Haziran sayısında söz verdiğimiz gibi, Hintli Hero’nun Thriller modelini daha ayrıntılı mercek altına alıyoruz.
Türkiye’nin motosiklet sektörünün en bereketli segmenti, diğer birçok Asya ülkesinde olduğu gibi, tartışmasız commuter ve scooter’lar… Sebep? Basitçe ucuzluk, az tüketim, pratiklik ve kullanışlılık diyebiliriz. Zaten 125-150cc’de belli bir knowhow elde edinilmiş, kompleksite az; vay efendim Jetgiller’den fren tertibatı, Geleceğe Dönüş’den amortisör, Tron Serisi’nden elektronik paketi derdi yok; segmentlere yığılma ortada üretim sayıları fazla, fazla üretim=fazla parça=düşük parça fiyatı, hem yedek parçayı, hem üretim maliyetini keseye uygun hale getiriyor. Böylece hem ilk satışta hem de sonrasında cebi üzmüyor, yakıtı kokluyor, bakımı basit ve ucuz, her işe geliyor. Yeni başlayanın, trafikten bunalanın, öğrencinin, kuryenin, kısacası her cebin dostu… Bu iki segment benzin, döviz ve genel olarak sektör fiyatlarının uçtuğu bir dönemde, bana kalırsa herkesin daha da gözünün kaydığı sınıflar. İşte böyle bir sınıfta giderek artan rekabeti gören Hero’da aslan payını yiyen Çinlilerden topu kapmaya gelmiş. Bu yüzden de commuter’de Thriller ve Glamour, scooter’da ise Pleasure modelleri ile Türkiye’de piyasaya girmiş bulunuyor. Biz de bu üçlünün ilkini ve en güçlüsünü uzun dönem test motoru olarak garajımıza aldık. Güç dağılımında, rakiplerini de önümüze alıp şöyle küçük bir tarama yaptığımızda, Thriller’ın 4 zamanlı tek silindire sahip 149,2cc’lik karbüratörlü ve hava soğutmalı motoru, 7.000 devirde ürettiği 14,4 beygirlik bir maksimum güç ile ülkemizde sınıfında birinciliğe oynadığını görüyoruz.
Sadece kağıt üzerinde kalmamış motosiklet, gerçekten atik. Hızlanması gayet tatmin edici, bu sürücü dostu bir dişli kutusu ile birleşince gerek şehir içi kullanımlarda gerekse “hafta sonu şöyle bir turlayayım” senaryolarında çok keyifli bir sürüş vaat ediyor. Özellikle ilk iki vitesin yumuşak hissiyatı yeni başlayan için bence oldukça ideal. ‘Taze iki teker sevdalısı’nın ani gaz açma kapamalarda yığılma/tepme yapmadan kolaylıkla ve güvenle gaz kolu hakimiyetini geliştirebilir. Orta devirleri biraz geçince ise o sınıf birincisi olan hırçın delikanlı ortaya çıkıyor. İyi de kaç yapıyor? Ben hafif yokuş aşağı yolda 120’lerin son basamaklarını gördüm, battığında taşırma kabında benden daha az su çıkarabilecek, daha aerodinamik(?) yağız bir arkadaş daha eğimli bir yolda kırbaçlayarak daha fazla görebilir. Ama bu sınıftaki motosikletlerle şahsi görüşüm, daha da fazlasını zorlamamak lazım. (Boy 1.83 ve 86 kilo olan bendeniz ile motosikletin fotoğrafını bu veya diğer sayfaların bir yerinde bulabilirsiniz. Daha ufak ‘saplama’ diye tabir edebileceğimiz motosikletlere de bindim ama bu altımda hiç de küçük durmadı, ne dersiniz?) Kıvamında motor freni/kompresyon ile harmanlanan ilk iki vites, akıcı 3. ve 4. vites ile devam ediyor.
