Yazar: Özlem Köseoğlu
Makedonya’nın tarifsiz doğal güzelliklerinin arasında Bitola şehrine 5 – 6 kilometre uzaklıkta yer alan Krklino’da yemyeşil bir bahçe içerisinde, antika motorlar, arabalar, radyolar ve aklınıza gelebilecek en antika eşyalarla dolu Krklino Müzesi’ndeyiz…
Etrafta çıt yok, müzeye geldiğinizde Makedonya’nın çoğu bölgesinde olduğu gibi sizi bir sakinlik, yemyeşil bir ortam ve tertemiz bir hava karşılıyor. Dinginlik, olabildiğince hat safhada. Bir iş için gittiğim Makedonya’da kaldığımız yere yakın Krklino Müzesi’ni önceden araştırıp müzenin sahibinin oğlu Filip Tanevski ile iletişime geçmiştim. MZ, BMW, DKW, NSU gibi motor modellerinin müzede yer aldığını kendisinden öğrenip ona göre bir heyecanla ziyarete gittim. Müzenin bahçesine girince ilk etapta arabaları ve tavana asılı duran bisikletleri görünce, hele bir de motorları görme ümidiyle camlı aynadan içeriye bakıp sadece arabalarla göz göze geldiğimde biraz yüzüm düşmedi değil. Tam bu sırada yandaki evden daha önce iletişime geçtiğim Filip, sonunda gelip bizleri karşıladı. Ziyaretimiz işte tam olarak böyle başladı.
Müzeye ilk girdiğinizde kapısını bulamayıp “Herhalde hepsi bu kadar” hissine kapılabilirsiniz. Çünkü müzenin sahibinin oğlu Filip gelip te alet dolabı sanılan kapıyı açana kadar biz de “Acaba motosikletler nerede” diye kendi kendimize sorup durduk. Adeta ajan filmlerine konu olacak bir durum…
Alet dolabı sandığımız kapı açılınca, resmen antika cennetine girmiş gibi olduk. Çünkü bir anda iki koridora yayılmış birbirinden antika motosikletlerle göz göze geldik. Eğer motor tutkunu iseniz ve bir de üstüne antika merakınız varsa, ister istemez kendinizi bir anda tozlu motorların arasında yüzünüzde kocaman bir gülümseme ile bulabilirsiniz. Her birine bakıp “Kim bilir kimler, hangi yıllarda, hangi koşullarda, ne hislerle bu motosikletleri kullandı?” diye düşünmeye başlıyorsunuz. Karşılıklı iki sıra halindeki motorların arasındaki koridorda dururken hayal gücünüz sizi derin düşüncelere salıveriyor ve dalıp gidiyorsunuz. Bir yanda R25, R35 tipi BMW modeller, bir yanda size göz kırpan sarı MZ modeller, daha neler neler…
Öyle gıcır gıcır bir müze kesinlikle beklemeyin! Sizi karşılayan 1970’li senelerden kalma Peugout, Volkswagen model antika arabalar, tavana asılı eski bisikletler ve daha neler neler… Krklino Müzesi, üzerinde tarih yatan değerli eşyaları ve araçları ile antika ve tarih meraklıları için paha biçilemez zenginlikte bir müze… Otomobil ve motosikletlerin yanı sıra Krklino Müzesi’nde yer alan antika eşyaların arasında dikkat çekici radyolar, geleneksel kıyafetler, eski fotoğraf makinaları ve kayıtlar, antika müzik kutuları, köy mobilyaları, çeşitli silahlar ve tüfekler, bıçaklar, çalgılar, tarım aletleri ve sabanlar yer alıyor. Bir duvarın rafında nizami bir şekilde duran antika radyolar, bir duvarda antika vazolar, saatler, kap kacaklar, duvarda asılı haritalar derken, hangi birini inceleyeceğinizi şaşırıveriyorsunuz. Filip, bize müzede 200 adedin üzerinde antika eşya bulunduğunun bilgisini vermeyi de ihmal etmiyor.
İkinci katta döşenmiş “Şehir Odası”, “Yahudi Odası”, “Köy Odası” ve bir de Ulu Önderimiz Atatürk’ün resminin asılı olduğu “Türk Odası” bulunuyor. Oracıkta bir anda duygulanıp kendisini saygıyla anıyoruz. Ayrıca bu ev dekorlarının içerisinde, Stuttgart’tan gelen yaklaşık 230 yaşında bir piyano yer alıyor. Filip piyanonun yaşını söylediği anda, hayal gücümüz devreye girip çalışmaya başlıyor. Kimbilir zamanında kimlerin elleri o değerli piyanoyu çalmıştı?
Buram Buram Tarih Kokan Motosikletler Krklino Müzesi’nde, BMW, DKW, NSU, MZ, NSU MAKS, NSU PRETIS, NSU PRIMA, ZUNDAPP, DURKOPP, SOLEX VE TOMOS modellerin içerisinde yer aldığı toplam 35 adet motosiklet bulunuyor. Baştan yaratılmayı beklermiş gibi duran 1937 model Saks Victoria, müzede sergilenen motosikletlerin en eski modeli. Tüm bu motosikletlerin %30’u BMW modellerden oluşuyor. Yarısından çoğu çalışır halde olan tüm modellerin yaşları ise çoğunlukla 1949- 1961 tarihleri arasında değişkenlik gösteriyor.
“Keşke O Dönemlerde Yaşasaydım” Dedirtecek Antika Otomobiller Krklino Müzesi’nde yer alan 11 adet otomobilden en eskisi, hala fıstık gibi duran 1953 yapımı Fransız Simka Ariane. Bunu kutlarcasına, emektarın üzeri beyaz bir tülle kaplanmış. Diğer modellerin arasında ise ihtişamlı duruşu ile 1974 model Plymouth, 1961 ve 1963 model birer Ford Taunus, 1956 yapımı Opel Rekord, FIAT Poland, 1975 model mavi bir Volkswagen Bug, Sovyet üreticiden hararetli duruşuyla 1967 model Moskvic, yıllara meydan okumuş 1974 model bir Peugot 404, 1979 model gösterişli Renault Estaffete ve şirin mi şirin 1967 model bir Zastava Fiat 750 bulunuyor. Hepsine bakıpta iç geçirmemek elde değil…
Gelin Krklino Müzesi’nin nasıl hayat bulduğunu Filip Tanevski’den dinleyelim: Babam her zaman eski eşyalar konusunda tutkuluydu. Bu yüzden Makedonya’da köylere ve şehirlere seyahat ettiğinde eski nesneler biriktirmeye başladı. Bir BMW motosiklet getirip dükkanında sergilediğinde, herkes onu bizzat görüp babama eski eşyaları ve motosikletleri nerelerde bulabileceğini söylerek onu destekledi. Babam, 10 adet motor topladıktan sonra bir Simca otomobil satın aldı. Daha sonra yerel bir televizyon ziyaretimize geldi. Ve artık televizyondaydık! İşte müzemiz bu şekilde tanındı ve böylece insanlar bize otomobiller, motosikletler ve eski eşyalar teklif etmeye başladılar. Müzemizin ayrıca kiralık dairesinin bulunduğunu da belirteyim. Bizi ziyaret etmek isteyenler için Krklino Müzesi, sabah 8’den akşam 8’e kadar açıktır. Tüm meraklı ziyaretçileri mutlaka bekliyoruz.