Yazar: Can Deniz
Ducati’nin dosya olarak sunulan patent tasarımlarına göre, mini jet motoruna benzer bir jet egzozu ortaya çıkabilir.
Son iki yılı aşkın süredir MotoGP’de kanatçık kullanımının öncüsü olan Ducati’nin mühendislerinin, bu sene bu teknolojinin yasaklandığını görmeleri keyiflerini karımış olacak ki, daha ustaca yeniliklerle geliyorlar.
Şu anda, pistte performansı zirve yaparak firmanın gizli silahı haline dönüşebilecek detaylarıyla, bir patent dosyası ortaya çıkmış durumda. Bu teknoloji, henüz 2017 Desmosedici GP17’de görülmedi fakat kağıt üzerinde, tasarım oldukça başarılı olacağa benziyor. İvmelenme esnasında ön tekerin tutuşuna yardımcı olan kanatçıkların olmamasının dezavantajını minimuma indirgeyecek ve ilave itme gücü ekleyecek jet motoru gibi çalışan bir egzozdan bahsediliyor.
Çılgınca geliyor olabilir ama bu, dahilik ve çılgınlık arasında kalan, görünmeyen ince bir çizgi. Beklendiği gibi çalışırsa, fikrin daha çok dahilik tarafı ağırlık basacak demektir. Sistem aslında çok basit. Bir savaş jet motorunun egzoz borusu gibi çalıştığını düşünün. Eğer Top Gun’ı izlediyseniz, askeri jet egzozlarının değişken geometrileri olduğu konusuna aşikarsınız demektir.
Jet borusunun çıkışını çevreleyen birbirine kenetlenmiş yaprakları dizisi, itme gücünü değiştirerek, bu çıkışın genişleyip daralmasına olanak tanır.
Ducati, Desmosedici’nin içerisindeki egzoz uç borusunda elektrik motorları ile çalışan bir takım yaprakçıklara benzer patentler ortaya çıkardı. Yaprakçıklar, tıpkı bir savaş uçağındaki gibi, egzozun sonundaki deliğin boyutunun daha büyük veya daha küçük olmasını sağlıyor.
Buradaki fikir aslında şu: delik daha küçükse, daha fazla itme kuvveti yaratacaktır. Ağzınızı büzüp bir mumu söndürmeye çalıştığınız gibi, daha küçük egzoz çıkışı da hızı ve içerisinden gelen gazın gücünü arttıracaktır.
Bunun, bir de dezavantajı var aslında. Motosiklet egzozları, motorun gücünü azaltmasın diye genellikle mümkün olduğunca sınırsız tasarlanırlar. Eğer egzoz çıkışı sürekli küçük kalırsa, bu sistem, kışkusuz genel anlamda, motosikletin verimine zarar verecektir. Fakat Ducati, değişebilen ölçüde bir çıkışa sahip olarak bir sistemle her iki dünyada da en iyi sonucu almayı başaracak gibi duruyor.
Aslında çok mantıklı. Çoğu zaman bir GP motosikleti, tüm gücünü ortaya koyamaz. Yeterli kavrama ya da fizik kuralları olmadığında, motorun zincirleri bir kere kırıldı mı, durum tam tersine dönebilir ve tüm güç ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda, normalde, tek çözüm, motorun performansını zapt etmektir.Jet tarzı bir egzoz, biraz daha fazla yakıtın ileriye yönelik harekete (devinim) dönüştürülebilmesini sağlayan alternatif bir itme yöntemi sunar. Normalde arka lastik dönmeye başlamadan önce, muhtemel ivmelenmenin sınırındasınız demektir. Bu sistem sayesinde, lastiği daha fazla çalıştırmadan ileriye yönelik fazlaca devinim elde etmenin ilave bir yöntemi daha bulunmaktadır.
Dahası, Desmosedici’nin egzozlarının açısı ve konumu nedeniyle itme gücü, motosikletin ağırlık merkezinin etrafında dönmesini sağlamaya çalışmaktadır. Bu da, motosikletin tek tekere kalkma eğilimini azaltmaya yardımcı olduğu anlamına gelir. Ayrıca bu durum, bir motosikletin, maksimum potansiyel ivmelenmesi hakkında genellikle katı bir limit oluşturan diğer bir fizik kuralını bozması anlamına da gelebilir.
Dezanavtajı? Muhtemelen, motosiklet bu ilave performansı alınca daha fazla yakıt tüketecektir. Fakat eğer yarış kazandıran bir avantaj sağlayacaksa, takımın kesinlikle birlikte yaşamaktan mutluluk duyacağı bir sistem olacaktır.
Ducati’nin bu fikri test edip etmediği ya da bir yarış motosikletinde ne zaman ortaya çıkabileceği henüz netlik kazanmış değil. Ayrıca firmanın bu konsept için daha kapsamlı planları olup olmadığı da bilinmiyor. Fakat Ducati, bazı dönemlerde üretimde kullanmayı ümit etmediği teknolojilerin, nadiren de olsa patentini alabiliyor.
2018 için yeni bir superbike Ducati beklendiğini de belirtelim. Jet-destekli bir egzoz, onu mücadelenin arasından ayırmak için ilginç bir satış noktası olabilir…
Yorumlar
Loading…