Yazar: Ahmet Köseoğlu
Çılgın Motorcular (Devils Ride) motosiklet
kulübünün başkanı Gypsy ile motosiklet
ve kulüpler üzerine sohbet ettik
Discovery Channel 20 Eylül 2012 itibariyle motosiklet üzerine yeni bir belgesel yayınlamaya başlayacak. Söz konusu belgesel esasen Laffing Devils kulübünün başında bulunan Gypsy’yi ele alarak motosiklet kulübüne ve kulübün işleyişlerine yer veriyor. Amerika’da Devils Ride ismiyle gösterilen belgesel Türkiye’de Çılgın Motorcular ismi ile ekranlara gelecek. Özellikle cruiser tutkunu motosiklet severlerin hoşuna gideceğini düşündüğümüz program gösterime girmeden başrol oyuncusu Gypsy’yi bulup kendisine bazı sorular sorduk…
Ahmet: Motosiklet kulüplerinde genelde herkes birbirinin aynıdır, bu durum sizin kulübünüz için de geçerli mi?
Gypsy:Evet, gerçekten de çoğu birbirinin aynı (gülüyor)…bu klişe tipler, en azından benim tanıdıklarım, kendilerini bireysel olarak değerlendirmekten ziyade herkese korku salan bir kabadayı ordusunun bir parçası olarak görüyorlar; hepimiz sıra dışıyız, sorun çıkartırız, suçluyuz, uyuşturucu satarız vs. gibi şeyler… oysa bizim kulübümüzdeki tipler bunlardan çok farklı… hepimiz aile babasıyız, çoğumuz ordudan emekliyiz, motosiklet sürmeyi severiz, kardeşliğe önem veririz ve birbirimizle takılıp keyifli vakit geçirmekten ve topluma destek olmaktan hoşlanırız. Yani hepimizin kanun kaçağı olduğu, uyuşturucu sattığı falan asla doğru değil. Demek istediğim her grubun içinde iyiler de kötüler de vardır, ama maalesef pek çok insan motosikletçilerin tümünün kötü olduğunu düşünüyor ancak bu kesinlikle doğru değil.
A:Peki, geçiminizi nasıl sağlıyorsunuz?
Gypsy: Emekliyim. Amerikan Deniz Kuvvetleri’nden emekliyim, yani çalışmıyorum. Ara sıra ödül avcısı olarak yan işler yapıyorum, ama kulüpteki pek çok kişi kendi mağazasına, otomobil servis atölyesine vs. sahip… Birkaç mekaniker arkadaşımız da var. Bu konuda derecesi olan bir arkadaşımız da var (ses duyulmuyor: 00:00:57) ve kendisi burada San Diego’da büyük bir şirkette üst düzey yöneticilik yapıyor.
A:Şimdiye kadar hapse girmiş bir Hell Riders üyesi var mı? Sürüş sırasında veya kendisi sizin bir üyenizken?
Gypsy:Kulübün bir üyesiyken mi, yoksa onun öncesinde mi?
A:Kulübün bir üyesiyken.
Gypsy:Hayır, bu süre içinde tutuklanan bir üyemiz olmadı.
A:İllegal motosiklet kulüplerini biliyorsun. Aslında illegal değiller ama kaçakçılık, uyuşturucu ticareti vs. gibi illegal işler yapıyorlar. Bu tarz motosiklet kulüpleri tanıyor musun? Neler yaptıklarını, iç kurallarının neler olduğunu biliyor musun?
