Yazar: Özlem Köseoğlu, Alişan Fidan, Sinan Özgen
Euro 4 Egzoz Emisyonu Etkilerini Gösteriyor
Sanıyoruz ki 2017 yılı, motosiklet sektöründe değişimlerin yılı olarak görülecek. 2016 yılının sonundaki büyük motosiklet fuarlarından ilki olan ve 2 senede bir düzenlenen Intermot’ta gördüğümüz kadarı ile bütün markalar ürün gamlarının neredeyse yarısı yenilemişler. Diğer yarısının da Eicma’da yenilenmiş olarak karşımıza çıkacağı düşünülürse, önümüzdeki sene tahminen tamamen yeni motorlara bakıyor olacağız. Bunun başlıca sebebi yeni yılda Avrupa’da ve dolayısıyla bizde uygulamaya konacak olan Euro 4 egzoz emisyon normları. Avrupa geneline üretim yapan firmaların tamamı, buna uymayan motorlarını ya tamamen ortadan kaldırıyor, ya da yerine daha modern versiyonunu üretiyor. Euro 3 olup yeni dönemde üretilmeyecek motorlar arasında; Honda CBR600RR, Yamaha Tenere 660, Yamaha X-max 400, KTM 1190 Adventure, bir ihtimal ile Suzuki Hayabusa gibi modeller bulunuyor. Bunları yazıda her marka altında okuyabileceksiniz.
Geçen sayılarımızda Köln Fuarcılık’tan Christoph Werner ile yaptığımız röportajda, Werner, Köln Fuarı’nı aşağıdaki şekilde anlatmıştı: “Motosiklet fuarlarının Köln’de geçmişe dayanan bir geleneği vardır. Buradaki ilk motosiklet fuarı, 1964 yılı gibi eski bir tarihte gerçekleşti. Intermot, 2006’dan beri organizasyon portfolyolarımızın sabit bir parçası ve motorlu iki tekerlek endüstrisi için öncü uluslararası bir iş platformu oldu. Başarının reçetesini sordunuz sanırım. Ortağımız Alman Motosiklet Endüstrisi Kurumu (IVM) ile birlikte çok net fikirlerimiz var: hem bir iş fuarı hem de ticari bir organizasyon fuarı olarak en üst seviyede bir fuar düzenliyoruz. Başka bir deyişle, ilgili tüm marka, trend, yeni ürün ve fikirler ticari ziyaretçilerin elinin altında bulunacak ve böylece motosiklet meraklıları da yeni sezonun heyecan verici gelişmelerini ve yeni modelleri görüp tecrübe edebilecekler. Ayrıca sektör içerisindeki stand sahiplerini ve direk tedarikçileri, kendi potansiyel müşterileri ile önceden diyalog içerisine sokuyoruz.”
Gerçekten de Köln fuarları, Eicma Milano’nun aksine, şovdan çok ticari bağlantılar kurmayı amaçlıyor. Bu sebeple ticari bağlantı yapacaklar için oldukça önemli yeri var. Dolayısıyla motosiklet sektörü ile ilgili üretim yapanlar burada tanıtmaya çalışıyorlar. Motosiklet üreticileri ise genellikle asıl değişiklikleri ve ses getirecek tanıtımlarını Eicma Milano’ya saklıyorlar. Bu sene, Köln’de de önemli ölçüde yeni model tanıtımı yapıldı. Bu modelleri sizler için takip edip kaleme aldık. ?
TRIUMPH
Street Cup
1960’ların İngiltere’sinde caddelerde dolaşmaya başladığından beri Cafe Racer’lar, motosiklet tutkunlarını büyülemeye devam etmekte. Bu zamanlardan beri, Cafe Racer hareketini ön planda tutan İngiliz marka, geleneği 2017 Triumph Street Cup ile sürdürüyor.
Göz alıcı retro serisi ile dikkat çeken Triumph, 2017 senesi için Intermot Fuarı’nda üç model daha sunarak herkesi şaşırtmayı başarmıştı. Serinin genişlemesine olanak sağlayan ve Street Twin’deki 900cc motor özelliklerini gösteren Retro-stili ile T100 Bonneville, T100 Siyah ve sportif Street Cup, üç model olarak aileye katıldı.
Bu modeller içerisinden Street Cup modelini, T120 Thruxton’un güç, fiyat ve ebat olarak daha mütevazi modeli olarak tanımlayabiliriz. Street Twin’e benzer şasisi ile arkada daha uzun KYB süspansiyonları bulunuyor. Triumph’ın küçük motorunu kullanmasına rağmen, tasarım ve detaylar, markaya yakışır biçimde hala üstün kalitede.
Street Cup modelinde, ABS, çekiş kontrolü ve Triumph’ın “Tork Yardımcı” debriyaj sistemi, USB şarj girişi ve immobilizer bulunuyor. 2017 Triumph Street Cup’ın kurşuni selesi, çıkartılabilir sele kılıfı, özellikle siyah ve gümüşi iki ton renk seçeneği ile cafe racerların altın çağına geri dönüş başlıyor. Modele can veren, tüm seride bulunan 900cc Yüksek Tork Bonneville motoru fakat Street Cup kendisine has daha kısa ve hafif çift saten siyah ve paslanmaz çelik susturucuya, ride-by-wire sistemine, değiştirilebilir çekiş kontrolüne, kardeşleri gibi ABS ve tork yardımcı debriyaja sahip.
HONDA
Bizce Honda, yeni Fireblade’i ile adeta fuarın yıldızı oldu. Bu sebeple Fireblade’i yazının başına aldık. Türkiye’ye gelme şansı bulamayan retro motosikletleri CB1100 de 2017 senesi için yenilenmiş ancak hem Türkiye’ye gelmemesi, hem de Fireblade’in popülerliği sebebiyle o pek dikkatimizi çekemedi. Türk genç sürücülerin heyecanla beklediği çift silindirli CBR250RR ise fuarda yoktu. Modelin RR olarak değil de, CBR250R olarak Milano’da tanıtılacağını düşünüyoruz.
