Onu tanımlamak
için, içinde ‘büyük’
kelimesinin geçeceği
bir çok tamlama
kurabiliriz. Fakat ‘gemi
gibi’ tanımı sanırım
en ideali olacaktır.
Boyutları, özellikleri
ve sesi itibariyle Street
Glide oldukça göz
kamaştırıcı. Sizin için
sokaklarda rock müzik
eşliğinde ve horultulu
bir şekilde giden bir
tanesini bulduk
Motosikletin sahibi Recep Eren ile Harley-Davidson’un Open House etkinliğinde görüşmüş ve çekim için görüşmeye karar vermiştik. Motosikleti ilk defa orada uzaktan gördüm ve aklımda kalan devasa boyutlarıydı. Fakat çekim günü motosikleti yakından görme fırsatı yakaladığımda Harley-Davidson’un ne kadar iyi iş başardığını anladım. Marka tam anlamıyla dört dörtlük bir motosiklet yaratmış. Street Glide’ın üzerinde tamı tamına 1690 cc’lik devasa bir motor bloğu var. Bu blok, 103 kübik, yağ soğutuculu ve hemen hemen her Harley Davidson gibi hava soğutmalı. Gücü 71 hp olan motosikletin tork oranı 138 nm. Bu veriler ağırlığı 372 kilo olan Street Glide için yeterli görünüyor.
Çekimini yaptığımız motosiklette, sıradan bir Street Glide’a göre bazı farklılıklar var. Scream Eagle’ın hava filtresi motorun ciğerlerini temiz tutmakla görevli. Dışarıdan bakıldığında da oldukça hoş görünen krom kaplama bir kapağa sahip. Motosikletin beyin programında da aynı markayla karşılaşıyoruz. Egzozlar Vance&Hines markasından tercih edilmiş. Marşa basıldığı an, patlamalar ve gürlemeler şeklinde kulakların pasını alan bir senfoni başlıyor. Bu egzozlar ile fark edilmemeniz mümkün değil.
Street Glide size teknolojik olarak yepyeni bir dünya sunuyor. Gidonun üzerinde bulunan ekrandan müzik dinleyebiliyorsunuz. Ses çıkışı, gidonun iki yanında bulunan hoparlörden sağlanıyor. Bluetooth ile cep telefonları arasında bağlantı yapabilme ve USB bağlantısı seçeneği mevcut. Aynı zamanda telefonumuza gelen aramaları yönlendirebilme ve otomatik mesaj atabilme özellikleri de bu ekran üzerinden yapılıyor. Motosikletin arka tarafında bulunan anten, Intercom aracılığıyla diğer motosiklet sürücüleriyle bağlantı sağlayabiliyor. Gidonun sol tarafından açılıp kapanabilen Cruise Control ise diğer bir özellik. Motosikletin üzerinde kombine şekilde çalışan ABS mevcut. Harley-Davidson, Street Glide modeline Refleks ABS’si de eklemiş. Bu seçenek, frene çok ani basıldığında ön ve arka frenin kontrollü bir şekilde çalışmasını sağlıyor. Street Glide, tam anlamıyla mükemmel görünüyor. Üzerinde Rushmore Project kapsamında geliştirilen simli turuncu renk mevcut. Bu renk, motosikletin çoğu yerinde kullanılan krom kaplamalarla tam uyum içerisinde. Motosikletin çantaları da, tasarımıyla bütünleşmiş durumda. Boyutlar bir touring motosikleti için yeterli, fakat yetersiz gelirse ekstra çanta alınabiliyor. Bu çantalar oldukça şık görünen krom kaplama kulplarla açılıyor. İsterseniz, çantaların içine giren ve birebir uyum sağlayan taşıma kapları edinebiliyorsunuz. Bu sayede, çantanızı kolaylıkla yanınızda taşıyabilme imkanı da sunulmuş.
Biz, Street Glide’a hayran kaldık. Bu anlattıklarımız, motosikletin teknik detayları. Sürmeye fırsat bulamadık, o yüzden Street Glide’ın sürüş özellikleri, fren ve viraj performansını, titreşimini, yakıtını ve daha fazlasını motosikletin sahibi olan Recep Eren’e sorduk.
