Menu
in ,

KTM Retro Cross

Güneşli bir pazar günü uyanın, sağlam bir kahvaltıdan sonra cross çizmelerinizi ve kaskınızı giyin. Sonra yanınızda bir KTM 450 SX-F ile zaman makinesinin içine girin. Kimseler görmeden makinenin saatini bundan 40 yıl öncesine kurun ve düğmeye basın.

Şimdi yürürken gıcırdayan plastik çizmeleriniz yerini kayışlı, uzun deri çizmelere bırakmış, kaskınız da sivri Hacivat çenesinden vazgeçip daha yuvarlak bir şekil alarak yüzünüzü açığa çıkartmış olmalı. Cildiniz de biraz sıkılaşmış, daha gençleşmiş bile olabilirsiniz ama yanınızda duran KTM’e bakın bakalım hele, o da biraz ‘yaşlanmış’ olmalı!

 

İşte karşımızda tam da bu zaman yolculuğuna çıkmış bir motosiklet bulunuyor. Yaratıcısı Roland Sands olan bu KTM’in herhangi özel bir ismi bulunmuyor olsa da -sebebi henüz bir sahibi olmaması olabilir elbette – tüm genel özellikleri ve yansıttığı ruh ile ben ona ‘KTM 450 Elsinore’ diyeceğim. Elsinore; özellikle off road motosiklet dünyasında tıpkı Dakar gibi isim yapmış ve en popüler dönemini 60-70’li yıllar arasında Steve McQueen gibi ünlülerin katılımıyla yaşamış Kaliforniya’da, kendi adını taşıyan motokros etkinliğine ev sahibi yapan gölün adı. Bu özelliğiyle bir bakıma caféracerlar için London Ace Café neyse Elsinore da döneminin motokrosçuları, scrambler’ları veya ‘Desert Sled’leri için o anlama geliyor.

 

 

KTM 450 Elsinore’un her şeyden önce ortaya çıkışının bir amacı bulunuyor; 2013 yılında Baja 1000 yarışında geçirdiği kaza sonucu hayatını kaybeden usta KTM pilotu Kurt Caselli’yi bir kez daha anmak. Roland Sands motosikletin başlangıç hikayesiyle ilgili olarak “Caselli her zaman custom bir KTM yapmak istiyordu. Beraber yaptığımız bu motosiklet onun mirasını yaşatacak ve insanlara yardım etmeye devam edecek.

 

Bu motosikleti yaratmak için bundan daha iyi bir mazeret olamaz” diyor. KTM 450 SX-F gibi agresif çizgileri bulunan ve tasarımındaki her ayrıntısı yarış parkurunda işlevsel bir performans sunmak üzere düşünülmüş son derece modern bir motosikletin nasıl retro bir motokrosa dönüşeceği insanı başta biraz şüphelendirse de, sonucunda ortaya çıkan eser tam kararında olmuş. “Eski tarzdaki motosikletlerin basit çizgilerinde harika bir şey var. Ve işin güzel tarafı, modern bir kros motosikleti kişiselleştirmeye kalktığınızda, plastiklerin altında eski arazi motosikletlerininkinden çok da farklı bir iskeletle karşılaşmıyorsunuz.” diyor Roland. 450 SX-F’yi Elsinore haline sokmak için proje yöneticisi Cameron Brewer, Aaron Boss ve teknisyen Scott Dimick, Sands’e katılıp işe koyulmuşlar.

 

Motosikleti birden bire 40 yıl geriye götüren en öncü parça olan depo, el işçiliğiyle alüminyumdan imal edilmiş. Benzer şekilde bu parçayla birlikte yan paneller ve numara plakası da yerlerini almış. Orijinal versiyonun agresif, yüksek ve sivri kuyruğunu daha geniş ve yatay hale getirmek için şasinin arka bölümünü yeniden tasarlanmış. Motosikletin genel görünümüyle elde ettiği yeni kişilikte oldukça önemli rol oynayan çamurluklar ise 1974 Husqvarna’dan izler taşıyor.

 

 

KTM 450 Elsinore’un Kurt Caselli’nin mirasının bir göstergesi olduğunu gösteren tek şey motosikletin üzerinde bulunan yarışçının ‘66’ numarası değil. Kendisinin fabrika teknisyeni Anthony Di Basilio’dan alınan yardımla gidon üzerinde yer alan tüm kontroller, elcikler, manet’ler, peg’ler ve hatta jantlar bile Caselli’nin kendi yarış motosikletlerinde kullanmayı tercih ettiği kombinasyona göre seçilmiş. KTM’in 450’lik motorunda ise herhangi bir modifikasyon bulunmuyor ki zaten bu haliyle performans konusunda kıyafetlerini giydiği dedelerinden çok daha gelişmiş durumda. “Bunun tıpkı Kurt’ün seveceği türden düzenlemeye sahip bir motosiklet olabileceğini düşünüyoruz. Sele üzerindeyken bir gün Steve McQueen’le beraber sürüyormuş hissine kapılırken, başka bir gün Anaheim 1’de tekrar stok bir KTM 450 SX-F’yle yarışabilirsiniz ” diyor Roland. Yine de turuncu kanlı 450 Elsinore üzerinde daha birçok yeni parça ve emek bulunuyor:

 

FMF titanyum egzoz, Brembo fren kaliperleri, özel yapım eski tarz bir sele, Excel A60 jantlar, yeni fren hortumları, karter koruma, zincir koruması ve karbon fiber süspansiyon korumaları bu özel parçalardan sadece birkaçı.

 

Görünen o ki, içinde bulunduğumuz düzende markalar her ne kadar daha işlevsel ve yüksek performanslı motosikletler yaratma yolunda ilerleseler de, insanın eline fırsat geçtiğinde bitiş çizgisinden 2 saniye daha çabuk geçmek veya 3-5 kilo daha hafifleyerek daha iyi tur zamanı yapmak bir kenara bırakılıp, estetik ve duygu odaklı bir motosiklet yaratma tercihinde bulunuluyor. Belli ki gönül performans değil, ruh istiyor. Bu sade, doğal ve samimi ruhu her detayında yansıtan ve usta yarışçının ölümünden sonra birincil önceliği off road yarışçılarının güvenliği sağlamak olan Kurt Caselli Vakfı’na gelir sağlaması için açık arttırmayla satışa sunulacak olan KTM 450 Elsinore, hem 66 numara ile taşıdığı anlam hem de sahip olduğu genel yapısıyla gerçekten özel bir motosiklet. Peki 450 Elsinore, off road kökeni eskilere dayanan KTM için fabrika çıkışlı bir retro model üretmek adına neden ilham kaynağı olmasın? Benzer bir hamle yapan Husqvarna’nın neo-retro Svetpilen’inin yanına çok da yakışır aslında!?

Cevap bırakın