CBR100RR Fireblade SP
Honda CBR1000RR Fireblade SP ve SP2 ile süperspor kategorisinindeki motosikletlerinin 25. yıldönümünde aracı yeni baştan yapmış. Yeni Fireblade’ler orjinalin ruhuna sadık kalırken, daha iyi yol tutuşu ve çeviklik için ağırlıkta radikal bir düşüş ve gözle görülür bir güç artışı sunar hale gelmiş. Hem SP, hem de SP2’nin tam elektronik paketi Fireblade’i her türlü pist şartında daha rahat kontrol etme aşamasına getirmiş. Honda, yeni motoru “Tam Hakimiyet (Total Control)” sloganıyla sunuyor.
Üretiminden bu yana Fireblade, ağırlığı, yol tutuşu ve çevikliğiyle her zaman süperspor gündeminin tepesinde yerleşmiş bir model olmayı başardı. Bu model ile Honda bir önceki modele göre 15 kg daha az ağırlık ve 8 kW daha fazla güç sayesinde %14 oranında geliştirilen güç/ağırlık oranı Fireblade tarihinde yakalanan en iyi güç/ağırlık dengesini getirmiş oldu. Yeni CBR1000RR SP, teknolojik olarak da pek çok yeniliği barındırıyor, yarı aktif Öhlins Elektronik Kontrollü süspansiyon, Honda Seçilebilir Tork Kontrolü, Seçilebilir Motor Freni, yeni ABS, Quickshifter, Vites Küçültme Desteği (Downshift Assist), Ön ve Arka Tekerlek Kaldırma Kontrolleri, Sürüş Modu Seçim Sistemi ve Güç Seçici ile donatılmış durumda. RC213V-S MotoGP’den türetilen bu teknolojiler, sürüş deneyimini daha da geliştirmeyi amaçlıyor.
Yeni elektronik kontrol sistemi sürekli, seçilebilir ve ince ayarlı sürücü desteği sağlıyor. Sistemin merkezi, motosikletin ne yaptığını her aşamada tam olarak ölçen 5 eksenli Atalet Ölçüm Ünitesi (IMU). Honda, elektrik kontrollü gaz kolu sistemi (TBW) yoluyla arka tekerlek çekişini hassasiyetle yönetiyor. Viraj almada, ABS fren özelliği (yine IMU tarafından yönetilen), Arka Tekerlek Kaldırma Kontrolü (RLC) ve virajlarda sert, güvenli iz fren tekniği kabiliyeti sunuyor. Tüm bu özellikler ile her zaman sürücünün güvenliği ön planda tutuyor. Öyle ki Honda, bu detayı bir adım ileriye götürerek ön ve arka tekerlek hızlarında ölçülen herhangi bir farkta, ayarlara bağlı olarak ön tekerlek kaldırma (Wheelie) kontrolünü devreye sokabiliyor.
2017 Honda CBR1000RR Fireblade SP’de üç standart gösterge ekranı modu – Sokak, Pist ve Mekanik – sürücüye sürüş şekliyle ilgili gereken tüm bilgiyi sunuyor. Gösterilen bilgi, tıpkı Honda’nın RC213V MotoGP modelinin yol motosikleti versiyonu olan RC213V-S’de olduğu gibi sürüş esnasında sol kumanda mekanizmasını ve TFT likit kristal ekranı kullanarak incelikle ayarlanabiliyor. Öğrendiğimiz kadarı ile pist kullanımına yönelik spor kiti, Fireblade SP2 modelinde mevcut olacak. Fireblade SP2 2017’nin ilk çeyreğinde Türkiye’de piyasaya çıkacak. SP2, hafif Marchesini jantlara ve yeniden tasarlanmış subaplara, yanma odasına ve pistonlara sahip. Honda’nın Türkiye fiyatı henüz belirlenmemiş olsa da, BMW S1000RR, Ducati Panigale ve Yamaha R1 modellerinin 100 bin lirayı bulan fiyatlarının aksine, 70-75 bin lira aralığında olmasını bekliyoruz.
Parlak mavi, bolca kırmızı ve altın renkli Öhlins’ler, Marchesini jantlar SP versiyonunun bu yılki renklerini oluşturuyor.
SP versiyonunda Öhlins süspansiyonlar aktif biçimde yolu okuyarak sürücüye gerekli süspansiyon konforunu sağlıyorlar. Ön fren sistemi tamamen Brembo’dan alınmış. Motor gücü rakiplerine oldukça yaklaşarak 193 beygire yükseltilmiş. Bunu kontrol etmek için de, üzerine çok çalıştıkları bir çekiş kontrol sistemi tasarlamışlar. Depo ise tamamen titanyum.
Honda’nın Euro4’e Kurbanları
Bazı Honda’lar beklendiği üzere 2017’de artık devam etmeyecek. Bunların başında CBR 600RR geliyor. Honda’nın 2015’de üretmeyi durdurduğu bu ve şu anda satılmakta olan Fireblade modelini Türkiye’de halen sıfırı olarak bulabilme şansınız var. Kaçırmayın!
