Aslına bakılırsa her şey yolunda gidiyor. Arada bir seçimler oluyor. Tek aday çıkıyor. Delegeler listenin üzerini çiziyorlar. Sonunda oy azlığı ile başkan seçiliyor.
Aslına bakılırsa her şey yolunda gidiyor. Arada bir seçimler oluyor. Tek aday çıkıyor. Delegeler listenin üzerini çiziyorlar. Sonunda oy azlığı ile başkan seçiliyor.
Aslında tek aday varsa neden seçim yapılıyor ki? O kadar insan Ankara’ya geliyor, bir gün önce toplantılar ve kulisler yapılıyor. Sanılır ki, birkaç aday var ve kimin kazanacağı belli değil… Birkaç defadır ve yalnızca bir ya da en fazla iki adayın çıktığı motosiklet federasyonu başkanlığı seçimlerini masaya yatırmalıyız.
Bir öncekinde yalnızca bir aday vardı. Seçimden bir gün önce genel bir durum değerlendirmesi için toplandık. Güzel bir yemek yendi. Kimlerle çalışılacak sorusu gelince ortalık karıştı. Tek adayla girilecek seçimde bazı kulüplerin yetkilileri eğer federasyonun yönetiminde yerleri olmayacaksa bu durumu kabul edemeyeceklerini bildirip toplantıyı terk etmişlerdi.
Daha da öncelere gittiğimde işin kültür ve günlük yaşam boyutunu gündeme getirmiş idim. Zamanın federasyon başkanı, nitekim bu konuda bir röportajda da benzer görüşleri bildirmiş idi, motorun kültür tarafının kendilerini ilgilendirmediğini, sportif tarafının önemli olduğunu söylemişti. Bu türden görüşlerle motosiklet sporlarının gelişmesi nasıl mümkün olacaktı? Zaten olmadı?
Sonra bazı olaylar çıktı ve başkan görevinden ayrıldı. Ardından yapılan seçimde geçmiş dönemin hesapları ibra edilmeden yeni yönetim göreve geldi. İşe çok hızlı başlandı. Yurtdışı yarışlara gidilmeye başlandı. Doğu Avrupa Şampiyonası katılımları oldu. Önünden zor geçtiğimiz İstanbul Park’ta yarışır olduk. Özel sektör yarışı bilimsel boyuta taşıyıp eğitimlere başladı. Yer yine İstanbul Park oldu.
Ardından bir seçim daha geldi. Son seçimden bir öncekine bakıyorum. Yönetim ikiye bölünmüş idi. Yanlış anlamayın bu bölünme yarı spor yarı yakın arkadaş özellikli idi. Spor tarafında olan yönetim kurulu üyelerinin önemli iki ismi önceden ayrıldı. Şimdiki yakın zamanda yine eskilerden beri olan bir üye daha ayrılmıştı. Derken sonra birleşme yaşanmış. Bazı delegeler yeni bir seçim olması için noter kanalı ile ihtarname yollamaya başladı.
Bu arada Başkan bir yarışta sol kolunu kaza sonucu kırdı. Derken kazan kaldırmalar başladı. Görünen o ki, yakında bir seçim daha tarihteki yerini alacak. Peki, asıl tartışılması gereken konular neden gündeme getirilmiyor? Eğitim çıkmaz sokakta duruyor. Sağda solda yapılan gösteri amaçlı motosiklet şovları bizi ileriye taşımaz. Koca ülkede bir veya zorla ikinci bir sporcu ismi ile avunmaya çalışıyoruz. Bunları sevenler sevmeyenler diye ikiye ayrılmaya çalışıyoruz.
İstanbul Park’ı aktif biçimde kullanamıyoruz. Yurtdışı yarışlarında temsil düzeyimizin derecesi çok düşük. İyi niyetlerle yapılan ama sistematik olmayan yönetim şeklimiz motosiklet sporlarını ileriye taşıyamaz. Motosiklet şirketleri motosiklet sporlarından uzağa taşındı gitti. Gazetelerde ancak kaza olursa haber oluyoruz. Her şey yoluna girecekken bu değişim, sıkıntı ve dönüşümlerin getireceği tablo şu anda tartışmalarla dolu ilerliyor.
Beklentim artık bir silkinişin yaşanması ve motosiklet sporlarının arzuladığımız seviyelere taşınmasıdır. Doğrusunu söylemek gerekirse herkese düşen görev sayısı giderek artmaktadır. Sıkıntıların giderilmesi için çabuk ve şeffaf davranmak gereklidir. Yoksa motosikletin hızı bizi geçer gider…