Ülkemizde de giderek geniş çevrelere yayılarak motosiklet sürücülerinin sokaktaki sürüşlerine faydası olan bu yarışma dalına bir göz atıyoruz.
Öncelikle “Gymkhana” teriminin etimolojik kökeni ve tarihine bir göz atalım. “Gymkhana” Sanskrit dilinden gelen bir kelime olup, “insanların buluştuğu alan” anlamına gelmektedir. Ancak bu kullanım, zamanın akışı ile birlikte anlam değişimine uğramış, ve “yeteneğin ön planda olduğu yarışmaların düzenlendiği alan” anlamına gelmiştir. Tabi şimdi yazıyı okurken kafalarda yavaştan soru işaretleri belirmiştir, “yahu biz motosiklet okumaya geldik, adam dil dersi veriyor” diye.
Ancak “Gymkhana” terimi motorsporları dünyasında oldukça önemli bir yere sahiptir. Dar alanlarda, manevra kabiliyetinin ön planda tutulduğu, düşük hızlarda motosiklete ne denli hakim olduğunuzu ölçen bir yarışma olan Gymkhana, aynı zamanda otopark veya asfaltı iyi ve tehlikeden uzak her türlü yerde yapılabileceği için, kenardan izleyen arkadaşlarınıza “beheheey, bak nasıl yatırdım motoru!” veya “hacı bizim arka lastiğe bak, yatmaktan tütüyor tütüyor!” gibisinden hava atmalar için ise biçilmiş kaftandır.
Aslında kökeni taa Moğol İmparatorluğu zamanına dayan bu yarışma, engebeli pistlerde dörtnala koşan atlar üzerinde bir takım hareketleri yerine getirme olarak başlamıştır. Ancak bu sporun günümüze gelişi, ve atların da et ve kas yerine çelik ve benzine dönüşü, şu şekilde gerçekleşmiştir. 2. Dünya Savaşı sonrasında, Amerika’ya dönerken yanlarında Avrupa’da üretilen Fiat, MG, Mini gibi otomobilleri götüren Amerikan askerleri, hafif ve kıvrak olması için tasarlanan bu arabalar ile güçlü ve torklu Amerikan arabalarına kafa tutamamışlardır. Bu duruma bir çözüm getirmek gerektiğinde, akıllara gelen ilk cevap arabaların kıvraklık ve manevra kabiliyetinin ön planda olacağı bir yarışma olacaktır. Hızlar düşük olduğu için de, maliyetler ve kaza riskleri düşecek, herkes eğlenirken kendini geliştirecek, ve risklerden uzak olacaklardır.
Bu işin motosiklet ayağı ise, kendilerini geliştirmek isteyen, ancak motosikletini ve sağlığını riske atmak istemeyen Japon sürücülerin, ehliyet eğitim ve sınav parkurlarında ( Japon yapıyor!) zor ve dar dönüşler yaparak düşük hızlarda eğlenebileceklerini ve öğrenebileceklerini farketmesi ile başlamıştır. Sporun gelişmesi üzerine JAGE (Japonya Motosiklet Gymkhana Federasyonu) kurulmuş, ve sporun dünyaya yayılması için çalışmalarına hız vermiştir.
Ülkemizde ise, temelleri Honda Türkiye tarafından atılan bu yarışma biçimi, 2012 yılında kurulan Bilkent Motosiklet Kulübü sayesinde geleneksel bir hale getirilmiştir. Katılımcıların eğlenirken, kendilerinin ve motosikletlerinin sınırlarını zorladığı, ve motosiklet hakimiyetlerini geliştirdikleri bu yarışmadan ve bir sonraki arkadaş toplantısında “valla dönerken kulağımı sürttüm” geyiklerinden mahrum kalmamanız adına, ilk Gymkhana yarışmasında bekleniyorsunuz!