APRILIA
Geniş bir ürün yelpazesine sahip performans motosiklet modelleriyle ün salmış İtalyan marka Aprilia, bilindiği gibi aynı zamanda MotoGP dünyasında da aktif rol almakta. Markanın uzun motosiklet listesinde, motosiklete yeni başlayanlar için performans motoru sayılabilecek ve özellikle Avrupa’da popüler olan özel bir modeli RS4 125 bulunuyordu. Şimdi, İtalyan üretici, aynı modelin naked versiyonunu yeni 2017 Aprilia Tuono 125 şekliyle ortaya çıkardı. İtalyan markanın yeni modeli 2017 Aprilia Tuono 125, küçük sınıfta sıcak rekabete hazırlanıyor. Aynı zamanda da eski kardeş Aprilia RS4 125, 2017 Aprilia RS 125 olarak yenilendi.
Tuono 125
Tuono V4 1100’dan esinlenen model, sert bakan iki çift ön far ve daha oyuk yakıt tankı ile agresif bir görünüşe bürünmüş. Aslına bakarsanız tek silindirli bir motora sahip olmamış olsa, tarz olarak daha büyük hacimli bir motor diye yanından geçip gitmek mümkün olabilecek biçimde tasarlanmış.
Pek çok modelin sergilendiği fuarda Aprilia, böylece başlangıç seviyesi 125cc model geleneğinden gelen önemli bir haberle yeni modelinin tanımını yapmış oldu. İtalya’da tasarlanıp geliştirilmiş olan 2017 Aprilia Tuono 125, modern ve teknolojik 125cc, 4 zamanlı, DOHC (üstten çift eksantrikli motor), elektronik yakıt enjeksiyonlu ve sıvı soğutmalı 4 valf tek silindir motor ile güçlendirilmiş.
Euro4 uyumlu motoru ile tümüyle alüminyum bir şasiye sahip olan 2017 Aprilia Tuono 125 ile İtalyan firma, genç sürücülere dizayn, yapı, parça ve teknik özellikler anlamında en iyiyi sunduğunu ifade ediyor. Aprilia’nın pist tecrübelerine de dayanarak tasarladığı model, sürücü ve artçı konforu düşünülerek, rahat bir sürüş pozisyonu, yorulmayı azaltan ayaklıklar, motor üzerinde maksimum ve tam kontrolü garanti eden gidon özellikleri vaad ediyor. USD ters çatallar, Aprilia’nın quickshift sistemi, akıllı telefona bağlanabilme özelliği ile Tuono oldukça çekici görünüyor.
RS125
Yeni 2017 Aprilia Tuono 125’e güç veren tek silindir 125cc motor, RS4 125 (yeni adıyla RS 125) modeldeki motorun aynısı olduğu düşünülürse, 10,500 devirde 15 beygir güç ve 8,250 devirde ise 11nm tork üretiyor. Görüldüğü gibi grenajları ve estetiği direk olarak birden çok zafer kazanmış, ailenin büyüğü, kahraman Aprilia RSV4’ten de kuvvetli esintiler içeriyor.
125cc, 4 zamanlı, sıvı soğutmalı tek silindir motoru Euro4 düzenlemelerine uyumlu hale getirilmiş olan alüminyum şasiye sahip model, sürüş anında cihazların şarj edilebileceği USB giriş noktasına ve eşya koyma bölmesine kavuşmuş. Boyutları ve yapısı önceki model ile aynı kalan RS 125, güncelleme olarak görünüşünün World SBK kahramanı RSV4 modeline benzemesinin haricindeki ön, arka süspansiyonlar, arka masa, aynalar, cam ve jantlar eski modelden geliyor.
Aprilia’nın Euro4’e Kurbanları
RSV4, Tuono 1100, ve yeni 125’likler gerekli yenileştirmeler yapılarak 2017’de de piyasada olacaklar. Ancak Aprilia’nın çok iyi olduğu halde değeri pek bilinmeyen Shiver ve Dorsoduro gibi motorları Euro3 oldukları için ticari hayatlarını noktalayacaklar.
BMW
Fuarda gördüğümüz kadarı ile BMW neredeyse bütün modellerine şöyle bir dokunmuş, R Nine T’sine yeni versiyonlar eklemiş, 1600’lük motorunun GT’sinin çıkartmış, S serilerini makyajlamış ve biraz daha güçlendirmiş. Bmw’nin ilk olarak 2013 yılında ortaya çıkarttığı BMW R NineT konsepti, yoluna iki model daha ekleyerek devam ediyor. 2017 BMW R NineT Racer ve R NineT Pure modelleri bu sene piyasada olacak.
R NineT Raacer
R NineT Pure
K1600GT
BMW, super-tourer modeli ile daha dinamik, rahat bir yapı sağlarken, değişmeyen performans figürleri ile EU4 sınıf düzenlemelerine uyacak şekilde tasarlanmış. 6 silindirli sıralı motor, 80 senedir neredeyse BMW otomobil tarihini bütünleyen bir parçası olmuş iken K 1600 GT ve GTL modellerinin 2010 senesinde ortaya çıkması ile BMW Motorrad, bu geleneği motosikletlere de aktarmış. 160 beygir ve 175 nm torkluk gücü ile rahatlığı birleştiren K serisi, hem görsel anlamda hem de mükemmel rüzgar koruması ile konfor açısından üst düzeyde bir model olduğunu görsel olarak hemen anlatıyor.
Yeni katalik konvertör ve EU4 düzenlemelerine uygun, 7,750 devirde 160 beygir güç ve 6,500 devirde 175 nm tork ile sıralı 6 silindir motor, dinamik ESA elektronik süspansiyon, standart sönümleme sistemi, geri manevra yardımı (fabrikada-opsiyonel), debriyajsız vites değiştirme vites asistanı (fabrikada-opsiyonel), acil ya da kaza anında hızlı yardım amacıyla Akıllı Acil Arama (fabrikada-opsiyonel) gibi yenilikçi özelliklere de sahip bir model olarak karşımıza çıktı.