Bu viteslerde seri bir şekilde ivmelenebilmek mümkün iken sonuncu vites olan 5. viteste ise düzlüğe uygun bir şekilde uzun bir dişli oranı kullanılmış. Ayrıca vitesler arası geçişler oldukça akıcı ve net, geçti mi geçmedi mi tereddütte kalmıyorsunuz. Nitekim hoyrat kullanımda bile herhangi bir boşluk, vites geçişinde isteksizlik yaşatmadı. Yumuşak bir his veren debriyaj ise hiç bir şekilde yormuyor. Başarılı vites kutusu ve motor karakteristiği, bu motosikleti eğlenceli kılan başlıca etmenlerden olmuş, beğendik! Motosikleti durdurmak için ise ön ve arkada disk fren (sırayla 240-220 mm) ve tertibat olarak KTM’lerden alışık olduğumuz Bybre markası tercih edilmiş. Birçok rakibinin hala kampana fren kullanmasını göz önüne bulundurduğumuzda bu büyük bir artı olarak karşımıza çıkıyor. Nitekim Thriller’ın fren performansı yumuşak amortisörlerine rağmen gerçekten başarılı olduğunu söylemeliyim. Motosiklet ile beraberliğimizin ilk saatlerinde yumuşak ön amortisör ve yumuşak fren kolu damak tadıma pek uymadığı için bir “acaba?” dedirttirmişti. Ta ki artık kanıksadığımız taksici terörü ile karşılaşana kadar. Kırmızı ışık tanımaz taksici ile bütünleşmemek adına sıktığım avuç dolusu freni arka ile kombine edince, amortisörlere rağmen motosikletin oldukça başarılı iş çıkardığına şahit oldum. İki parmakla bile anında kavrayan frenlerden sonra alışmak zaman alsa da yeterli seviyede iş görüyor. Hatta arka fren ağırlık merkezinden dolayı ya da ön amortisörün dalmasına takıldığımdan olabilir, bana sanki daha başarılı geldi.
Bu güçlü motosikletin süspansiyonlarının yumuşaklığı en başta kafamda soru işaretleri bırakırken, sonrasında motosikletin aslında şehir içi senaryoları baz alınarak tasarlandığını anımsıyorum. Kasislerde ve girintili çıkıntılı mayın tarlasından bozma yollarımızda bu özellik konforu hat safhalara çıkarıyor. Öyle ki; Hero Thriller’ın kıvraklığı ile sadece kırmızı ışıklarda ve akan trafikte aralardan geçerek değil, konforlu amortisörleri sayesinde kasislerde ve bozuk yollarda 4 tekerlilerin yanından kuğu gibi süzülerek yüzünüzde hınzır gülücükler oluşturması işten bile değil. Ön süspansiyon dalma yapmasına rağmen dibine kadar sıkıştıramadığımı da itiraf etmeliyim. Evet yumuşak ama kasislerde ya da sert frenlerde tak tuk vuran bir çatal ile karşı karşıya değiliz. Stok tubeless lastikler ise ıslak zeminde bile, şimdiye kadar beni yarı yolda bırakmadı. Elbette 18″lik jantları ile uyumlu daha kaliteli bir lastik takmanız hem fren mesafenize hem de sürüş hissiyatınıza katkıda bulunabilir, ama çok da şart değil. Dışarıdan ilk kez baktığınızda motosiklette genel olarak iri ve akıcı çizgilerin hakim olduğunu görüyorsunuz. Ancak biraz daha inceleyince birçok ilginç ayrıntıya rastlıyoruz. Örneğin selenin altında kameranızı, tabletinizi veya telefonunuzu şarj edebileceğiniz bir adet USB şarj soketi bulunuyor, nefis!
Bunun yanı sıra arka planı aydınlatmalı tuş takımı ve yine anahtar deliğinin altından yanan immobilizer ışığı görsel olarak ince bir rötuş olmuş. Gösterge paneline geldiğimizde ise vites göstergesi hariç olması gereken her şey var. (Bu vites göstergesi zımbırtısı, şahsi kanaatim, artık bir standart haline gelmeli, hele ki giriş sınıfı motosikletler için) Saat, tripmetre, odometre, yakıt bilgileri dijital ekranda yer alırken devir saati analog olarak dizayn edilmiş. Dijital bilgi ekranına ek olarak analog devir saatinin kombine edilmesi hem göze hoş geliyor, hem de küçücük ekrandan devir saati okumak yerine kullanım kolaylığı sağlıyor. Ayrıca yan ayaklık açık, boş vites uyarısı, servis uyarısı, iki yön için ayrı çalışan sinyal lambası ve uzun far uyarısı da ön konsolda mevcut. Motosiklette bunların yanı sıra LED stoplar, göze batmayacak şekilde konumlandırılmış artçı tutamaçları, kick start opsiyonu ve nispeten yumuşak selesi diğer dikkatleri çeken özellikler arasında. Motosikletin ergonomisi ve oturuş pozisyonu ise oldukça rahat ve ferah, selede oturacak geniş bir alanınız mevcut. Şehir içi manevralarında ve aralardan geçişte dar gidonu bir artı, ancak aldığımız modelin üzerinde gelen koruma demiri sanki bana biraz geniş gibi geldi.
