Yazar: Pervin Ozulu
Eldiven giymek sizce ne kadar önemli, hatta giymezsek de olur mu?
Her mevsime göre çeşitli eldivenler var, piyasa yüzlerce modellerle
dolu ve bol çeşidi görünce insanın aklı karışıyor, aralarında ciddi fiyat farkları da var.
Bugün Hasanpaşa’daydım, mevsimlik iyi bir eldiven bakmaya
gittim. Kaç yıldır hep erteleyip durdum, tam istediğim gibi bulamayınca da
alamıyorum. Eskisi de tarih oldu artık ve kesinlikle almak zorundaydım ve motosiklet
aksesuarı satan mağazaları gezdim. İlkine girdiğimde eldiven reyonundaki yüzlerce çeşit model görünce duraksadım, koskocaman duvar
full doluydu. Yıllardır böyle zaten, olsun da, bol bol çeşit iyidir, fakat çoğu
erkek kesim modelleri.
Çeşit dolu rafların görüntüsü baş döndürücü olsa da içlerinden
istediğimi zor buluyorum, ya bir tane vardır o da sadece bir mağazada ya da
hiç. Denemeden internet üzerinden satın almak da istemiyorum.
Eski yıllar aklıma geldi, bir tane bayan eldiveni bulduğumda
fiyatına bile bakmadan aldığımı ve sevinçten de uçtuğumu hiç unutmam, fakat
erkek montu almak zorunda kalmıştım, bayan montu henüz pek yoktu, çok da
üzerine düşmedim. İlk eldivenim iyi bir markaydı, yıllarca kullandım, ta ki
avuç içleri eriyene kadar. Kaç motor gördü onlar. Giydikçe ellerimin şeklini
aldı, sanki kesim tam bana göre yapılmış gibi oldular zamanla ve kaç motor
sürdük beraber onlarla, mazi taşımak keyiflidir.
Hatıralar yüzünden eski eldiveni atamamıştım, hani
çocuğumuzun ilk dişi düşer saklarsınız ya, ben de ilk eldivenimi sakladım. Sonra
değiştirdiğim egzozu da atamamıştım, süs koymuştum salona, sonra eski
lastikleri atamamıştım, süs koymuştum salona. Salondaki duvar saati ufak bir
scooter lastiğin içine monte ettim, onu da astım süs duvara. Bulduğum
amblemler, eskimiş çıkma parçalar, süs koydum salona. Salonum tamirhane gibi
olmak üzereyken birden hepsini yok ettim. Abartmamak lazım. Şimdi sadece lastik
içindeki duvar saatim asılı. Son zamanlarda sadece 2 çeşit motor parçaları eklendi, onlar kıymetli ve salon süsü olarak özel cam vitrinimde duruyorlar
şimdi.
Neyse, gelelim eldiven konusuna.
Eldiven kasktan sonra ikinci en önemli giyimdir, çünkü eller bir düşme
sırasında yere ilk yere değen uzuvlardır. Asfaltın sürtünme etkisi sebebiyle
ciltte çok ciddi ve kalıcı hasarlar oluşabilir. Bu sebeple uzun parmaklı ve
uzun bilekli deri bir motosiklet eldiveni en iyi korumayı sağlayacaktır. Uzun
bileklik montun üzerine geçirilir, rüzgar üzerinden akıp gider. Eldivenler sadece
herhangi bir kaza riskine karşı değil, hava şartları ve motosiklet hızının
neden olduğu rüzgardan da korur.
Çok şükür bugün tam istediğim gibi bir eldiven buldum. Uzun
bilekliği olanlara baktım sadece, kemik koruması olmalı, deri ve elim rahat olmalı.
Evet, biraz pahalı oldu ama kendimize değer vermeliyiz ve bu bakış açısı ile
pahalı da olsa kaliteden ve doğru üründen asla ödün vermemek gerek. Bütçem benim de müsait değil her şeyin
en iyisini almaya, ancak farklı şekilde dengelerimi biraz olsun ayarlamaya
çalışıyorum. Genel giderlerim her evde olduğu gibi su elektrik faturalar gibi giderlerdir, ayrıca benzin ve mutfak gideri var. Elbette ailem ve sağlık için harcamalarımı da kısmam.Onun dışındaki masraflarımda tutumluluğu severim, damlaya damlaya göl olur misali ile gereksiz masraflarımı minimize
edebileceğim birçok yer var.
Mesela motosikletin olmadığı dünyamdan rahatlıkla birçok şeyi kısabiliyorum. Nefsime hakim olmak güzel bir duygu, örneğin sırf beğendim diye yeni bir pantolon, T-shirt, kazak ve bluz çok lazım değil ise almam, sürekli bir sürü yeni ayakkabılar da almam. AVM lerde bir ihtiyacım yok ise öylesine gezmeye gitmem, vaktimi oralarda gezmeye ayıramıyorum zaten. İnsanoğlu görüp beğenince elbette ister. Elimden geldiğince ev tamir işlerimin çoğunu kendim yaparım. Kız arkadaşlarım bile bana inanamıyor ama yıllardır kuaföre gitmemişimdir, saçımı kendim keserim ve tam da istediğim gibi olduğu için de kendim yaparım. Tutumlu olmalı insan, ihtiyaçlara göre ayarlamalıyız harcamalarımızı bence.
Bir kız arkadaşım, hem ev sahibi hem 3 maaş haneye girmekte ve geçinemediğinden yakınıp duruyordu. Çok üzülmüştüm ve sohbet ederken eski perdelerinden sıkıldığını ve 10.000 tl üzerinde yeni perde ve tül aldığını öğrendiğimde şaşırdım. Başka bir kız arkadaşım durumu kötü diye borç istedi verememiştim çünkü işsizdim, üzülmüştüm. 3 hafta sonra her şey dahil en iyi tatil köyü neresi diye benden tavsiye istedi. Bol para akıtılacak o tarz tatil yerleriyle hiç ilgilenmem, zaten tatil anlayışım oralara uymuyor. Kızın eline biraz para geçince lüks tatil yapma hevesine anlam veremedim, durumu kötü diye üzüldüğümle kalmıştım. Bilmiyorum, ne diyebilirim ki. Büyüklerimizden güzel bir Atasözü vardır, ayak yorgan meselesi, hepimiz biliriz bu deyimi.
Masraflar ve yine masraflar, hiç bitmez ve hayat pahalı.
Konu motor ve malzeme ihtiyacı olunca işte
o zaman çok özenirim ve ne gerekli ise iyi ve kaliteli yapmaya gayret ederim,
kısmam, kısamam, imkanlarımın sonuna kadar zorlarım.
Eğer motor kullanıyorsak, giyim kuşama önem vermeliyiz.
Eldivenin tarihi bir hayli eskidir. Tarih Öncesi çağlarda, ilk insanların bile eldiven kullandıkları ileri sürülür. Eldiven her zaman bir giyim ihtiyacını gidermekte kullanılmamıştır. Eldivenin bazı anlamları da vardı. Birini düelloya davet etmek isteyen, hemen elinden eldivenini çıkarıp hasmının yüzüne fırlatırdı. Yüzüne eldiven fırlatılan şahıs da eldiveni alıp sahibine iade ederse, düelloyu kabul ettiği anlaşılırdı. Evlenecek genç kızlara da görücülerin eldiven hediye getirmesi âdetmiş. Krallara, hükümdarlara eldiven hediye getirmek de bir dostluk işaretiymiş.
Kısacası, eldiven öyle ya da böyle önemli. Özellikle kışa girerken iyi giyimin önemi daha da artıyor.
Keyifli sürüşler diliyorum.
Yorumlar
Loading…