S1000R
BMW’nin dinamik roadster modeli 2017 BMW S 1000 R, yeni sene için bir takım güncellemeler geçirdi. Bunlar arasında değişikliklerin yapıldığı bir şasi, daha güçlü bir motor ve ufak bir ağırlık azalımı olarak yer alıyor. Geliştirilmiş yeni çıplak, Euro4 düzenlemelerine uygun hale getirilmiş. Daha önce 160 beygir olan gücü, 11,000 devirde 165 beygire kadar arttırılmış. Yüksüz ağırlığı 2 kilo azaltılarak 205 kiloya düşürülmüş ve yük taşıma kapasitesi ise 2 kilo kadar arttırılmış. HP titanyum egzoz, daha kuvvetli ses ve daha spor bir görünüm için standart hale getirilmiş. 2017 BMW S1000R’ın geçirdiği tüm bu özelliklerin hepsi de sürücüye birer artı olarak geri döneceğe benziyor.
S1000RR ve S1000XR
“Daha fazla güncelleme, hiçbir zaman yeterli değildir.” sloganıyla yola çıkan BMW, S1000 ailesinden güncellediği 2017 BMW S 1000 RR ve 2017 BMW S 1000 XR modellerini yenilemiş. 2010 senesinde vurucu darbesiyle ortaya çıktığından beri Superbike sektörünün en coşkulu ve en göze çarpan modellerinden biri olmayı sürdüren orjinal S 1000 RR ve 2014 senesinde ondan türeyen S 1000 XR, evrim geçirmeye devam ediyor.
S1000RR’da motor Euro4 düzenlemelerine uyumlu hale getirilmiş. ABS Pro, kullanıcı haritaları, kalkış kontrolü ve pit şeridinde hızı sınırlayan kontroller gelmiş. Renkler yenilenmiş.S1000XR’da da motor Euro4’e uygun. Gücü 11,000 devirde 165 hp’ye yükseltilmiş (önceden 11,000 devirde 160 beygir). Konfor için daha titreşimsiz bir gidon detayı uygulanmış.
BMW’nin Euro4’e Kurbanları
BMW uzunca zamandır motorlarını tamamen yenilediği ve güncel tuttuğu için ürün gamının 2017’de de tamamen devam etmesini bekliyoruz.
DUCATI
Supersport
2017 Ducati SuperSport, “Her Gün Daha Fazla Spor” sloganıyla iddialı bir şekilde günlük kullanıma uygun spor mu spor bir model ile İtalyan aileye geri döndü. Beklediğimiz gibi 2017 Ducati Supersport, temel Supersport modeli ve bir üst özellikleri ile SuperSport S modeli ile geliyor.
Her iki model de Ducati Hypermotard 939’da kullanılan 937cc su soğutmalı 113 beygir L-Twin motoru kullanıyor olacak. Ducati, SuperSport modeli için şu anki Ducati serisinde kullanılana benzeyen boru çelik kafes çerçeve şasi kullanmış, ön kısım ise Panigale Superbike’tan ilham alınmış. Spor ve konforu mükemmel bir şekilde dengeleyerek heyecanı ve sürüş zevkini vaad eden Ducati, modern dokunuşlarla geleceğe dönük bir model olarak tasarlanmış. 2017 Ducati SuperSport, Şehir içi, Spor ve Touring sürüş modları ile sürücünün daha çok keşfedecek ufukları olduğunun altını çiziyor.
KTM
KTM 1290 Super Adventure R
Super Duke R’ın motorunu alıp ona biraz ayar çektikten sonra koca enduro şasisinin içine oturtun ve karşınızda yeni 1290 Adventure R. Tipik R mantığından çıkılmayarak turuncu renkte şasi ve koruma demirleri, büyük jantları ve süspansiyonun acayip bir sönümleme alanı var. En iyi ayarda 1290’ın motoru 173 beygir veriyor fakat KTM bu yüksek beygirden biraz kırparak onu 160 beygire ayarlayarak 140NM’lik yüksek denebilecek torku vermesini sağlamış. Yeni R’ın acayip bir yüzü var. Ya seversiniz ya da nefret edersiniz yani ortası yok. Merkezinde yeni LED farlarını bulunduran bir alüminyum taşıyıcıya sahip ve bu taşıyıcı aynı zamanda soğutmayı sağlıyor. Farların alt kısmına uyumlu olan LED viraj aydınlatma ışıkları MSC yatış açısı sensörü tarafından kontrol ediliyor.
Yeni 1290’da önde 21 arkada ise 18 inçlik jantlar olacak ve Continental Trail Attack II ya da Continental TKC 80 lastikler ile gelecekler. Özel jant tasarımı sayesinde bu lastikler tubeless olacak. Ayrıca lastiklerde KTM’in lastik hava basıncını ölçüp ekranda size gösterek sistemi de bulunacak. Bu sistem eğer lastikte basınç kaybı varsa sizi uyarıyor. Yeni 1301cc’lik V-twin motor 2016 Super Adventure’da da kullanılmıştı fakat 2017 yılında gelen Euro4 homologasyonlarından dolayı motorun emme bölgesi geliştirildi ve bu sayede özellikle alt ve orta devirlerde daha rafine ve yumuşak gelen güç sağlanmış. 2500 devirde bile arka tekere 108 nm tork verirken motor ve şasi birbirine Bosch’un MSC paketi ile bağlanmış. Bu pakette yatma açısına duyarlı viraj ABS’si, yine yatma açısını da ölçebilen ve ona göre kendini ayarlayan çekiş kontrol sistemi ve dört adet sürüş modu (Sport, Street, Rain ve Off-Road) bulunuyor.
KTM’nin Euro4’e Kurbanları
Adventure 1050 ve 1190 ortadan kalkarak 1090 isimli bir motor olarak devam ediyor.
