Yazar: Sinan Özgen
Skuter süren pek çok kimsenin öyle ya da böyle bir şekilde tanıştığı Abdullah Akış, şu an halen Piaggio ve Vespa’lara servis hizmeti veren Merkez Servis’in yürütücülüğünü yapıyor. Zaman içindeki hikayesini, motorlarla olan ilişkisini konuştuk, başından geçen değişik anıları sizler için kaleme aldık.
Motoron: Abdullah Bey bu işe nasıl başladınız, kısaca anlatır mısınız?
Abdullah Akış:Bu işe Mersin’de, ilkokulu bitirdikten hemen sonra 1982-83 yıllarında başladım. Ağabeyim motosiklet ustasıydı, o dönemde epeyce bir süredir de profesyonel biçimde çalışıyordu. Ben 1968 doğumluyum, benden 20 yaş büyüktür, benim için adeta baba gibiydi diyebilirim. Mersin’de her türlü motosiklete hizmet veriyorduk. O dönemdeki bütün popüler markaların yetkili servisliğini almıştık. Java, Planet ve Vespa (Piaggio) gibi markaların yetkili servisiydik. Dükkanımız bugün 3S denilen kavrama yakındı. Hem sıfır motor satışı yapıyor, hem de yedek parça ve servis işini yürütüyorduk. Ben orada abimin yanında yetiştim. Yaz tatillerinde çalışmaya başladım önce, ilkokuldan sonra da devam etme şansım olmadı, orada kaldım.
Askere gidene kadar orada çalıştım. Askerden sonra İstanbul’a geldim. Biz Piaggio’nun Türkiye distribütörü İntermotiv firmasının bayisiydik. Onlar İstanbul’da bir merkez servis açmaya karar vermişler ve usta arıyorlardı. Abimin de desteğiyle askerden döner dönmez İstanbul’a geldim ve İntermotiv firmasında usta olarak işe başladım. 1994’ten beri İstanbul’da sadece Vespa işi yapıyorum. Zaman içinde distribütörler değişse de ben yetkili servis olarak işe devam ettim.
İntermotiv’in hemen sonrasında bir dönem ağabeyim de İstanbul’a geldi. Firma distribütörlüğü bırakmıştı, ellerindeki yedek parça stoğunu biz ağabeyim ile satın aldık. Kendi servisimizi açtık, yedek parça ithalatı da yaparak Piaggio ve Vespa grubuna servis verdik. 1999’da ağabeyim vefat etti, sonrasında tek başıma devam ettim.
Önce Dolapdere’de “Aks Motor”u açtım. Orada geçen birkaç yıldan sonra Ferco’nun bünyesindeki ana serviste görev aldım. 2009’da Ferco’nun servisini kapatması üzerine “Merkez Servis”i açtım, o günden bugüne benden başka 5 kişilik ekibimizle devam ediyoruz.
M: Siz aynı zamanda motora da biniyorsunuz herhalde… Motorla ilgili yaptığınız organizasyonlar da oldu mu?
A. Akış: Vespa bir tasarım objesi olmasının dışında aynı zamanda güzel bir gezi motoru. Ekibimizin tamamı motorcu ve Vespa’ya binmeyi de çok seviyoruz. Bunca süredir markaya bağımlı olmamızın ardında biraz da markaya olan tutkumuz yatıyor. Türkiye’nin ilk motosiklet klüplerinden olan (resmiyet kazanmamış olsa da) Vespafunclub’ı bir kaç arkadaşımla birlikte kurduk. Tanışıklığımız olan sürücülerle birlikte gezdik, hem keyif aldık, hem de markayı pek bilmeyen dostlara da Vespa’yı sevdirdik. Bir dönem birlikte kamplara, festivallere gittik. 2000’li yılların başındaki o dönemlerde insanlar birbirleri ile yeni yeni bu tür faaliyetler yapıyorlardı ve bu hepimize çok çekici gelmişti. Gel zaman git zaman bu gezilere alışıldı, biraz daha gruplaşıldı, şimdi o kadar büyük toplanmalar yapacak zaman bulamıyoruz.
M: Vespa Üzerinde kaç kilometre yapmışsınızdır?
A. Akış: Kabaca bir hesapla, motor üzerinde 500-600 bin kilometre yaptığımı düşünüyorum. Büyük motorla gittiğim yurtdışı gezilerini saymazsam, birebir Vespa üzerinde 400 bin kilometre geçirmiş olduğumu sanıyorum.
M: Servise gelen müşteriler ile aranız nasıl?
A. Akış: Vespa adeta bir tutku. Kendimiz de Vespa’cı olduğumuz için servise gelen diğer tutkunlarla da adeta dost oluyoruz. Gezilere gidiyor, bu esnada dostluklarından keyif aldığımız insanlar olduğunu görüyoruz. Müşterilerimiz ile çoğu zaman ahbap oluruz. Vespa atölyelerinden sanırım en eskilerinden biri olduğumuz için çoğu servisle tanışırız ve herkese teknik destek vermekten de kaçınmayız. Bunları ticari com.tr 61 anlamda söylemiyorum, çözülemeyen teknik sorunlarda, bulunamayan yedek parça durumlarında maddi çıkar gözetmeksizin diğer servislere destek vermeye çalışıyoruz. Bunun karşılığında Türkiye’nin pek çok yerinde hatırımızı sayan dostlarımız vardır. Bizi bu ortak paydada birleştiren noktanın Vespa olduğunu düşünüyorum.
M: Servisinizin teknik donanımı ve kapasitesi nasıl? Kaç senedir aktif?