Evet, komple bacaklarınızı içeri alacak şekilde sizi koruyor, ama biraz daha estetik durması adına küçük bir alternatif düşünülebilir mi? Bilemiyorum. Yine de hakkını yemeyelim, bu demirin de araçların arasından geçerken bir engel oluşturduğunu hissetmedim, ayrıca Hero’nun kendi koruma demiri ve arka çanta taşıma bağlantısının aracın ağırlık merkezi ile uyumlu olarak tasarlandığı belirtiliyor. Şimdi ise en çok merak edilen iki konuya gelelim; titreşim ve yakıt. Motosiklette tek silindir olmasından mütevellit yüksek devirlerde bir titreşim mevcut. Ama bu titreşim olayı önceki yazılarımıza yapılan yorumlardan ve forum tartışmalarından anladığımız kadarıyla kişiden kişiye çok değişiyor gibi. Bu klasmandaki diğer tüm motosikletler gibi hayvanın canını alayım, dili dışarıda tapagaz bilmem kaç dakika gideyim diyorsanız son hızda, uzun sürede böbrek taşınıza yararı belki dokunur. Ancak eklemleriniz için aynı durum pek söz konusu değil. Bunu haricinde redline’a dayamadığınız sürece bana kalırsa, mıncırılmış bir test aracı olmasına rağmen, motosiklette rahatsız olunacak bir titreşim yok.
Motosikletin rahatsız etmeyen akıcı ve titreşimsiz sürüş hissiyatının oldukça hoşuma gittiğini söyleyeyim. Yakıt tüketimi ise evlere şenlik; doldur-unut! Hero’nun sunumunda Thriller’ın 1litre ile 41 km’ye kadar yol gidebileceği belirtilmiş. Yaptığım ölçümlere göre 100 km’de 2,4- 2,6 litre arası değişen değerler de bunu destekler nitelikte. Üstelik bu ölçümleri çoğunlukla bol yokuşlu dur kalklı ve trafikli iş yolunda simüle ettim. Zorlanırsa bu rakamları daha da düşürmek mümkün görünüyor. Yakıt tüketiminin bu kadar düşük olmasında ATFT(Advanced Tumble Flow Induction Technology) büyük pay sahibi. ATFT, yakıt hava karışımının yatay eksendeki spiral devinimi sayesinde, özellikle düşük devirlerdeki verimsiz yanmayı elimine etmek için tasarlanmış. Normalde dikey aksisteki spiral akışın (silindirin içerisinde sanki arka süspansiyon yayı gibi bir spirali takip eden bir hava akışı hayal edin) yatay aksistekinden (şimdi de bu yayı 90 derece çevirip yere paralel hale getirdiğinizi düşünün) daha az efektif olduğu gözlenmiş. Yatay halde gelişen devinimin yanma odasında daha efektif parlama ve yanma sağlaması sonucu daha az yakıt tüketimi ve daha düşük emisyon değerleri tutturulmuş.
Bu da markanın, Çinli rakiplerinde pek de göremediğimiz, Ar- Ge’ye ne kadar önem verdiğinin küçük bir göstergesi. Motosikletin olumsuz yönlerine bakacak olursak eğer, önceki yazımda bir kaç aksaklık olduğunu ve bunu yetkililerden teyit edeceğimden bahsetmiştim. Hero Motor’dan Alper Bey’in verdiği bilgilere göre bizdeki motosikletin bir kaç görsel parçası hasarlı bir model ile değiştirilmiş. Yani motosikletin üzerindeki ufak tefek çizikler aslında bu motora ait değil. Belki de yine bu değiştirilen parçalardandır, diğer modellerde durum böyle olmayabilir, ama peg’lerdeki basit yay mekanizmasının bulunmaması bana oldukça enteresan geldi. Yanlışlıkla ayağınız çarptığında ya da aralardan geçerken kaldırıma peg’ler temas ettiğinde katlanıyorlar ve bu vaziyette kalıyorlar. Sonra ayağınızı attığınızda bir şey bulamayınca şaşırıyorsunuz, ancak bir kaç güne refleks olarak kendiniz bu peg’leri açmaya başlıyorsunuz. Belki kritik değil, ancak can sıkıcı olduğu kesin. Aynaların görünüşü tatmin edici, araya kol bacak girmiyor ama sağ aynada hafif bir bulanıklanma sıkıntısı mevcut ama biraz ayar ile halledilmeyecek sorun değil. Keza arka fren pedalı da tahminen test sırasında bir darbeden nasibini almış ve olması gerekenden yukarıda konumlandırılmış. Bunun sadece bizim biraz mıncırılmış motosiklete özgü olduğunu tahmin ediyorum, yine halledilmeyecek bir sorun teşkil etmiyor. İşçilik genel anlamda kaliteli, ancak test motorlarının kaderi; muhtemelen yağmur çamurdaki hor kullanımdan, açıkta bırakılmaktan olsa gerek, vidalarda küçük paslanmalar fark ettim.
