Güzel mi güzel bir İzmir sabahı,
aylardan Şubat olmasına rağmen
hava İzmir’de alışkın olduğumuz
bahardan kalma ışıl ışıl ve
dolayısıyla motorcular için de
paha biçilmez bir hava…
Kahvaltı için Güzelbahçe tarafına giderken birçok motorcu dostumuzu görme şansım oldu. En son kahvaltı yaparken rastladığım TT Custom Vrod motosikletin sahibi Alp Tuğhan ile de tanışma ve kısa bir sohbet etme imkanı yakaladım. Sonrasında TT motosikleti daha yakından tanımak için Alsancak’ta özel yapım motosikletin tutulduğu garajda buluşmaya karar verdik. Bir görenin bir daha bakmaktan kendini alamadığı, alımlı ve ateşli rengiyle TT Custom Vrod’u detaylı incelemeye aldık. Öncelikle söze Tarhan Telli’den başlamamız şart. Sanırım ismini ya da TT Motorcycles markasını en azından bir kere bile olsun duymayanınız yoktur.
2005 senesinde ülkemizde ilk Türk motosiklet tasarım ve üretimini gerçekleştiren Tarhan Telli, yarattığı sanat eserleri ile dünya çapında bir isim olmayı başaran isim. Öyle ki ünü ülkemizi aşıp okyanus ötesine bile geçmiş durumda. “Cehennem Melekleri 3” filminde Sylvester Stallone’un kullandığı motosikletin TT olduğunu hatırlatmaya gerek bile yok. Hal böyle olunca, TT motosikletlerinin dikkat çekmesi de oldukça olağan. Şimdi gelin Alp Tuğhan’ın sahip olduğu TT Custom Vrod’un özelliklerine göz atalım. Nerden başlasam bilemiyorum, çünkü motosiklete bir kere bakınca gözleriniz, arka lastikten gidona, depodan motoruna kadar her detayı aynı anda ezberlemeye kalkışabiliyor.
İlk olarak garajda park halinde durduğu için ayarlanabilir süspansiyonu en düşük seviyede olduğundan insan, bu motosikletin yollarda nasıl gittiğine akıl sır erdiremiyor. Bu özel motosiklet, Tarhan Telli’nin yakın arkadaşı olan Alp Tuğhan için, Harley Davidson’ın 100.senesine özel dizayn edilen Custom VRSCA (V-Twin Racing Street Custom) V-Rod üzerinden tasarlanmış. Özel bir tasarım yaratmak isteyen ekip, özellikle Harley Davidson’un 100. yıldönümü özel serisi 2003 senesi Harley Davidson V-Rod’u seçmiş. Tasarım yapılırken de bu ifadenin kaybolmaması ve ölümsüzleşmesi adına, 100. yıl mührü açıkta bırakılmış. Motosikleti hazırladığı kullanıcının kişisel özelliklerine ve beğenilerine değinerek tasarlama taraftarı olan Tarhan Telli, bu kez yine aynı şekilde bir eğilimle, Alp Bey’in dövmesi olan ve çok sevdiği kurt figürünü deponun üzerine koymayı ihmal etmemiş.
Oldukça ihtişamlı üç yüz inç bir arka lastik, yerden yaklaşık 30 cm kadar yükselip alçalabilen ön ve arka süspansiyon, orijinali 1130cc olan motor gücünün 1250cc güce çıkmış hali, komple değişen motor blokları, eklenen led’li sinyal ve led’li plakalıklar, tek kişiye özel tasarlanmış rahat mı rahat bir sele ile tasarım harikası bir motosiklet tam karşımda duruyor. Cayır cayır yanan kırmızı çekici rengini anlatmama bile gerek yok. Resimler anlatmaya yardımcı olacaktır sanıyorum. Motorun çekişinde bir değişikliğe gidilmeyip aksine olduğu gibi bırakılmış. Custom V-Rod’un şasisi kullanılarak motor bloğu boyanarak sadece görünüşte değişiklik yapılmış. V-Rod’un ilk bakışta hem modern hem de klasik bir havayı içinde barındıran şasisi en etkileyici kısımlarından, çünkü bu özellikte bir şasi, zamanında oldukça yenilikçi bir yaklaşım olarak sayılmaktaydı.