“Öncelikle hızlanmasından bahsetmek istiyorum. Üzerindeki blok, motosiklet çok ağır olmasına rağmen yaklaşık 5500 deviren motoru sayesinde oldukça iyi hızlanma sağlıyor. Hatta 3. vitese kadar patinaj çekebiliyor. Bu nedenle uzun yolda, özellikle sollamalarda gayet başarılı. 6. viteste bile gazı açtığınızda gücü hissedebiliyorsunuz. Motosikletin üzerinde olan Vance&Hines marka egzozlar oldukça güzel bir ses veriyor. Bu da trafikte çok işime yarıyor. Motosiklet boyutları ve rengi sayesinde zaten fark ediliyor, işin içine sesi girdiğinde de fark edilmemek çok zor. Fren performansı oldukça tatmin edici. Kombine ABS sistemi sayesinde fren yaparken sürücüye güven veriyor. Önüme bir araç çıktığına deneme fırsatım oldu, manetleri neredeyse sonuna kadar sıkmama rağmen en ufak bir kayma yaşamadım ve durmak istediğim noktada durabildim. Maneti o kadar çok sıkmıştım ki, ABS’nin vuruntusundan ekran kilitlenmişti. Çift disk olması ise frenlerin bir diğer avantajı.
Motosikletin ses sistemi harika tasarlanmış. Çift hoparlör mevcut, fakat istenildiğinde 8’e kadar çıkarılabiliyor. Bir güzel özelliği, hızlandıkça sesin otomatik olarak artması. Bu sayede rüzgar sesi, hoparlörlerin önüne geçmemiş oluyor. Street Glide, oldukça dengeli bir motosiklet. Yavaş sürüşlerde de hızlı sürüşlerde de aynı denge hissini verebiliyor. Bir keresinde kırmızı ışıkta ayağımı koymadan 5 saniye kadar durduğumu hatırlıyorum. Sonra ne oluyor deyip de ayağımı yere indirmiştim. Bu modelde geri vites mevcut değil. Bu bazı durumlarda sorun yaratabiliyor. Örneğin, yol hafifçe yokuş yukarı olsa bile 370 kiloyu ayaklarla geri gitmek oldukça zor. Yokuş olmasa bile herhangi bir engelden geçmek de oldukça yorucu. Bu anlamda geri vites olsa iyi olurdu. Motosikletin gidonu da oldukça ağır. Bu, durduğunuz yerde gidonu döndürmenizi zorlaştıran bir unsur.
Motosikletin deposu ortalama 100 liraya tam olarak doluyor. Bu depoyla 250 km civarı yol gidebiliyor. Uzun yolda ise sürüş stilinize bağlı olarak 300-400 km kadar gidebiliyor. Tahminimce kilometrede elli kuruş civarında yakıyor. Bu veri, bu kadar ağır ve büyük hacimli bir motosiklet için gayet normal. Normalde bu tarz motosikletlerde viraj performansı vasattır. Fakat Street Glide, virajlarda sürücüsüne güven veriyor. Ayaklıkları asfalta sürtene kadar yatırabiliyorsunuz. Yatma açıları 36 ve 37 derece ve bu açıları kolaylıkla görmeniz mümkün. Lastikler Kumho marka ve oldukça iyiler. Sürücüsüne oldukça güven veriyor. Ben şu ana kadar herhangi bir kayma yaşamadım. Rüzgar koruması oldukça yeterli. Gidon oldukça geniş olduğu için, vücudunuzu ve başınızı rüzgardan oldukça koruyor. Bacaklarınız açıkta kaldığı için rüzgar alıyor. Eğer uzun boylu iseniz başınız bir miktar rüzgar alabiliyor.
Bu motosiklet, sürerken uyuya kalabileceğiniz kadar rahat. Sele oldukça geniş ve yumuşak, bu yüzden rahat ettiriyor. Titreşim orta seviyelerde. Ayaklıklarda metal aksam ile plastik arasına küçük yaylar yerleştirilmiş, bu yüzden ayaklarda titreşim hissedilmiyor. Fakat elcikler için aynı şey söylenemez.
Motorun beğenmediğim bir noktası artçı selesi. Oldukça kaygan ve küçük tasarlanmış. Bu yüzden gazı açtığınızda yolcu geriye doğru kayıyor. Buna da Sisy Bar seçeneği çözüm olacaktır.
Motor, uzun sürüşlerde ve şehir içlerinde çok ısınmaya başlıyor. Bu kışın iyi oluyor, fakat yaz için aynı şey söyleyemem. Harley-Davidson bunu da düşünmüş, sıcaklık 130 dereceyi geçtiği an silindirlerin biri otomatik olarak kapanıyor. Bu da sıcaklığı düşürmeye yardımcı oluyor. Bu seçenek istenirse ekrandan kapatılabiliyor.”