Yazar: Cem Çağlı
Rekabet, mücadele, drama, sevinç ve sportmenlik dolu bir sezonun yarısına geldik. Sürprizlerle dolu olan MotoGP 2017 sezonunda bizi nelerin beklediğine hep birlikte göz atalım…
Sezonun ilk dokuz yarışı geride kalırken şampiyona şimdiye
kadar 4 farklı lider ve farklı kazanan isim gördü.
Marc Marquez
sezonun ilk yarısını lider tamamlarken sadece favori olduğu, MotoGP
kategorisine çıktığından beri ambargo koyduğu, bol sol virajları olan Austin ve
Sachsenring pistlerinde galip gelmesi son şampiyon hakkında soru işaretleri
oluşmasına sebep oldu. Arjantin ve Fransa’da pist dışında kalan Marquez geçen
yıldan bu yana motosikletinin hızlanma bölgesindeki sorunlarından şikayetçi.
Antrenman seanslarında limitleri zorlayan Marquez yarış gününde sınırını
bilerek yarışmayı kendine karakter edinmiş hale geldi. Sınırları zorlayan ve
mücadeleci ruhuyla tanınan Marquez Honda’nın bu sorunları gidermediği taktirde,
değil sezonun kalan kısmı gelecek sezonda da ciddi sorunlar yaşamaya devam
edecek gibi görünüyor.
Maverick Vinales
sezona iki galibiyetle başlamasına rağmen kalan yedi yarışın sadece birinde son
turda takım arkadaşı Valentino Rossi’nin yarış dışı kalması sebebiyle galibiye
ulaştı. Yamaha’nın sezon arasındaki testlerde geliştirdiği yeni şasi Vinales’e
uygun değil gibi görünüyor. Vinales bunun dışında ön lastikte yaşadığı
sorunları gideremezse sezonun son üç dört yarışı onun için zorlu geçeçecek gibi
görünüyor. Vinales sezon başında kullandığı şasiye de geçmeyi deneyebilir.
Andrea Dovizioso
belki de fabrika takımlarının sürücüleri arasındaki en büyük sürprizi yapan
isimdi. Sezonun geride kalan kısmında herkes Lorenzo ve Vinales’ten büyük
hamleler görmeyi beklerken Dovi art arda iki yarış kazanarak büyük bir işe imza
attı. Yarış kazanmasının dışında Ducati’nin karakteristiğine uymayan pistlerde
gösterdiği agresif ve istikrarlı sürüşler Dovizioso’nun ne kadar kaliteli bir
sürücü olduğunu tüm camiaya göstermiş oldu. Ducatiler için cennet gibi bir pist
olan Avusturya ve geçen yıl kazandığı Sepang yarışı hala geride kalmamışken
Dovizioso şampiyonluğun en büyük adaylarından biri. Nicky Hayden’ın 2006
yılında sadece 3 yarış galibiyeti ile şampiyonluğa ulaştığını unutmayalım.
Valentino Rossi
geçen yıl ilk dokuz yarışın ardından bu sene topladığı puanın 9 puan
gerisindeydi. Bu yıl Assen’da galibiyete uzanan Doktor Fransa’da son tur son
virajda yerde kalmış ve olası bir ikinci galibiyet şansını da kaybetmişti.
Doktor sezona antrenman ve sıralama turlarında zorlanarak başlamış ancak Pazar
günü geldiğinde podyumda olmayı başarmıştı. Bu sayede 5 yarış boyunca genel
klasmanda lider konumda oturmuştu. Yamaha’nın yeni şasisiyle birlikte daha
cesur ve istikrarlı süren doktor Assen’da bu şasinin meyvelerini almış ve
yarışı kazanmayı bilmişti. Rossi’nin Misano, Silverstone ve Philiph İsland gibi
favori pistleri hala takvimde ve mücadeleyi bekliyor. Doktor podyum
stratejisini sürdürmeyi başarırsa tıpkı son üç sezonda olduğu gibi son
haftalara kadar şampiyonluk yarışının içinde olacaktır.
Genel klasmanın ilk dört ismi bu şekildeyken geride kalan
isimlere de bakalım. 9 yarış sonunda inişli çıkışlı bir performans sergileyen
Honda’nın bir diğer İspanyol pilotu Dani
Pedrosa103 puan toplamayı başarırken Jerez pistinde de bir galibiyet elde
etmeyi başardı. Pedrosa Honda’nın Çek Cumhuriyeti’nde gerçekleştirdiği sezon
içi testlerde gerekli gelişimi gösteremezse rekabet seviyesi bu denli yüksek
bir mücadelede gerilerde kalması sürpriz olmaz.
Yamaha TECH3 takımında mücadele eden sezonun şimdiye kadarki
en güçlü çaylağı Johann Zarco
sezonun geride kalan kısmı için taraftarlar adına en büyük heyecan kaynağı.
Sezon açılışında Katar’da gösterdiği kısa performans ile sivrilmeyi başaran
Zarco zaman zaman takım arkadaşı bir diğer çaylak Folger ile fabrika Yamaha’larını geçmeyi başardılar. Zarco
Mugello’da podyuma çıkmayı başarırken Folger ise Almanyada podyumun ikinci
basmağında yer aldı.
Gelelim
grid’in neşe kaynağı bir diğer İtalyan olan Octo Pramac sürücüsü olan Danilo Petrucci’ye. MotoGP kategorisine
çıktığından bu yana inişli çıkışlı performanslar sergileyen Petrucci bu yıl
kendisine verilen Fabrika takımları ile aynı olan GP17 motosikletin hakkını tam
olarak vermekte. Daima podyumu zorlayan ve Assen’da az kalsın yarışı kazanacak
olan Petrucci Ducati yöneticilerine ‘’Acaba fabrika takımına Lorenzo’yu alarak
bir hata mı yaptık?’’ diye de sordurmuş olabilir. Çünkü genel sıralamada uydu
takımıyla mücadele eden Petrucci fabrika takımı sürücüsü olan Jorge Lorenzo’nun
bir puan önünde yer alıyor.
Lorenzo demişken Ducati’ye bu yıl katılan 2010, 2012 ve 2015
yıllarının şampiyonu Jorge Lorenzo
zorlu mücadeleler vermesine rağmen ne motosikleti kendi tarzına uydurabildi ne
de kendisi motosikletin karakterine alışabildi. 9 yarışın ardından sadece bir
podyum gördü ve topladığı 65 puan ile onuncu basamakta yer alıyor. İspanyol
sürücünün sezonun geri kalanında neler yapabileceği konusunda pek bir fikrimiz
yok.
Belki de sezonun en büyük hayal kırıklığı olan Suzuki’nin
yeni sürücüsü Andrea Iannone ile
yazımızı bitirelim. Lorenzo’nun Ducati’ye geçmesi ile birlikte Ducati’den
ayrılıp Suzuki’ye geçen Iannone adeta kabus gibi bir sezon geçiriyor. Hızını ve
agresifliğini kaybetmiş gibi görünen Iannone Suzuki’sine alışabilmiş değil.
Düzlük, viraj, savunma veya herhangi bir güçlü noktası görünmeyen bir çizgide
ilerliyor Iannone. Eski agresif ve atak günlerini MotoGP severler olarak
hepimiz özledik. Geçen yıl kazandığı Avusturya’da belki kendisini göstermesini
umabiliriz.
Son olarak MotoGP’de sezonun ikinci yarısı 6 Ağustos 2017
Pazar günü Çek Cumhuriyeti’nin Brno pistinde koşulacak yarış ile başlayacak.