KYMCO
AK550
“Anti Tmax” diyebileceğimiz, mükemmel bir maksi skuter yapmış Kymco. Intermot’ta sundukları yeni modelin gerçekten de Yamaha Tmax’e rakip olarak tasarlandığı belli oluyor. Kymco’nun yüzünü temsil eden biçimde keskin görünümlü çift far LED teknolojisine sahip. Sadece bunlar değil, araçtaki bütün aydınlatma sisteminde aynı teknoloji kullanılmış. Suzuki GSX-R125, Yamaha X-max 300 gibi motorlarda olduğu gibi bu araçta da kontak anahtarsız çalıştırma var. Gösterge grubu oldukça zengi ve tamamen dijital.
Önde çift disk fren sistemi ve bunları durduran monoblok Brembo fren kaliperleri mevcut. Ön süspansiyon da spor sürüşe daha uygun biçimde USD ters çatal olarak yerleştirilmiş. 2 silindirli 550 cc’lik motor Tmax’ten 20cc daha büyük. Islak ağırlığı Japon rakibinden 4 kg daha fazla, 226 kg. Ağırlık dağılımı %50/50 olarak ayarlanmış. Ağırlık merkezinin de oldukça aşağıda tutulmasıyla, skuter harika bir dengeye sahip. 15 inçlik lastiklerle donatılan aracın lastik boyutları önde 120, arkada 160.
Crossplane krank düzeni ile çalışan motor, 53,5 beygir güç üretiyor. Tmax’in 46 beygir olduğu düşünülürse Kymco iyi iş çıkartmış gibi görünüyor. Güç aktarımı kayış ile yapılıyor, arka süspansiyon ise sol yanda dışarıda konumlandırılmış. “Full power” ve “Yağmur” isimli iki farklı sürüş haritası bulunan motorun sele altı da bir maksi skutere yakışır boyutta bir adet tam kask ve bir adet de yarın kask alacak kadar büyük. Avrupa’da fıyatının T-max’ten 1.000 euro ucuz olması beklenirken, piyasaya çıkış tarihi Mayıs 2017 olarak belirtiliyor.
KAWASAKI
Kawasaki, Euro 4 egzoz emisyonuna geçilirken çok çalışan markalardan bir tanesi olmuş. ER serisini tamamen yenilemiş. Lansmanı Eicma’ya kalan ER6-N, Z650 olarak yenilenirken, MT-09’a rakip bir de Z900 tasarlamışlar. Bu iki model Milano’da gösterilecek. Bunlardan başka ER6-F, Ninja 650 olarak yenilenmiş.
Ninja 650
Tipik Kawasaki stili üzerinde yoğunlaşmış olan model olan Ninja 650, tüm ihtişamı ile medya mensuplarının odağı olmayı başardı. Günlük kullanıma uygun, paralel çift silindirli, Euro4 düzenlemelerine uygun, güçlü Ninja imajı ve tasarımı ile Ninja 650 çok yönlü bir model olmayı başarıyor. Konforu ve ergonomiyi bir arada buluşturan bu çekici model, kolay hakimiyet sağlayacak hafif bir şasiye sahip. Dik ve dinamik sürüş pozisyonu ile sürücüye spor bir his sağlarken aynı zamanda rahat hissetmesine de olanak tanıyacak.
Böylece Kawasaki firmasının belirttiğine göre orta spor segment pazarına gelecekte yön verecek bir model olan ve güçlü özellikleri ile son derece iddialı 2017 Kawasaki Ninja 650 sağlam bir girişimde bulunmuş oldu. Ninja 650 çift silindirli motoru ile önceki kardeşi ER serisine göre %8 daha az yakıt ile yakıt tasarrufuna sahip. Yeni Ninja, ZX- 10R’dan esinlenmiş agresif ön görüntü ve yapı, yeni gösterge, daha güçlü fren hissine sahip Nissin marka kaliperler, ABS ve kaydırmalı debriyaj ve geniş aksesuar yelpazesi gibi yenilikçi özelliklerle orta sınıf motor tercih edeceklere yeni bir soluk getiriyor.
Z1000SX
Modelin spor ve touring kimliğinin karakteristiğini arttırmak için daha da fazla çalışan Kawasaki, SX paketini detaylı bir incelemeye almış ve neredeyse ipek kadar pürüzsüz bir güç verimi, daha yüksek koruma camı ve hem sürücü hem de artçı için daha konforlu selesi ile bazı güncellemelerle birlikte yeni bir motosiklet ortaya çıkarmış.
Güncellemeler ve yeni eklenen özellikleri ile dolu dolu bir pakete sahip olan 2017 Kawasaki Z1000SX neler mi kazanmış? Güncellenmiş spor odaklı süspansiyon ayarları, çift bombeli (double-bubble) ayarlanabilir camı ve şu ankinden %40 daha aydınlık olduğu belirtilen LED ön farlar güncellemelerden sadece bazıları.
Rüzgardan korumak için grenajları daha genişlemiş ve ayarlanabilir camı daha da uzamış olsa da genel anlamda görünüş olarak Ninja ailesine bir nebze daha da yakınlaşmış. Gösterge tablosu, geniş bir analog tako ve bilmek istediğiniz ne varsa öğrenebileceğiniz bir LCD ekran yeni bir cihaz özellikleri ile güncellemeden yeteri kadar nasibini almış. Bu bilgilerin içerisinde dijital vites pozisyon göstergesi, ayarlanabilir vites değiştirme ışığı ve bir nevi vites hatırlatıcısı gibi hissettiren beyazdan kırmızıya doğru giden gösterge çubuğu bulunuyor. Ayrıca 4 silindirli 1043cc motoru ile 10,000 devirde 142 beygir güç üreten 2017 Kawasaki Z1000SX, vites küçültmelerdeki arka torku azaltmak için kaydırmalı debriyaj ile geliyor.
