İzmir’de hatta ülkemizde ismini bilmeyen motosiklet meraklısı olmadığını düşünüyorum.Motosiklet sektörüne girişi oldukça erken olmuş ve sonrasında kimse onu durduramamış. Çalışmanın ne demek olduğunu çok iyi bilen ve her zaman için rakiplerinin bir adım önünde olmayı başarmış bir isim.
Bilmeyen okuyucularımız için, kimdir Eyüp Kelleoğlu? Motosiklet camiasında onu bu kadar özel kılan hangi özellikleri nelerdir? Engin tecrübeleriyle, motosiklet sektörü hakkında fikirlerini de duymak istedik ve yurt dışından dönüşünü bekleyip röportaj için Alsancak’ta, oldukça merkezi bir lokasyonda yeni hizmete açtığı Eypbike şubesinde buluştuk.
M.: Alsancak’ta açtığınız yeni şubeniz hayırlı olsun. Çoğu okuyucumuz sizi yakından tanıyor aslında ama sizi tanımayanlar için Eyüp Kelleoğlu ve Eypbike hikayesinden bahsedebilir misiniz?
E.K.: Motosiklet sektörüne 1988 senesinde distribütörü İzmir’de olan Yamaha markası ile başladım. Yamaha’daki Zafer Ustam benim için çok önemli bir insan ve bugünlere gelmemde en etkili kişilerden birisidir. Çıraklık dönemlerimde yani 1998 senesinde Harley Davidson markası, İzmir’e bir bayilik açmayı düşünüyordu ve bir teknisyene ihtiyaçları vardı. Ben de kendimi geliştirmek adına İzmir Harley Davidson’a teknisyen olarak girdim. Sonrasında Amerika’da 6 ay kadar eğitim aldım ve Türkiye’de firmanın üç teknisyeninden birisi oldum. Daha sonraları BMW ile ilgili bir süre Almanya’da ve İstanbul’da eğitimler almaya başladım.
Eğitimden sonra BMW benim için çok sevdiğim bir marka haline geldi. 2007 yılında Eypbike’ı kurup İzmir BMW bayisi ile bir taşeron anlaşması yaparak BMW Motorrad’ın İzmir satış ve servis bölümünü bünyemize aldım. Böylece Eypbike şirket olarak ortaya çıkmış oldu. Servis olarak çıktığımız yola satışı da ekledik. Ardından müşterilerimizin taleplerini tek bir noktada karşılamak adına Eypbike Bornova şubesini hayata geçirdik. Bornova’da 1.000 m2’lik bir alanda adeta bir motosiklet kampüsü oluşturduk. Burada müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını karşılayabileceği, aksesuar, ekipman satış showroom’u, sıfır/ikinci el motosiklet satış showroom’u, tüm markalara hizmet verecek donanımda servisi, motosiklet yıkama alanı, eğitimlerin verildiği müşteri kafetaryasından oluşan bir ortam hazırladık. Son olarak da Ferco Grup ile Alsancak mağazamızı açtık.
M.: Ducati ve Triumph’a başlamanız nasıl oldu?
E.K.: Ben servis hizmeti ile motosiklet satılabileceğine inanıyorum. İnsanlar servisinin, markanın arkasında durduğuna inanıyorsa, o malı alıyorlar. Otomobil sektöründe de bu böyledir. Gerçekten çok iyi bir servisimiz olduğundan, çeşitli distribütörlerden Eypbike’a teklifler gelmeye başladı, sonunda Ducati ve Triumph ile anlaştım. Bayiliği yeni aldığım dönemde Ducati, 4 senede 3 motosiklet satmıştı. Biz İzmir’de 10 ayda 37 tane Ducati motosiklet satışı gerçekleştirdik. Triumph ile bir anlaşma yaparak sonrasında da Korlas’ın distribütörlüğü üzerinden Ducati ve Triumph satışlarını yürütmeye başladık. Daha sonra başka markalar bünyemize girmeye başladı.
M.: Çok ses getiren Indian bayiliğini almanız nasıl gerçekleşti?
E.K.: Indian çok beğendiğim bir motosiklet markasıydı. İbrahim Saruhanlı ile beraber, Amerika’nın en büyük efsane ismi ve Türkiye’de distribütörlüğü olmayan, anlamı “Kızılderili” olan Indian markasını İzmir’e getirdik. Tam bu sırada, Indian ve Victory’nin distribütörlüğünü alan Uniteks, bize kendileri ile çalışmamız için teklifte bulundu ve biz de kabul ettik. Böylece Eypbike bünyesine bu markaları dahil etmiş olduk. 2014 senesinden itibaren üstlenmiş olduğumuz Indian Ege Bölge Bayiliği, satış ve servis çalışmalarıyla oldukça başarılı gidiyor.
M.: Alsancak şubeyi açmaya nasıl karar verdiniz? Bir de Aprilla hikayeniz var, biraz da Aprilla’dan bahsedelim.
