İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a trafik sorununu az da olsa hafifletmek için motosiklet.com sitesindeki blog sayfamdan bir mesaj ilettim. Hem de Çankırılı Hacı Ahmet Efendi’nin torununun torunu Londra Belediye Başkanı Boris Johnson’un referansıyla.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a trafik sorununu az da olsa hafifletmek için motosiklet.com sitesindeki blog sayfamdan bir mesaj ilettim. Hem de Çankırılı Hacı Ahmet Efendi’nin torununun torunu Londra Belediye Başkanı Boris Johnson’un referansıyla. Boris Johnson, Londra’daki trafiği rahatlatmak için bizdeki metrobüs yolu gibi otobüs hatlarına motosiklet ve bisikletlerin girmesine izin verdi. Sonuç: hem trafik rahatladı, hem de motosiklet kazalarında ciddi azalmalar oldu.
Mesaja hiç yanıt geldi mi? Yoo! Mesaj, şimdi uzayın derinliklerinde yol almaya devam ediyor.Kadir beyin motosiklet sitelerine girdiğini elbette hiç sanmıyorum. Ancak eşi dostu, akrabaları, hemşehrileri vardır, çevresi geniştir, elbet içlerinden motosiklet kullanan biri, kaza eseri de olsa yazımı görüp “Kadir bey amca, Boris brother ne diyo, bak hele!”der diye ummuştum.
Lakin temelde bir hata yapmışım bu beklentiye girerken; bir gerçeği dikkate almamışım. Boris Johnson, evinden belediyedeki işine gidip gelirken herkese örnek olsun diye bisiklete biniyor; Kadir bey ise yöneticiler ve korumaları eşliğinde ihtimal o ki, son model Mercedes’inin arka koltuğunda cümbür cemaat makamına gidiyor. Doğal olarak da çevresindeki kalabalık nedeniyle motosiklet kullanıcılarını görmediği gibi, motosiklet kullanıcılarının yoğun trafik nedeniyle maruz kaldıkları tehlikeleri de fark etmiyor.
İstanbul gibi kalabalık bir metropolü yönetmek şüphesiz çok zor! Lakin insan yine de kalabalıklar arasında fark edilmek istiyor; çünkü motosiklet kullanıcıları olarak en çok canımızı yakan konu “her kaza sonrası tutanaklara “ valla ki billa ki görmedim motosikleti” tarzında beyanların yazılması! E artık görün bizi! Siz görmüyorsanız, hiç değilse Basın Yayın Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı çalışanları görsün de “Bir de böyle bir öneri var motorcu serserilerden sayın başkanım desin.” biz serseri olmaya razıyız.
Durum bizde böyleyken Gürcistan/Acara Özerk Cumhuriyeti hükümeti, Batum’da büyük bir motosiklet festivaline üçüncü kez evsahipliği yapma kararı alıyor. Türkiye’den 600‘ü aşkın motosiklet kullanıcısını ağırlamak için hazırlık yapıyor. Yanlış okumadınız, devletin tüm olanaklarını motosiklet kullanıcıları için seferber edebilen bir yönetim anlayışından söz ediyorum. Bir tarafta Londra ve Gürcistan örneği diğer tarafta motosiklet kullanıcılarının varlığından bi’haber bir yönetim anlayışı.
Motosiklete dikkat çekmek isteyen MOTED’in yeni başkanı da büyük bir iyimserlikle basın yayın organlarına haber bülteni yolluyor; Türk halkını bilinçlendirmek istiyor. Trafikte otomobilinle ayda 1000 lira harcarken aynı trafikte motosikletle 250 lira harcarsınız diyerek tüketicinin bam teline basmak istiyor.Ama ne varki, boyalı basın otomotiv sektörünü üzüp de reklam kayıplarına uğramak istemediğinden bu haber bültenini görmezden geliyor. Hiç şaşırtıcı değil di mi? O zaman biz sektör temsilcileri, motosiklet kullanıcıları ve sektör çalışanları olarak onları şaşırtmanın bir yolunu bulmalıyız.Basit ama akılda kalıcı ve motosiklet kullanmayı teşvik eden kışkırtıcı kampanya ve etkinliklere imza atmalıyız. Ancak o zaman motosikletin varlığını ve sesimizi birilerine duyurabiliriz.
Motorunuzun ve yaşam sevincinizin hep “on” olması dileğiyle…