Yazar: Tony Hoare
Yeni ve heybetli Ducati Diavel’in hikayesini araştırıyoruz
Diavel (Şeytan’ın, Bolonya diyalektiyle söylenişi), Ducati’nin, kolay para peşinde koşmadığının göstergesi. Ducati, kaslı bir motosiklet görünümü altında, inanılmaz etli 240’lık arka lastiğini utandıracak kadar iyi kullanım özellikleri vaat ediyor. Ducati, bir dünya güzeli gibi kıvrılacak bir canavar yarattığını iddia ediyor. Biz de Diavel dünyaya duyurulmadan önce, projenin sorumlularıyla görüşmek üzere, bir seri gizli röportaj için Bolonya’ya gittik. Bu, onların hikayesi…
Bu motosiklet için sıkı şekilde tanımlanmış bir talimatlar listemiz yoktu. Bunun yerine, henüz sahip olmadığımız bir fikirle çıkmamız isteniyordu, farklı bir motosikletle. Streetfighter benim çıkış noktamdı; biraz daha uzun tekerlek mesafesi kullandım ve motoru mümkün olduğunca önde tuttum. Tekerleğin arkasından, motosikletin önüne uzanan bir çizgi çizdim, bu daha ziyade bir Amerikan çizgisiydi; sonra da motosikletin altına bir çizgi çizdim. Buradan, süspansiyonu motosikletin altında, egzozu da yanda tutma fikrine vardım.
Oranlarda başarılı olduk. Buna benzer başka hiçbir motosiklette bu kadar kısa bir kuyruk ya da ön tarafta bu kadar büyük bir hacim yok. Süspansiyonu altta çözdüğümüz için sevinçliyim; çünkü bu, uzun salıncakla birlikte önemli bir özellikti. Doğru açıdan bakıldığında büyük bir motor kapağı olan bir arabaya benziyor. Son derece güçlü; ama aşırı yağlı değil. Gerektiği yerde gerekli hacme sahip, hafif olması gereken noktalarda da hafif.
Konsepti net tuttuk. Seri üretim bir motosikletten çok, bir motosiklet gösterisinden çıkmış gibi görünüyor; ama sürüşü çok kolay. Kullanımı, bu kategorideki ortalama motosikletlerden çok daha eğlenceli; ama sürekli saldırı modunda oturduğunuz, tam bir sokak dövüşçüsü değil. Böyle görünen bir motosiklet eğlenceli de olabiliyor. Arkadaşlarınıza, tepede sizi beklemelerini söylemek zorunda kalmıyorsunuz. Tasarımın en zor kısmı, insanları bu fikre alıştırmak oldu. İnsanlara ilk eskizleri gösterdiğimizde, bu tip motosikletleri sevmediklerini fakat bunu çok beğendiklerini söyleyenler oldu. Bu motosiklet insanları gülümsetiyor. İnsanların ilk önce bunun görünüşünü beğenmesi gerekiyor; ama sonra üzerine oturduklarında, ağır olmadıklarını görecekler ve “bunu kullanmak isterim” diyecekler.
Distribütörlerimiz başlangıçta ihtiyatlı davrandılar; ama ilk defa kullandıklarında çok etkilendiler; çünkü böyle görünen bir motosikletin, doğru şekilde kullanılabileceğini düşünmüyorlardı. Biz hala bir spor motosiklet markasıyız. İnsanlar, pazar payımızı artırmak için Diavel’i tasarladığımızı söylediklerinde gülümsüyorum; çünkü bunların hiç birini, pazar payımızı artırmak için yapmadık. Biz sadece hoşumuza giden ve benim eskizlerimle başlayan bir motosiklet yaptık. Domenicali [Ducati’nin genel müdürü Claudio] bunun iyi bir fikir olduğunu düşündü ve ilerletti. Fikir almak veya daha popüler hale getirmek için ne yapabileceğimizi test etmek için motosikleti Amerika’ya götürmedik. “Motosiklet bu, sevdiniz mi?” dedik. Tasarım üzerinde çok fazla insana yorum hakkı vermedik. İngiltere’de, “bir deve, komitenin tasarladığı bir attır” dersiniz; biz bunun bir deve olmasını istemedik. “Beni etkilemedi” diyen hiç kimse yok, bence bu olumlu.
Multistrada motoruyla başladık; ama farklı ihtiyaçlarla. Daha çok güce ve torka ihtiyacımız vardı; yani hedefimiz, artırılmış tork ve güçle birlikte aynı özelliklere sahip olmaktı. Egzoz ve hava kutusuna odaklandık. Multistrada’dan 12 bg daha fazla olan 162 bg’yi elde etmek için esas çalışma egzoz üzerinde yapıldı. Superbike’den daha akıcı bir motora sahip olmak için, supap zamanlamasındaki 11 derecelik örtüşmeyi koruduk; çünkü bu şekilde devirden devre daha az farklılık yaşanıyor.
Yeni bir debriyaj kapağımız var ve bir de bir parça lastik ve bir alüminyum panelle hava odacığı yaratarak sesi azaltan bir sistemimiz var.
Alüminyum panelin ortasında da sandviç şeklinde kullanılmış, ses azaltıcı bir katman var. Kayış kapakları için yeni bir tasarımımız var; motor bakımını kolaylaştırmak için üç ayrı parça halinde tasarlandılar.
64 mm’lik pervaneye sahip yeni bir su pompamız var, 10.000 devir/dk’da akış hızını %35 artırıyor. Islak debriyaj kullanıyoruz; Multistrada’daki gibi, kayma özelliğine sahip. Multistrada gibi, 24.000 km’lik büyük bakım aralıkları var; çünkü supap yuvalarında, bize bu uzun aralıkları sağlayan aynı malzemeleri kullanıyoruz