Gypsy:Kulüp olarak illegal işler yapanları tanımıyorum. Sadece motosiklet kulüplerinde değil, her grubun içinde iyiler ve kötüler vardır. İyi ve kötü polis memurları, politikacılar vs… Bu tarz yasadışı işlere bulaşmak bir kulübün parçası olmaktan kaynaklanmıyor, sadece kişisel bir sorun. Yani motosiklet kullandıkları ve sırtlarında o rozeti taşıdıkları için bu kötü işleri yapmıyorlar. Bence bu saçma bir algı. Tüm motosiklet kültürünün adını lekeleyen insanlar elbette var. Fakat bir suç işlersem hapse girerim ve motosiklet kullanamam, yani özgür olamam. İşte gerçek bir motosikletçi böyle düşünür. O halde beni hapse tıkacak, yani özgürlüğümü elimden alıp motosiklet kullanmamı engelleyecek bir işe neden bulaşayım? Kısacası bu tür illegal işlere bulaşmış bir motosikletçi tanımıyorum.
A:Hell Riders’ın motosikletçi kültürüne, yani şu meşhur topluluğa neler kattığını sormak istiyorum.
Gypsy: Aslında sadece motosikletçi toplumuna değil tüm topluma bir şeyler katabilmek için çaba sarf ediyoruz… Motosikletçilerin bu yumuşak tarafları hakkında çok fazla konuşmak istemiyorum ama bizim nasıl insanlar olduğumuzu biliyorsunuz. Sadece kulübün değil, kulübü oluşturan insanların da. Elbette bu program herkesle ilgili, ama insanlara sadece bize bakıp bu hayat tarzını seçmemeleri gerektiğini, bizim iyi insanlar olduğumuzu, içinde yaşadığımız toplumu sevdiğimizi, bunun sadece bizim için bir yaşam tercihi olduğunu, kimseyi rahatsız etmek istemediğimizi, imajımızı kimseye dikte etmek istemediğimizi, topluma karşı sorumluluklarımız kapsamında hayır işleri için para topladığımızı göstermek istiyoruz. Her toplandığımızda veya katıldığımız her etkinlikte hayır işleri için para topluyoruz ve insanlara “hey, biz de bu toplumun bir parçasıyız ve içinde yaşadığımız topluma karşı bir şeyler yapmak, toplumdan aldıklarımızı topluma geri vermek istiyoruz” mesajını vermeye çalışıyoruz.
A: Bir motosiklet kulübü olarak kendinizi nasıl finanse ediyorsunuz? Herkesin çalıştığını, senin de emekli olduğunu söyledin zaten ama bu kulübü nasıl finanse ettiğinizi de öğrenmek istiyorum.
Gypsy: Her üye kulübe bir aidat ödüyor. Her yemek aldığımızda veya her eğlenceye gittiğimizde vs. bunun için harcadığımız paranın belli bir yüzdesini kulüp için ayırıyor ve bunu kulübün işletme giderlerini finanse etmede kullanıyoruz. Kulübün giderlerinden artan tüm parayı ise hayır kurumlarına bağışlıyoruz. Üyeler de kendi işlerinden kazandıkları paranın bir kısmını gönüllü olarak kulübe bağışlıyor. Biz para kazanmaya çalışan motosikletçiler değiliz. Bu nedenle de yan gelip yatmıyor, har vurup harman savurmuyoruz; kendi harcamalarımızda olabildiğince ölçülü oluyor ve kalan parayı mutlaka hayır işlerine harcıyoruz.
A: Üye olmanın faydaları nelerdir?
Gypsy: Bir kulübe, özellikle de Laffing Devils’e üye olmanın en büyük faydası kardeşliktir. Birbirimizle paylaştığımız asıl şey dostluk ve kardeşlik.
A: Son olarak sormak istediğim bir şey daha var; kulübün ismi nereden geliyor?
Gypsy: Kulübün kurucu üyeleri olarak bir gün barda oturuyorduk ve eğleniyorduk, gülüyorduk, şakalar yapıyorduk, bilirsiniz, sadece kendimiz gibiydik. İşte tam bu sırada o sırada barda takılan yaşlı bir hanımefendi yanımıza geldi, bir sigara istedi ve “Siz aynı bir grup gülen şeytana benziyorsunuz” dedi. O günden sonra da kulübün ismi Laughing Devils (Gülen Şeytanlar) oldu.