Not olarak belki biraz daha fazla dikkat ve wd40 gerektirebilir. Son olarak www.heromotosiklet.com web sitesinde yayımlı olan Aralık 2014 tarihli yedek parça fiyatlarına bakınca ekonominin sadece yakıtla sınırlı kalmadığını görüyoruz. Örneğin; yağ filtresi 2,27 lira, iç hava filtresi 10,69 lira, debriyaj teli 7,37 lira, dikiz ayna sağ 16,40 lira, 15-46 lira arasında değişen grenaj parçaları, 13 liralık sinyal gibi rakamlar yüzü epey bir güldürür cinsten! Hintli motosiklet üreticisi Hero, gerek satış fiyatı (Haziran 2015 itibarıyla 5.808 lira), gerek yakıt ekonomisi ve yedek parça fiyatları, gerekse gücü ile şehir içinde oldukça iddialı bir alternatif ortaya çıkarmış. İster garaja ikinci motosiklet olarak düşünün, ister ilk motosikletiniz olarak, ister kurye motoru, ister öğrenci/ekonomi motosikleti olarak… 150cc bir commuter’dan aradığınız pek çok şeyi bu motosiklette bulacaksınız. Eğer bu sınıfta bir motosiklet alma planlarınız varsa Thriller’ı denemeden seçim yapmayın derim! Not: “Thriller Toprak ile Şaha Kalktı” videosunu YouTube’dan izlemenizi tavsiye ederim. Bir şampiyonun elinin altında Thriller neler yapabiliyormuş görebilirsiniz. Ayrıca 2015 sezonu Superstock 600 şampiyonluğunu 21 Haziran itibarıyla ilan eden Toprak Razgatlıoğlu’nu buradan bir kez daha kutluyoruz! Tebrikler Şampiyon!?
TEKNİK ÖZELLİKLER
Motor: Tek silindir 4 Zamanlı Hava Soğumalı – OHC
Silindir çapı ve strok: 57,3 x 57,8 mm
Motor Hacmi: 149,2 cc
Maximum Güç: 14,4ps @7000 rpm
Maximum Tork: 12.80 Nm @6500 rpm
Ateşleme: Mikro İşlemcili Gelişmiş Ateşleme -AMI
Marş: El ve ayak marşı
Karbüratör: CV tip – CCVI (Karbüratör kontrollü değişken ateşleme)
Sıkıştırma Oranı: 9.1 : 1
Debriyaj: Akıllı debriyaj sistemi(Çoklu Plaka, Islak)
Vites: 5 Vites
Ön süspansiyon: Hidrolik Teleskopik Amortisör
Arka süspansiyon: 5 kademeli gazlı amortisör
Akü: 12V-5A, MF Akü
Far: 12-35W/35 W Halojen Ampul
Stop Lambası: 12V – 10 W – ( LED )
Sinyaller: 4 Adet 21W (Amber Ampul)
Pozisyon lambası: 12V-5W
Jant ölçüsü ön: 18 x 185,5 kollu döküm jant
Jant ölçüsü arka:18 x 215,5 kollu döküm jant
Lastik ölçüsü ön: 80/ 100 x 18-47 P Tubeless
Lastik ölçüsü arka: 100/ 90 x 18-61 P Tubeless
Uzunluk: 2060 mm
Genişlik: 766 mm
Yükseklik: 1132 mm
Tekerler arası mesafe: 1326 mm
Sele Yüksekliği: 795 mm
Yakıt Tankı: 12,3 litre [min]
Rezerv: 1,5 litre [Kullanabilir Rezerv]
Boş ağırlık: 142 kilo
Ön Fren: 240 mm Disk
Arka Fren: 220 mm Disk – Nissin fren kaliperi
Tip: Boru Tipli elmas dizayn
Distribütör: Asya Dış Ticaret www.heromotosiklet.com
Fiyat: 5.808 TL
Yorumlar
Loading…