En heyecan verici özellik ise 2017 Kawasaki Z1000SX modele, yeni Kawasaki Viraj Yönetimi Fonksiyonu’nu kontrol eden, SX’in çekiş kontrolünü ve viraj ABS’sini yönlendiren Inertial Measurement Unit (IMU) yani Atalet Ölçüm Sistemi (bir diğer deyişle Bilgi Akışı Ölçüm Birimi)’nin eklenmiş olması. ABS ve çekiş kontrolünü içine alan sürüş yardım müdahalesine ince ayar yapmak için yatış açısını ölçen Bilgi Akışı Ölçüm Birimi özelliği iki kişiyi taşıyan bir sports-tourer için oldukça değerli seçeneklerden.
Kawasaki’nin Euro4’e Kurbanları
ER serisi tamamen yenilenerek başka isimler altında devam ediyor. Yerine Z900 isimli bir model üretileceği açıklanan Z800 ise Kawasaki’nin Euro4’e verdiği kurbanlardan biri.
SUZUKI
GSX-R125
Suzuki’nin, 125 sınıfının en iyi güç/ağırlık, tork/ağırlık oranı ile en iyi ivmelenme, yol tutuş ve yakıt tüketimine sahip olduğunu belirttiği 2017 Suzuki GSX-R125, GSX-R ailesinin spor yapılı kasasına oldukça benziyor. Tek silindirli 124cc hacmindeki su soğutmalı motora sahip olan ailenin en genç üyesi 2017 Suzuki GSX-R125 modelinde, ABS fren sistemi ve anahtarsız çalıştırma sistemi standart olarak sunuluyor.
GSX-R125
Intermot Fuarı’nda modelin tanıtımı esnasında, abileri GSX-R ile teknolojisinin paralel olduğu ve GSX-R modelinin bir bağlılık üzerine kurulduğu belirtildi. Ayrıca tanıtımda “2017 Suzuki GSX-R 125, hafif sınıfta devrim yaratacak bir GSX-R” yer alan cümlesi ile Suzuki’nin modele ne kadar inandığı hemen kendini belli etmekteydi. Başlangıç sınıfı için oldukça uygun olabileceği hissedilen model, markanın bugüne kadar ürettiği en küçük ve en sportif model olma özelliğini taşıyor.
GSX-S750
GSX-S750
Suzuki’nin sportif naked motosiklet serisine eklenen en yeni üyesi 2017 Suzuki GSX-S750, “Caddeleri sallamak için geliyor” sloganıyla meraklıları için ortaya çıktı. Suzuki’nin GSX-S ailesinin ikinci üyesi GSX-S750, Intermot’ta dikkatleri çeken bir model olmuştu. Sportif tasarımı, 3 kademeli çekiş kontrol sistemi ve kuvvetli manevra kabiliyetiyle dikkat çeken GSX-S750’de düşük devir destek sistemi, Suzuki kolay çalıştırma sistemi ve ABS sistemi gibi özellikler de yer alıyor. GSX-S750’ye can veren 749cc hacminde daha önce GSX-R750’de de görev yapan sıvı soğutmalı 4 silindirli, 112 beygir gücündeki bir motor yer alıyor. “Arkadaş canlısı karakteri ile agresif görünüşlü cadde motosikleti” ürün konsepti ile yola çıkan 2017 Suzuki GSX-S750’nin kalbi ve ruhu, firmanın belirttiği ifadeye göre GSX-S1000 ve diğer GSX motosikletler gibi, MotoGP yarış tecrübesinden ilham alıyor. Modelin tanıtımında, “GSX-S750, bugünün piyasasındaki ihtiyaçlara cevap verebilecek kalitede bir görüntü ve agresif stil özelliği gösteriyor. Önceki model GSX-R750 gibi iyi görünüyor ve iyi performans sunuyor. Çevik, konforlu ve sürüş canlısı” ifadeleri yer almıştı. Özellikle virajlı yollarda motorun performansının sürücüye vereceği keyif üzerine odaklanan Suzuki’den GSX-S750 için mesaj: “Bir kere komutayı ele geçirdiniz mi, her viraj daha heyecanlı geldiyse, şimdi tüm sokaklar senindir.” Marka, bu model için Euro4 emisyon düzenlemelerine uyum için gereken geliştirmeleri yaparken bir yandan hem yakıt tüketimini (4.90L/100km) azaltmaya hem de güç çıkışını arttırmaya çalışmış.
V-Strom 650 yeni yüzüyle.
GSX-R100R
Tam 8 yıl süren geliştirme aşamalarının ardından ses getiren bir çıkış sergileyen 2017 Suzuki GSX-R1000R, fuarda oldukça ilgi çekti. Geçtiğimiz yıl konsept olarak sergilenen GSX-R1000 ve GSX-R1000R bu yıl yapılan Intermot Motosiklet Fuarı’nda üretime hazır son haliyle görücüye çıktı. Sekiz yılın ardından neredeyse baştan aşağıya yenilenen GSX-R1000 ve GSX-R1000R, markanın amiral gemisi konumunda. Motosikletin kalbinde bulunan 999.8cc’lik 4 silindirli motor MotoGP tecrübeleri doğrultusunda geliştirilmiş.
Bu tecrübelerin ışığında Suzuki’nin “Broad Power System” adını verdiği değişken sübap zamanlamasına sahip motor, 13200 devirde 202 beygir güç üretirken 10800 devirde de 117NM’lik bir güç üretir hale gelmiş. Bunlar yapılırken elektronik kontroller de es geçilmemiş. Yolun ve o anki isteğininize göre değiştirebileceğiniz tam 10 farklı sürüş modu tercihi yapmanızı sağlayan çekiş kontrol sistemi, kalkış kontrol sistemi ve debriyaja basmadan daha hızlı vites artırmanızı sağlayan Quickshifter göz dolduran donanımlar olmuş. 202 beygirlik gücü frenlemek için ise Brembo tarafından üretilmiş fren sistemleri kullanılmış. Motosikletin toplam ağırlığı ise 200kg.
