz kokusunu özlediğimde giderim. Keyifli ve kaliteli sohbetler için, dostlarla buluşmak için giderim. Hatta yeni motorcularla tanışmak ve çevre bulmak için tek adres. Sakinlik, doğa, huzur arayanlar için de tek adres. Akşam iş çıkışı git. Yeşilliğin içinden o güzel virajlı yollarda motor sürdüğünde zaten insanın keyifi yerine geliyor. Orada nefis sofranı kur yada sadece içeceğini al keyif yap. Dinlen. Zihnini boşalt. Orası öyle bir yer. Oraya giden yol ayrıca çok da keyiflidir. Hatta bazı motorcular var, o yola aşıktır. Gelir Riva da bir kahve içer, sonra tekrar çıkar gider viraj yapar ve bir daha geri gelir ve tekrar kahvesini içer. Orası artık sadece İstanbul’lu motorcuların uğrak yeri de değil artık. Şehir dışından da birçok motorcu gelir. Bunu kendim ilginç bir tesadüf ile yaşadım ve hayran kaldım. Yazılarım ve gezilerim her ilden takip ediliyor ve sürekli birbirinden güzel mesajlar alıyorum. Antalya’dan bir gün bir mesaj geldi. Bir bayan artçı yazmıştı. Özellikle bayan olduğunda daha da çok seviniyorum, çünkü cesaret ve destek verebilme sevinci yaşarım. Antalya’dan Meral Hanım yıllarca sadece artçı olmuş.
Ancak yazılarımı okuduğunda çok etkilenmiş ve yakaladığı cesaretle motor kullanmaya karar vermiş. Onun heyecanın ı satırlarda hissettim. O kavuştuğu yepyeni bir tutkudan dolayı heyecanlıydı ve ben ise katkım olduğu için. Bir gün yine Riva dayken heyecanlı heyecanlı bir bayan yanıma geldi, sımsıkı dostça sarıldı. Ne tesadüftür ki, o Antalya’daki Meral Hanım dı bu bayan. Kırk yıllık dost gibi sarıldık, çocukluğumuzda okul sıralarını paylaşmış iki eski arkadaş gibi sevinçliydik.
Eski artçı sayemde motorcu oldu. Benim kız kardeşim de bazen artçım olur. Benim gibi tutkulu değildir ama, kısa mesafelere gelebiliyor sadece. Geçtiğimiz haftasonu onu Riva ya götürdüm. Motorcuların arasındaki beraberliğe ve sohbetlerimize şahit oldu ve çok şaşırdı. Dışarıdan biri olarak baktı ve özellikle motorcuların arasındaki bağlılık ve dayanışma onu çok etkilemişti. Bu tutkunun neler yapabileceğini gördü. Tanımadan bile bir motorcu diğerinin yardıma koşar, icabında eskortluk yapar, elinden ne destek geliyorsa, sualsiz. Kardeşim sadece şunu dedi :” Motora merakım olmadığı halde sizlerin dünyası bambaşkaymış, çok etkilendim. Motora binmek gurur verici olmaya başladı.”