Yıllar önce ülkemizde aksiyon kameranın kullanımı henüz yaygın değilken yurtdışında çekilen sportif videolar hayatımıza yavaş yavaş girmeye başladı.
Hareketli bir aktivite esnasında çekilen bu kayıtları izledikçe aksiyon kameralara karşı inanılmaz bir merak yayıldı. Su geçirmeyen ve hareketten etkilenmeyen bu ufacık cihazlar çoğumuzun hemen kanına girdi ve özellikle motorcu camiasında vazgeçilmez bir aksesuar halini aldı. Ucuzunu pahalısını ayırmaksızın hepsi piyasada her yerde karşımıza çıkmaya başladı.
Ülkemizde de satışı başladıktan sonra hızlıca yayıldı. Artık o kadar çok kullanan var ki, normal günlük hayatın parçası oluverdi. Ona rağmen çok tuhaftır ki, şehir dışında seyahat ettiğimde insanlar o ufak cihazı görünce çok şaşırıyor. Hiç görmemişler ki daha önce, sanırım bu kameralar çoğunlukla sadece şehir içindeki trafikte kullanılıyor. Ben de tam tersine şehir içi sürüşlerimde hiç kullanmam, sadece uzun soluklu gezilerimde kullanmayı seviyorum, tünellerden ve farklı manzaralardan geçerken.
İleriki senelerde mesela Artvin Şavşat sürüşümü izlemek isterim, video çekimi de fotoğraf gibi birer hatıradır benim için. Şehir hayatından uzak yerlerdeyken beni kamerayla göreneler şaşırınca ben de şaşırdıkları için şaşırıyordum. Hani o kadar çok herkes bu aksiyon kameraları kullanıyordu artık, birçok motorcuda var artık sanmıştım, yanılmış mıydım? Sanırım gezgin motorcular pek çoğalmadı ve o nedenle kameralar şehir dışına pek çıkmıyor.
Seyahatlerimde bu cihaz yüzünden beni gizli polis sananlardan mı bahsetsem, yoksa ajan veya haberci sananlardan mı yoksa o cihazın gizli bir silah olduğunu düşünenler den mi anlatsam bilmiyorum. Zaten kendi halim yeteri kadar kafa karıştırıyor, tam donanımlı toz toprak içinde büyükçe bir motor ile tek başına bir kadın görünce anında yüzlerce soru işareti oluşuyor insanlarda. Bir de bu aparatı gördüklerinde şaşırmalarına şaşırmamalıyım. Doğa yollarında ve tünellerde çekim yapmak çok keyifli. Hatta mikrofon bağladım ve konuşa konuşa çekimler yaptım. Çok eğlenceli oldu, tavsiye ederim. Youtube kanalımda sadece ilk bir kısa deneme videosu paylaşmıştım, vakit ayıramadığım için başka bir video yayınlamadım henüz.
Gördüğüm kadarıyla bu kameralar çoğunlukla eğlencesine, kaza ve kötü anları yakalayabilmek için şehir trafiğinde kullanılmaktadır. Bazı motorcular kendini koruma amaçlı kayıt yapmadan kamerayı takıyor, çok zekice bir yaklaşım ve işe de yarıyormuş. Kameralar kanıt toplamak için çok ideal bir cihaz. Herkes elbette kullanımı konusunda özgür ve istediği gibi herkes dolu dolu keyfini sürsün zaten, asla sözüm olmaz. Kritik anlarda alınan kayıtların çok büyük faydası olduğuna da inanıyorum.
Ancak sırf ilginç kayıt çekmek için diğer sürücüleri kışkırtma olaylarına tepkiliyim. Ne yazık ki çekim için ilginç olay yakalayamayınca araba sürücülere tafralar yapıp gerginlik yaratıp onların sinirli tepkilerini kayda çekenler az değil. Motor üzerinde bazı sürücüler eşkiya edasıyla her şeyi yapabileceği inancıyla hareket ediyor, bu yetmiyor muş gibi kabahatini kayda bile alıyorlar. Eminim bana da tepkiler oluyordur bunu böyle dile getirdiğim için. Ben gözlemlediklerimi aktarmak istiyorum sadece, kimseyi rencide etmeye niyetim yok. Sırf motorcu olduğum için her konuda motorcuyu destekleyemem, motorculuk bir spordur, saygı değer bir tutkudur ve doğru bulmadığım durumlardan yana olamam. Gerçekçi olmak lazım, toplum olarak çok zor bir toplumuz ve fazladan kalite ve olgunluk istemek aslında zor ve büyük bir beklenti.
Kamera takmak zorunlu olsun diyen arkadaşlar da var, onların savunduğu meseleyi iyi anlıyorum, çünkü trafik gerçekten tehlikeli bir keşmekeş. Kamera hem güven duygusu verdiği için ve koruduğu için onu takmak gereklilik uyandırıyor. Kask üzerinde takılı ama kayıt yapmayan bir kamera da olsa, o artık bir koruma cihazı olmuştur. Delil topladığı düşüncesiyle art niyetli başka sürücüler kamerayı görür görmez anında temkinli olup mesafeli oluveriyorlar. Keşke hiç bu amaçla kameraları kullanılmak zorunda kalmamış olsaydık.
Keyifli sürüş çekimlerinizin bol olması dileğiyle…
Yorumlar
Loading…