Menu
in

Değişim başladı…

Krizin ağır etkilerini geride bırakan ve hafif bir toparlanma eğilimi gösteren Avrupa Birliği’nde motosiklet satışlarındaki negatif görünüş hala devam ediyor.

Yeni yıla girerken geride bıraktığımız yılın değerlendirmesini yapalım dersek karşımıza yine bildik bir tablo çıkıyor. Krizin ağır etkilerini geride bırakan ve hafif bir toparlanma eğilimi gösteren Avrupa Birliği’nde motosiklet satışlarındaki negatif görünüş hala devam ediyor. İlk on aylık verilere göre yüzde 12,5 daralma yaşayan pazarda, motosikletler %16,5‘lik bir paya sahipken, mopedler de düşüş %10,2 düzeyinde.

Ülkelerin ekonomik durumları şüphesiz motosiklet satışlarında paralellik arz ediyor. Örneğin Avusturya, Norveç, İngiltere ve Almanya gibi ekonomisi güçlü ülkelerde motosiklet satışları yüzde 9‘ları bulan bir artış izlerken, İspanya, İtalya ve Yunanistan gibi krizin merkezindeki ülkelerde ise durumun iç açıcı olduğunu söylemek yakın bir gelecek için mümkün görünmüyor.

Türkiye’ye dönecek olursak, ekonomik göstergelerin pozitif olduğu, ülke kredi notunun yatırım yapılabilir ülkeler düzeyine çıkarıldığı bir yıl yaşamamıza karşın motosiklet satışlarında beklenen artış hala gerçekleşmiş değil. Geçen yılın ilk 10 ayına göre bu yıl yüzde -11,3‘lük bir kayıp söz konusu. Buna karşın motosiklet dünyasını pozitif yönde değişime sürükleyecek gelişmelerin hızla hayata geçtiğini söyleyebiliriz. Özellikle akdeniz bölgesinde yaygın olan moped/commuter kullanımının hızla düştüğünü yerini ise scooter’ların aldığını görüyoruz. Kentten kırsala kadar geniş bir alanda yıllardır ulaşım aracı olarak kullanılan moped/commuter’ler, “sadece basit ve ekonomik bir araç olarak algılanmış ve “motosiklet kültürü”ne özel bir katkı sağlamamıştır.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre geçen yıla oranla söz konusu commuter’lerin pazar payı yüzde 64‘ten yüzde 50’ye gerilemiştir. Zengin çeşitliliğe sahip scooter’lerin ise pazar payı yüzde 29‘dan yüzde 41’e tırmanmıştır. Bu bize kültürel bir değişimin geleceğini müjdelemektedir. İtalya, Yunanistan ve Fransa’da yaşandığı gibi scooter, motosiklet kültürünü yayma ve sevdirme konusundaki eşsiz yeteneğini Türkiye’de de sergilemeye başlamıştır. Sadece bir ulaşım aracı olmanın ötesine geçip eğlenceyi de bünyesinde toplayan scooter, bir yandan yeni motosiklet kullanıcıları yaratırken – ki bunun içinde kadın kullanıcılar önemli bir yer tutmaktadır- diğer yandan mevcut kullanıcıları büyük cc motosiklet kullanmaları yolunda cesaretlendirmektedir.

TÜİK verilerindeki dikkat çekici bir başka husus da satış adetleri düşük de olsa supersports motosikletlerin pazar payının yüzde 23 gibi bir artışla yüzde 4.3’e tırmanmasıdır. Bu motorsporlarına ilginin her geçen gün çoğaldığının bir kanıtıdır. Bu süreçte TMF’nin  İstanbul Park’ı pist şampiyonasına dahil etmesinin önemi yadsınamaz. Öte yandan 2013‘te Formula1‘i İstanbul Park’a geri getirmek için harcanan çabalara MotoGP’yi de dahil etmenin sektör için ne kadar hayati olduğunu söylememize gerek yok sanırım.

Satış rakamlarındaki yüzdesel düşüşlere rağmen ülkemizdeki motosiklet adedinin her yıl 150 bin ile 200 bin adet arasında arttığını da unutmamak gerekir. Her geçen yıl daha da güçlenen motosiklet dünyası, sağlıklı bir örgütlenme ile taleplerini demokratik yoldan ifade edebilir hale geldiğinde ise gerçek bir güce dönüşecektir. Motosiklet kullanıcılarının taleplerinin 2013 yılında gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini ise yine zaman gösterecektir.

2012’yi değerlendirirken yarış sırasında geçirdiği talihsiz kaza ile aramızdan ayrılan milli sporcumuz Kemal Merkit’ı unutmak imkansız. Onu saygı ve sevgiyle anarken, bu vesile ile yarışlar sırasında hayatlarını kaybeden sporcularımız anısına yarışlar düzenleyen TMF yönetiminin yarış kazaları konusunda eğitime geçen yıllara oranla çok daha fazla eğileceğine olan inancımı yineleme ihtiyacı duyuyorum.

Motorunuzun ve yaşam sevincinizin hep “on” olması dileğiyle…

Cevap bırakın