E.K.: İzmir gibi bir şehirde 16 personel ile çalıştığımız Eypbike’ın Alsancak’ta da bir şubesi olması gerektiğini düşünmeye başlamıştım. Benimle beraber EYPBIKE Bornova’da çalışan kız kardeşim Zeliha’nın bu işi başaracağına inandım ve kendisinin mağaza müdürlüğü ile Alsancak’a bir mağaza açmak istedim. Alsancak şubemizde sadece Ferco Grubu’nun motosikletlerini satışı üzerine odaklandık. Ferco Grubu’nda Aprilla, Moto Guzzi, Vespa, Piaggio, Derbi markaları bulunuyor. Yaşam tarzı olan motosikletleri gerçekten çok seviyor ve önem veriyoruz. Birbirimizi karşılıklı olarak temsil edebileceğimize inandığımız markalarla çalışmaya özen gösteriyoruz.
İçinde bulunduğum bu projenin amacı, motosiklet satışlarından kar etmek yerine, markaları insanlara sevdirmek ve insanların motosiklet sürmeye devam etmesini sağlamak. Ferco Motor’un sahibi Serkan Bey ile paylaşımlarımız sonucunda, motosikletlerin maliyetlerinin üzerine sadece sembolik ücretler koyarak Aprilla için bir proje başlattık. Aprilla Caponord Rally için fiyatlarda iyileştirme amacıyla İtalya ile direk iletişime geçerek, yedek parçalarda neredeyse yüzde 50 indirim sağlamayı başardık. Böylece tüketicilerin, yedek parçaları ve Aprilla motosikletleri uygun maliyetle alabilmelerine ön ayak olduk. Türkiye’nin her yerinden talep alıyoruz. Çalışmalarımızın sonucunda projemizin çok iyi bir yere geldiğini ve oldukça başarılı olduğunu söyleyebilirim.
M.: İçerisinde aktif olarak yer aldığınız motosiklet piyasası hakkında neler söyleyebilirsiniz? Gelecek için görüşleriniz nelerdir?
E.K.: Avrupa’ya kıyasla sektörde bulunan motosiklet adedi Türkiye’de olması gerekenin şu anda % 10’u bile değil. Şöyle diyebilirim, İtalya’nın Milano şehrinde satılan motosiklet adedi kadar bile Türkiye’de satılmıyor, sanırım bu her şeyi açıklıyor. Sektör çok yavaş ilerliyor, sebeplerinden birisi de bizde %37 gibi olan ÖTV ve %18 ile neredeyse %50’sinin vergi olması. Özellikle benim sattığım 250 cc üstü Hobby grubunda vergi dilimi fazla oluyor. Devletin mutlaka bu konuda iyileştirmeler yapması gerekiyor. Çünkü ilerleyen zamanlarda Türkiye’de mutlaka motosiklet ön plana çıkacak.
Mesela İzmir İl Emniyet Müdürü Celal Bey, motosiklet konusunda çok bilinçli ve sadece kendi mensupları için yaptığı ataklarla, İzmir’deki birçok problemi çözmüş durumda. Kendisi trafikte ne kadar çok motosiklet olursa, o derece akıcılık olacağını savunuyor ve motosikletin önemini, güvenlik kısmını sosyal medyada ve pano reklamları ile göstermeye çalışıyor. Sektörün bu şekilde özverili ve başarılı insanlara ihtiyacı var. Yunus’lar ve Trafik Polisleri’nin kullandığı bütün motosikletleri biz sağladık. Celal Bey ile birçok ortak çalışmamız var ve halen devam ediyor.
M.: Tolga Uprak’ın, Serez’de antrenmanlar esnasında sakatlanması sonucunda TMF ile bir kriz yaşandı. Bunun üzerine sosyal medyada sponsorluğunuzu yarışlardan çektiğinize dair bir mesaj yayınladınız. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
E.K.: Öncelikle Tolga Uprak’ın sağlık durumu gayet iyi, herhangi bir sıkıntı yok. Sakatlığı geçici bir durum ve kısa sürede toparlayıp pistlere geri dönüş yapacak. Ama ben, bundan sonra yarışlarda sponsorluk anlamında desteklerimi çektim. Bu sektörde belli bir yere gelmiş bir insan olarak gençlere yardımcı olmak ve spora katkıda bulunmak istemiştim. CMS gibi bir markayla bir takım oluşturup yıllarca motosiklet sektörüne destek olduk. TMF 1000 CC ve 1000 CC A grubunda son üç yılın Türkiye Şampiyonu olan Tolga Uprak’ın antrenmanda sakatlanması sonucu, yarışta start alamamasından dolayı sadece otelde kalış ücretini bile ödemeyen federasyonun yapmış olduğu hareketi, bu işe büyük yatırım yapan sponsor ortaklarımıza açıklayabilmemiz mümkün değil. Bu durumun Federasyon Başkanı’mızdan da kaynaklanmadığını düşünüyorum. Türk Bayrağı ile Serez’de yarışan sporcularımıza arkalarında Federasyon’un olduğunu hissettirmeliler diye düşünüyorum. Bu gibi aksaklıkların giderildiğine ve prosedürlerin düzeldiğine inandığım zamana kadar motor sporlarında sponsor olarak yer almayı düşünmüyoruz.
Bornova’da 1.000 metrekarelik alanda hizmet veren Eypbike Alsancak’taki yeni şubesiyle büyümeye devam ediyor. Motosiklete gönül vermiş birçok sürücünün uğrak mağazalarından biri olan Eypbike, verdiği hizmetle sadece İzmir’de değil, ülke çapında adından söz ettirmeyi fazlasıyla hak ediyor. Eyüp Kelleoğlu’nu motosiklet sektörüne katkılarından dolayı kutluyoruz.
Yorumlar
Loading…