Ducati CEO’su Claudio Domenicali, 2017 MotoGP Takımı’nın lansmanına katılan basın mensuplarına, İtalyan markanın V4 Superbike üzerinde çalıştığını doğruladı.
Modelin gelişiminin direk olarak şu anki Ducati Desmosedici GP yarış motosikletine güç veren 1,000cc ve 90° V4 bir motoruna dayanan Ducati’nin MotoGP çalışmalarından geldiğini duymak, pekte şaşırtıcı olmasa gerek.
MotoGP Takım lansmanında konuşan Domenicali; “MotoGP’de yaptığımız motor gelişimi, ayrıcalıklı bir durum. Çok güvenilir, çok hafif ve pek çok ilginç teknolojiye sahip kompakt bir motorumuz var. Düzenli müşterilerimize tanıtmayı ciddi ciddi düşünüyoruz çünkü bu, gerçekten de bir mühendislik harikası.”
“Tabi ki, abartılı bir fiyat yerine mantıklı bir fiyata satılabilecek bir şeye dönüştüğünde, Desmosedici gibi ilginç bir motosikletten ziyade daha çok sıradan ama en yüksek kalitede bir spor motosiklet olacak.” şeklinde açıklamada bulundu.
Domenicali, böyle bir modeli Ducati’den ne zaman görebileceğimiz hakkında bilgi vermese de bunun 2018 model olacağı, limitli sayıda sunulabileceği ve FIM tarafından belirlenmiş koşulları karşılayabileceği söylenebilir.
Domenicali, yeni Superbike’ın, Dünya Superbike Şampiyonası’nda yarışmak üzere düzenleneceği sorulduğunda, “Kesinlikle evet” diyerek bu görüşü onaylar gibi görünüyordu.
Diğer bir deyişle V4 Superbike’ın, Ducati serisindeki Panigale R’ın yerini alması ve Ducati’nin yarış platformlarının, üretim temelli yarış şampiyonalarında gelişmesi planlanıyor diyebiliriz.
V4 platformunun aerodinamik anlamda, firmanın MotoGP yarış motosikletlerinde gördüğümüze benzer bazı geliştirmeleri içereceğine dair ipuçları CEO tarafından verilmiş bulunuyor.
Bazı bilgilere göre, V4 Superbike’ın bu yılın sonlarına doğru Milan’daki EICMA Fuarı’nda ortaya çıkacağı söylense de 2019 sezonuna kadar yarışlarda görmemiz pek olası bir durum gibi görünmüyor. Bu durum, firmanın modeli WSBK’ya taşımadan önce ulusal yarış serilerinde motosikleti geliştirmek amacıyla uzun bir dönem tutması felsefesinden kaynaklanıyor.
Ducati Spor Direktörü Paolo Ciabatti, 2017 ve 2018 Dünya Superbike sezonlarında V-twin’in geleceği hakkında kelimelerini sınırlayarak takımın tanıtımının, bu görüşleri doğrular nitelikte olduğu şeklinde bir değerlendirmede bulundu. “Tabi ki 2017 ve 2018 sezonlarında Panigale ile yarışacağız.” şeklinde konuştu.
Ducati’nin v-twin Superbike platformu için gelecek ne anlama geliyor?
Kesinlikle, sadık Ducatisti taraftarlarından dört silindir superbike konseptine bir kabullenmeme olacaktır.
Fakat, İtalyan marka için V4 güç odağını, onaylanmış bir model olarak sınırlamak, markanın miras ve yarış kuralları arasındaki ince çizgiyi kat etmek için en iyi yol gibi görünüyor. Bu sebeple, Ducati’nin v-twin tasarımına olan bağlılığını sadece cadde ve pist meraklıları için görmeyi bekleyebiliriz.
V-twin, fiziksel ve genel ağırlık anlamında, daha fazla silindirle motor tasarımı üzerinde fazlaca avantaja sahip olduğundan, güçlü bir strateji olduğunu kanıtlayabilir.
Bu durum, yarış kural kitabı parametrelerini uygulamak zorunda olan bir motosiklet tasarlama baskısından uzak, Ducati’nin v-twin tecrübesini tüm avantajları ile yaşamasına olanak sağlayabilir.
Bu felsefeyi, boyut ve ağırlık olarak diğer ilgili spor motosikletlere rakip olan etkili olarak daha geniş v-twin güç kullanan, hali hazırdaki Ducati 959 Panigale ve Ducati 1299 Panigale modellerde görebiliyoruz.
Bu iki yönlü strateji, Ducati’nin aksi durumda yarış düzenlemeleri tarafından yasaklanabilen yenilikleri tanıtmasına izin verebilir. Bu da cadde motosikletleri için daha fazla aerodinamik geliştirme anlamına gelebilir fakat aynı zamanda ilk gerçek kinetik enerji iyileştirme sistemi gibi teknolojileri içerebilir.
Aslına bakarsanız bu durum, sadece heyecanlı bir bakış açısı olmayıp aynı zamanda motosiklet sektöründe, Ducati’nin teknoloji lideri kabul edilmesi hedefine de hizmet edebilecektir. Ducati’den son gelişmeleri takip ediyor olacağız.