Yakıt deposu da aynı bırakılarak lastikler, jantlar, direksiyon gidonu ve far üzerine farklı tasarım uygulamaları yapılmış. Motosikletin aynalarına da değinmeden geçemeyeceğim; yaprak şeklindeki aynalar, motosikletin heybetli görüşü yanında kibar mı kibar bir enstantane olarak yerini alıyor. Ve Alp Bey’e dayanamayıp soruyorum. Bu kadar havalı ve gösterişli bir motosiklet, mutlaka dikkatleri üzerine çekiyordur. Yollarda ya da genel olarak nasıl tepkiler aldıklarını merak ediyorum. Alp Bey “Bakışlar oldukça ilgi dolu ve dikkat çekiyor gerçekten. Motosikletin görüntüsü eskimesin diye dışarıda da çok dolaşmıyoruz.” diye belirtiyor.Motosikletin performansını ve sürüş hissiyatını sorduğumda ise, arka lastiğin geniş olmasından dolayı normalde yollarda ve özellikle virajlarda rahatsız hissettirmesi gerekirken Tarhan Telli’nin özenli ve özel tasarımı sayesinde herhangi bir sıkıntı yaşamadığını söylüyor.
Kullanırken gayet rahat olduğundan ve şehir dışı turlarını bile rahatlıkla yapabildiğinden bahsediyor. Bunu söylerken de motosikletini ne kadar sevdiğini gayet açık ve net bir şekilde anlayabiliyorum. Minyatür resim çalışmaları yapan ünlü ressam Hasan Kale’nin de TT ekibinin bir parçası olduğundan bahsediyor. Öyle ki isteyen müşteriler, motorun üzerine kendilerine özel minyatür çizimler yaptırabilme lüksüne bile sahiplermiş. Kendisi de “Neden olmasın ki?” diyor. Ve bence haklı da, sanat eserinin bir şahesere dönüşmesi böylelikle an meselesi olabiliyor.
Motosikletlerin hemen hemen tüm parçaları, Amerika’dan getiriyor ve İstanbul’da TT Motorcycles’da eşsiz bir şekilde tasarlanıyor. Kişiye özel motosiklet sahibi olmak ve gerçekten de özel hissetmek, böyle bir şey olsa gerek diye düşünmeden kendimi alamıyorum. Ayrıca aynı garajda Alp Tuğhan’ın kardeşi Tolga Tuğhan’ın Harley Davidson Forty Eight motosikleti gözüme ilişiyor ki ilişmemesine imkan yok. Çünkü “Ben de buradayım” dercesine bir asillikle garajda kendini göstermeyi başarıyor. Siyah fişek, hemen karşısında duran TT Custom Vrod ile birlikte olmaktan memnun gibi duruyor. Tarhan Telli’nin kataloğunda en beğendiğim ifadelerden birisi ile yazımızı sonlandırırken, umarım tüm okuyucularımız, bir gün hayallerindeki motosiklete kavuşmanın hazzını yaşama şansına sahip olur.
“Hayalleriniz sizi korkutmuyorsa, yeterince büyük değillerdir demek.”
TEKNİK ÖZELLİKLER
VRSC V-Rod 100.Yıl Özel Seri
Yıl: 2003
Motor: Sıvı soğutmalı, 4 zamanlı
Kapasite: 1130cc
Sıkıştırma Oranı: 11.3:1
Max Güç: 115 hp @ 8250 rpm
Max Tork: 88 Nm @ 6300 rpm
Vites: 5 vites
Ön Lastik: D207 120/70ZR-19
Arka Lastik: D207 180/55ZR-18
Sele Yüksekliği: 687 mm / 27.1 in
Kuru Ağırlık: 270 kg / 595 lbs
Yakıt Kapasitesi: 14 Litre / 2.7
Ortalama Tüketim: 17.0 km/lit
Top Speed: 218.6 km/h
Yorumlar
Loading…