A. Akış: Merkez Servis şu andaki yerinde 2009 yılında açıldı. 7 senedir aynı yerde hizmet veriyoruz. 4 liftimiz ile Cumartesi 14’e kadar olmak üzere haftada 6 gün 5 veya 6 personelimizle çalışıyoruz. Önemli bir yedek parça stoğumuz var. Bize telefonla soranlara yedek parça satışımız var ancak çoğunlukla servis ağırlıklı çalıştığımız için internet üzerinden satış yapabileceğimiz bir sistemi sürdürmeye pek vaktimiz olmuyor. İleride bunun üzerine de çalışabileceğimizi düşünüyorum.
Klasik periyodik bakımlardan tutun, ağır hasarlı araçları ve ağır motor bakımını yapabilecek kapasitedeyiz-yapıyoruz. Piaggio ve Vespa bizim baktığımız tek motor markası. Orjinal yedek parça kullanıyoruz. Lastik veya akü gibi orjinal Vespa üretimi olması gerekmeyen ürünlerde ise Michelin lastik, Mutlu, Bosch akü gibi ürünlerdenmarkalardan destek alıyoruz, bunların bayisiyiz. Boya atölyemiz yok, dışarıdan anlaşmalı olduğumuz 3 boyacımız mevcut. Lastikleri ise kendimiz değiştiriyoruz.
Vespa’nın öncelikli “olmazsa olmaz”larından bir tanesi de eski model restorasyonudur. Kendi bünyemizde bir facebook sayfası olarak kurduğumuz Vespa Restorasyon Center bünyesinde şimdiye kadar pek çok eski model Vespa’yı toplayıp hayata döndürdük. Bu araçları en ufak ayrıntısına kadar soyup metal şasilerindeki bozulmaları giderdikten sonra müşterimizin zevkine göre boyatıyor, teknik olarak motorunu yeniliyor, bazen modifiye ediyor ve tekrar yollara çıkarıyoruz. En övündüğümüz çalışmalarımızın başında bu geliyor.
M: Yolda kalan veya kaza geçiren araçlara nasıl bir destek veriyorsunuz?
A. Akış: Taşıma işi yapan 3 farklı arkadaşımızla anlaşmamız var. Mümkün olan en düşük fiyata arızalı veya kazalı aracı aynı gün servise aldırıp gerektiğinde de geri gönderebiliyoruz. Bu şekilde şehir dışından gelen motorlar bile mevcut. Bu araçlar sigortalı olarak taşınıyor. Kazalı araçlar için sigortaya dosya açtırıp işlemleri biz yürütebiliyoruz. Herhangi bir sigorta ile anlaşmamız yok ancak müşterimizin uğraşıp vakit kaybetmemesi için bunları biz yürütüyoruz. Gerektiğinde araçların muayenesini de biz yaptırıyoruz. Önce müşterimiz sonra ortak iş yaptığımız bir arkadaşımız sayesinde müşterimizden vekalet alarak evrak problemlerini de kanuni yollardan ücreti karşılığında hallettirebiliyoruz.
M: 2017 yılı ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?
A. Akış: Yükselen döviz nedeni ile herkes gibi biz de pazarın daralacağı söylenebilir. Ancak bizim gelecekle ilgili ümidimiz var. Vespa bir tutku aracı, hayatın bir parçası. Hayata her daim entegre olacağını düşünüyorum. Dolayısıyla ben kendi adıma marka ve müşterilerim için elimden geleni yapacağımı düşünüyorum.Epeydir istediğimiz ama bir türlü fırsat bulamadığımız Avrupa’daki senelik Vespa toplantısına bu sene Vespa’cılarla gitmek gibi bir düşüncem var ama zaman ne gösterir, onu bilemiyorum.
M: İlgi çekici bir anınız var mı?
A. Akış: Pek çok insan tanıdık, hepsi birbirinden özel, şahsına münhasır insanlardı. Aralarında unutamadığımız sorular, olaylar yaşanmışlıklar tabii ki oluyor. Bir iki anekdottan kısaca bahsedeyim.
Bir kaç sene önce bir bayan müşterimiz aradı. Motorunun çalışmadığını, en son bizim serviste 1.100 liralık bakım yapıldığını ve gelip motoru alarak gereken neyse yapılması istediğini anlattı. Bu tür durumlarda müşteri memnuniyeti bizim için önceliklidir. Motoru hemen olduğu yerden aldırdık. Bir otoparkta tozdan görünmez durumdaydı. Arıza bizim yaptığımız bir şeyden mi kaynaklanıyor kaygısı ile 1,5 yıl önce yapılan servis fişini bulduk. Vespa skuter epeydir kullanılmadığı için aküsü bitmiş. Biz de alıp 100 liraya akü ve müşterinin isteği üzerine 1.000 liralık aksesuar takmışız. Otoparka gittikten sonra yine 1,5 yıl binilmemiş. Haliyle aküsü zayıflamış. Aküsünü şar ettik, yıkadık, pırıl pırıl çalışır biçimde tekrar otoparktaki yerine koyduk.
Bir diğer müşterimiz geçmiş zamanda telefon etti. “Eşim Vespa’dan düştü, tamir ettirmek istiyorum ancak ne kadar tutar kabaca öğrenmek istiyorum” diyor. Kendisinden fotoğraf istedim, o tür teknoloji kullanmadığından bahsetti. Model adı, hasarlı bölge tarifi sordum, “sadece Vespa olduğunu biliyorum, diğer şeylerden anlamam” dedi. Hasarlı bölgeleri biraz tarif etti, ısrarla istediği için kabaca bir hesap yaptım, fiyatı söyledi. “Oooo, çok pahalı” dedi ve kapattı. Bu ve bunun gibi pek çok hikaye var, isterseniz sonra ben anlatmaya devam ederim.
M: Peki çok teşekkür ediyoruz, iyi bir yıl ve çalışmalarınızda başarılar dileklerimizle…