YAMAHA
Yamaha’da önemli yenilikler var. MT-09 önemli güncellemelerle yenilenirken, fuara bir de XVS 950’den çıkarak yaptıkları Scrambler 950’yi yetiştirmişler. Yeni R6’nın sunumu ise fuara yetişememiş olacak, Köln’den 1 hafta sonra Amerika, Orlando’da yapıldı. O esnada gündeme düşen bir başka haber de X-max’in 300’lük olduğuydu. Bu iki modeli de yeniler arasına aldık.
MT-09
Çıkalı henüz üç yıl olmasına rağmen, Yamaha MT-09 çok ciddi bir güncellemeden geçti. Yeni tasarım, yeni arka salıncak ve yeni elektronik kontroller. Eski tasarımdaki tek far, yerini abisi MT-10’da olana benzeyen bir çift fara bırakmış. İki farda birden LED kullanılırken farların alt kısmında gündüz aydınlatma ışığı olarak bir sıra LED daha var. Süspansiyonların genişliği ile uygun olması açısından far kısmı biraz daha genişletilmiş. Kadran bölgesi sürücüden biraz daha uzaklaştırılarak fara yakınlaştırılmış ve sinyaller ise radyatöre doğru çekilmiş.
Arka tarafa baktığımızda şasi 30mm daha kısaltılırken yeni LED stoplar kullanılmış. Yeni sele daha düz, 5mm daha yüksek ve Yamaha’nın söylediğine göre şu anki modele göre sürücüyü daha destekler nitelikte. Plaka ise arka maşadan gelen bir çamurluk eklentisi üzerine bağlanacak. Bu arada motor hala aynı. Vites düşürmelerde motorun torkundan dolayı arka tekerin kitlenmesini önlemek için bir kaydırmalı debriyaj ve vites yükseltirken debriyaja basmadan hızlı şekilde vites artırmak için bir Quickshifter sistemi eklenmiş.
Yamaha MT-09’un süspansiyonlarında da bir dizi güncelleme yaptığını söylüyor. 41mm çapta ünitelerin kompresyon ayarı soldaki süspansiyondan yapılırken rebound ayarı ise sağdan yapılıyor. Çekiş kontrol sistemi ile ilgili hiçbir şey söylenmemiş olması ise ayrı bir konu. Aynı motoru paylaşan XSR900’ün ardından böyle birşey eklenmesini bekliyorduk açıkçası.
MT-10
Bu fuarda tanıtılan SP modeli, Öhlins, quickshifter gibi özelliklere sahip R1M modelindeki özellikleri bünyesinde barındırıyor.
SCR950
Yepyeni street scrambler 2017 Yamaha SCR950, Yamaha’nın Sport Heritage motosiklet geliştirme felsefesi adını verdiği “Faster Sons” ailesini güçlendirmek için geliyor. Bu sene başlarında SCR950 modeli Amerika’da tanıtılmıştı ve gözünü bu modele diken Avrupa da sonunda istediğini elde etmiş oldu. Eski Yamaha motosikletlerinin sembolik tarzlarına ve tasarımlarına saygı gösterme inancınını paylaşan “Faster Sons” felsefesi, sürüş kabiliyetinden ödün vermeden karakterli motosikletler yaratmak için motosiklet teknolojisinin sınırlarını zorlama üzerine endekslenmişti. Modeldeki metal parçaları, otantik karakterini daha da pekiştiren özellikte ve model, custom yapılabilecek şekilde dizayn edilmeye özen gösterilmiş.
XV950’nin temeline dayanan yeni SCR, geniş ve desteklenmiş gidonu, alüminyum jantları, jant kolları, çatal tozlukları ve sadeliği ile kendini diğer modellerden ayrı tutmayı başardı. Ayrıca modern teknolojiyi ustalıkla harmanlamayı başarabilmiş olan 2017 Yamaha SCR950, sportif bir yapı gösteren çift kızaklı şasi özelliği ile her koşulda sorunsuz ve çevik bir hakimiyet vaad ediyor.
X-MAX 300
Yamaha, Avrupa scooter marketi üzerindeki etkisini yeni duyurduğu 2017 X-MAX 300 ile sürdürme niyetinde. Yeni X-MAX 300 ile 11 yıllık üretim tarihinde 130,000’den fazla satmış X-MAX 250 artık geçmişte kalacak. Euro 4 emisyonlarına uygun yeni tek silindirli motorunun eski motordan daha iyi son hıza ve hızlanma değerlerine sahip olduğu, ve aynı zamanda daha rafine bir gaz tepkisinin yanında daha düşük yakıt tüketimine sahip olduğu Yamaha’dan verilen bilgiler arasında.
Avrupa kıtasında çok yaygın olan büyük scooter kullanma alışkanlığı Yamaha’yı rakiplerinin önüne geçmek için X-MAX’i yenilemeye itti. Dört valfli motor, Yamaha’nın Blue Core technolojisi adını verdiği bir sisteme sahip. Diğer üreticilerle birlkte hem ses hem de gaz emisyonlarını daha sıkı şekilde düzenleyen Euro 4 regülasyonlarına ayak uydurmak isteyen Yamaha, mekanik kayıplari minimuma indirmek için ofsetli tasarıma sahip DiASil silindir kullanırken onu bir yağ jetli piston soğutucusu ile soğutmaya yoluna gitti.Yeni yakıt enjeksiyon sisteminde daha verimli yanma sağlamak için atomize edilmiş yakıtı valfin arka kısmına doğru ateşleyen 12 delikli enjeksiyon sistemi kullanılmış. 3D haritalama sayesinde ise yakıt miktarı ve ateşleme zamanları Yamaha’nın söylediğine göre mükemmel sürüş ve yakıt ekonomisi için ayarlanmış.
