Temmuz’un ilk haftası içinde yapılan FIM* Avrupa Kongresi üzerine bazı değerlendirmelerde bulunmak istiyorum: TMF buraya 3 temsilci gönderdi.
Kongre öncesinde bazı kulislerin yapıldığını biliyorum. Polonya’nın Krakov şehrindeki bu buluşmaya 47 Avrupa ülkesi temsilci gönderdi. Genel Kurul esansında bazı ülkelere motosiklet federasyonlarının kuruluşlarından bu yana geçen 100 yıl için plâketler verildi. İçlerinden ilginç olan bir tanesini sizinle paylaşıyorum; Letonya 100. yılını kutlarken Rusya 60. yılını yaşıyordu! Ülkemiz federasyon kuruluşunun 11. yılında. Ama otomobil ile olan yıllarını sayarsak bu rakam yukarılara çıkacaktır. Yıllar önemli ama yıllar içinde neler yapıldığı, neler yapılacağı da dikkate alınmalıdır.
Orada ipi Wolfgang Srb göğüsledi. Seçimler öncesinde tüm komitelerin teknik toplantıları yapıldı. Genel Sekreterler özel bir oturumda bir araya geldiler. Çeşitli yazışma trafikleri, üye aidatları, faaliyet takvimleri gözden geçirildi. Yol (Pist) güvenliği başlıklı oturumda, motokros, pist ve diğer yarış alanlarında karşılaşılan çeşitli problemler örneklerle açıklandı. Nelerin önlem olarak kullanılacağı tartışıldı. Aynı oturumda araçların karıştığı trafik kazalarında motosikletin yeri, motor kazalarının yaşla ilişkisi, motor kazalarının yer aldığı bölgelere ilişkin Polonyalı bir uzmanın sunusu izleyenlerin dikkatini çekti.
Bilimsel ve aynı zamanda yenilikçi ürünlerin aktarıldığı iki sunum sürüş güvenliği ve malzeme açısından kongreye zenginlik kattı. Ducati’nin Multistrada kullanıcıları için geliştirdiği yeni mont ve benzer özelliklere yenilikçi ve bir ölçüde güvenlik arttırıcı özellikleri ile Dainese’nin ürettiği hava yastıklı montu. Her iki montta birer hava yastığı sistemi bulunuyor. Buradaki işin püf noktası, motorun diğer bir cisme temas etmesi halindeki uyarı sisteminin kısalığı oluyor. Bir çarpma esnasında çok kısa sürede devreye giren sensörler montta yer alan hava tüpünün açılmasını ve düşme meydana gelmeden boyun omuz ve diğer bölgeleri saran kısımların hava ile dolmasını sağlıyor. Bunun sonucunda daha az fiziksel travmanın yaşanması bekleniyor. Buradan çıkardığımız dersler arasında motosiklet kadar kullanılan sürüş malzemelerinin kalitesinin de önemli olduğunu bilme gerekliliğidir.
Kongrenin hemen arkasında Avrupa Trial Şampiyonası yapılıyordu. Büyük bir grup olarak oraya da katıldık. Çeşitli yaş grupları ve zorluk derecelerindeki bu şampiyonaya 182 sporcu katılıyordu. Selesiz motosikletlerle doğadaki kayalıklar, toprak ve ağaçlar arasında yapılan mücadele ilginç görüntülerin yaşanmasını sağladı. 8 yaşındaki çocuklardan 50 yıldan beri motora binenlerin tamamı burada idi. Bizde bu sporu yapan 2 sporcumuzun olduğunu öğrendim.
Sheraton’daki Gala’da, masada İtalyanlar ile oturduk. FIM’in Medya ve Marketing Patronları’ndan çok farklı ve ilginç bilgiler aldık. Ama en güzeli şuydu; İstanbul’u anlata anlata bitiremediler, İtalyan Fiammetto’nun, Antalya’da sanki bir Türk gibi alıveriş yaptığını, oradakilerin kendisine Türk’lere benzediğini söylemelerinden çok etkilendiğini aktarması işin bir başka güzel tarafıydı. Sonuç olarak, TMF ile FIM Avrupa arasında geleceğe yönelik sıkı işbirliklerinin olacağı görüşünü yazıyorum. Türkiye büyük ülke, bizden daha çok sporcunun yarışlara gelmesini istiyorlar. İstanbul’u kıskanıyorlar. Türkiye’yi kıskanıyorlar. Buradan bizim çıkaracağımız ilk ders “daha çok çalışmak” olmalıdır.
Yorumlar
Loading…