Menu
in

En İyi 5 BMW R-Serisi

Yazar: Teoman Cem Katoğlu

BMW R Serisi’nden 5 model, Amerika’nın kendi çapında isim yapmış garajlarında üstlerindeki pası atıp yenilendi ve yepyeni bir kimlikle yollara çıktı.

R100RT
Bill Costello klasik motosiklet dünyasındaki ilk izini bundan birkaç sene önce babasının 1958 BMW R50’sini restore ederek bıraktı.

Bu elegant ve de kullanışlı R100RT ikinci yapımı. Bu sefer Bill bir fabrika restorasyonu yerine özel yapım olmasını tercih etmiş ve güvenilir bir günlük taşıt olarak kullanabilmeyi düşünmüş. RT, Woody’nin Tekerlek Atölyesi’nden özel olarak sipariş edilmiş jantlar ve daha iyileştirilmiş süspansiyonlar üzerinde durmakta. Yeni bir Toaster Tan ön maşa, Tarozzi klipsler ve yapımda epey yardımı dokunmuş olan Boxer, metal arkalık takılan motora siyah ve beyaz boya ile de finisaj yapılmış. Classic Café Racer sele ise ufak bir lityum-iyon aküyü ve tam teşekküllü BMW alet kutusunu saklıyor. Tam bir “gerçek dünya” café racer örneği!
 

R75/6
Bu çok sevilen Café Racer ise kardeşi Corey ile açtığı Wilkinson Kardeşler Dizayn Stüdyosu’ndan Casey Wilkinson’a ait.

Bu iki kardeş tam bir motosiklet delisi. Çalışma alanları eski bir Carriage House (yani at arabalarına özel garaja sahip olan eski tip tahta ev) Rastgele bir zamanda giderseniz mutlaka belirli bir sayıda motor ile karşılaşırsınız. Casey bu 76 model R75/5’i AMA Antik Motosiklet Günleri’nde buldu ve 100.000 mile gelmiş aleti satın aldı. Sonra da yeni bir manivela, arka şase ve arka kutu montajından sonra motoru tek amortisörlü sisteme geçirdi. Bu metal işçiliklerini Meyerbuilt Metalworks’ten Cliff Meyer’e yaptırdı. Büyük amortisör bir Suzuki GSX-R750’den. Ayaklıklar ise modifiyeye uğramış BMX tarzı ayaklıklar, Ön far ise elden çıkma bir MG parçası. Ön maşayı ise yine Toaster Tan’den CNC’d olarak tercih eden Wilkinson kardeşler moto-kültür blog’larınfan tanınan “Good Spark Garage” logosunu da ekleyerek çalışmalarını sonuçlandırmışlar.
 

Sprintbeemer
Sadece tek bir amaç uğuruna yaratılmış olan bir motosikletin olağanüstü ve ayrı bir özelliği vardır.

Bu özellik ise bu motosiklet için Almanya’da düzenlenen Glemseck 101 festivalinde yapılan Star Wars Sürat Yarışı’nı kazanmak üzere yapılmış olmasıydı. “Sprintbeemer”, Lucky Cat Garage’dan “Sonic Séb” Lorentz tarafından yapıldı. Kalbindeki R100RS motoru oldukça heyecan uyandırıcı bazı performans modifiyelerine uğramış; Dell’Orto PHM 40 karbüratörlerinden nefes alan motor R60/6 vites kutusuna bağlanıyor ve modifiyeli bir R50/2 şasesinde yatıyor. Ayarlanabilir alüminyum destekler ise arka amortisörlerde gizli. Kısaltılmış ön süspansiyon ise bir R75/5 süspansiyonu. Fakat Séb ne yazık ki bacağını etkinlik öncesi bir BMX kazasında kırdı. Dolayısı ile sürücü koltuğunun yerini Sylvain “Holographic Hammer” Berneron alarak “Sprintbeemer”’ı birinciliğe sürdü!
 

R75/5 “Baula”
Konu “Tarz”’a gelince El Solitario kendisi için bunu yasa olarak bilir. Yapımları büyük çoğunlukla günlük modelleri reddeder ve “sıradışı” kategorisine girer.

“Baula” bir 69 model BMW R75/5 üzerine kurulmuş. El Solitario’dan David Borras’ın iddiasına göre 1939 TT-kazanan BMW Rennsport ile Art Deco Henderson motosikletlerinden ilham almış. Büyük bir uzun menzil tankı taşıyan motorun balık kuyruğu tarzındaki egzoz çıkışları bir Velocette Thruxton’dan alınma antik Buco Panniers egzozları. Bunların hepsi ikiz ön far yuvasını da içeren sayısız özel sipariş parça ile birleşmekte. Motor, Amortisörler ve Elektrik aksamda tamamen yenilenmiş. Hiç şaşılmayacağı üzere “Baula”, El Solitario 2013 Wheels & Waves (Tekerler ve Dalgalar) şovunda sahneye çıktıktan sonra ciddi bir kalabalığı kendi standına çekmeyi başarmıştı.
 

R100RS “RSR”
Japon resto-mod uzmanı Ritmo Sereno’nun R100’ün 242 kiloluk kütlesini azaltmak adına yola koyulan ve 190 kiloya düşmüş olan modifiyesi!

Motorun yeri değiştirilmiş, cilalanmış ve çift çıkıştan tek boruya birleşen egzoz sistemi takılmış. Standart RS gövdesi, daha aerodinamik bir görünüm amacıyla değiştirilmiş, hatta hemen hemen her parçada ya bir modifiye ya da hafifletme çalışması yapıldığını rahatlıkla söyleyebiliriz.70’ler BMW 3.5CSL Grup 5 yarış arabalarından ilham alan model, gerek pistte, gerek evde ve gerekse müzede olsa da hepsine yakışacağı kesin!
 

Cevap bırakın