Makyaja gidilen şey sadece motor değil. X-MAX 300’ün onu iyi bir şehir içi scooterı yapacak bir çok özelliği var. Anahtarsız çalışma sistemi, 12 voltluk şarj soketi ve iki adet full-face kaskı alabilecek koltuk altı bagajı var ve bu bagaj özellikle bir adet laptopu sığdırabilmeniz için özel tasarlanmış.
Kağıtta herşey güzel gözüküyor ve yeni TMAX’ten esinlenilen çift gözlü LED farlar ile açık yolda da güzel olacağını düşünüyoruz. Motosikletlerdekine benzer olarak kullanılan motosiklet stili üçlü kelepçeli teleskopik çatallar ile ABS ve çekiş kontrol sistemi de göz dolduran özellikler arasında. Yeni X-MAX 300’ün Mart 2017’de satışa sunulması bekleniyor. Fiyatının ise üretimden kalkacağı bildirilen X-Max 250 ile X-Max 400’ün ortasında bir yerde; 18-22 bin TL arasında olabileceğini düşünüyoruz.
YZF-R6
Yamaha herkesi şaşırtarak Amerika Birleşik Devletleri, Orlando’da yapılan AIMExpo fuarında 2017 model YZF-R6’yı sundu. Üreticinin, 2017 Yamaha R6’yı Intermot fuarında değil de AIMExpo’da tanıtması şaşkınlık yarattı. Ayrıca bu motosiklet, Yamaha’nın 8 yıldan beri yaptığı ilk büyük değişim. Basın bülteni lafları oldukça çekici. Kim yazıyorsa pek süslü yazılmış. 2015 ves sonrası R1’e benzetilen bir ön kısım tasarlamışlar. Kuyruk kısmı da yine R1’e benziyor. Yamaha’nın verdiği bilgilere göre yeni 2017 Yamaha R6’nın aerodinamik verimliliği yüzde 8 artmış. Artmış olması doğal çünkü kocaman bir ön giysi grubu giydirmişler. Tasarım olarak motora bir beden büyükmüş gibi duruyorsa da elektronik destekleri görünce görselliği biraz boşverdik.
Ön kısma bakacak olursak ortadaki ram-air hava girişi ve çift LED ön farlar tamamiyle R1’i andırıyor. Kuyruk ve yolcu selesi bu motorda yeni olsa da, bunları da R1’den tanıyoruz. Belki birebir aynısı değildir, ancak hem yolcu selesi, hem iki kenardaki hava kanatçıkları, hem de LED arka stop, R1’e çok benziyor. Motor aynı, daha doğrusu kağıt üzerinde aynı görünüyor. Gücünü hiç bir yerde göremedik, onu da sanıyoruz Eicma-Milano’ya saklamışlar. Yeni R6 elektronik yönden güçlenmiş. İstendiği zaman kapanabilen altı adet farklı moda sahip çekiş kontrol sistemi kullanılırken, bu sistemin “akıllı” beyni sayesinde çekiş kontrol sistemi devreye girdiğinde doğal olmayan bir his oluşmaması hedeflenmiş. Bu sistem sayesinde lastik ömrünün de anlaşılır şekilde artacağı söyleniyor.
Eski R1 kullanıcıları hatırlayacaklardır, 2012- 14 arasında üretilen R1’lerde de kullanılan Yamaha’nın D-Mode sistemi yeni R6’da da kullanılmış. Üstelik gösterge de 2012-14 R1’den alınmış. Bu sayede vites göstergesi gelmiş. Bu göstergede var olan 6 kademeli çekiş kontrol yukarıda da söylediğimiz gibi burada yer alıyor. Sürücünün o anki isteğine göre Standart, A ve B modunun seçilebiliyor ve motor karakteristiği bu modlara göre değişiyormuş. Bu da eski R1 ile aynı. Tam gaz sürüşlerde gazı kapatmadan debriyajsız vites artırmayı sağlamaya yarayan quickshifter veya türk genci söylemi ile “şiftır” bu motorda opsiyonel olarak yer alacakmış.
2017 Yamaha R6 süspansiyonları ve frenleri de geliştirilmiş. Yeni ve daha geniş 43MM’lik KYB ters amortisörler (şu anda düz R1 ve MT- 10’un üstünde bulunanlar ile aynı model) ve 25mm’lik aks (bu da R1 ile aynı) sayesinde frenaj ve viraj sırasında yolu daha iyi tutması amaçlanmış. Yeni Kayaba arka süspansiyon da R1 ile aynı. Bu süspansiyonda spring preload, rebound damping, düşük ve yüksek hız kompresyon ayarı yapılabiliyor. Ön fren diskleri 310MM’den 320MM’ye büyürken, dört pistonlu alüminyum kaliperler de direkt olarak R1’den alınmış. Yeni ABS sistemi ise 2017 Yamaha R6’da standart olarak bulunuyor.
Yamaha R6 Fiyatı 47.500tl olduğu göz önünde bulundurduğumuzda 2017 Yamaha R6 55-60 bin aralığında olması beklenebilir.
Yamaha’nın Euro4’e Kurbanları
Yamaha’nın ürün gamından Euro4 sebebiyle epeyce motosiklet ortadan kaybolacak. Bunların başında Tenere 660, Türkiye’ye gelmeyen XJR 1300 geliyor. Her ne kadar Yamaha XMax 250’nin devam edeceğini söylüyorsa da XMax 400’ün üretimden kalkacağı tahmin ediliyor.