Herkes motor kullanamıyor. Kullanmayı öğrenen bu tutkunun esiri oluyor. Bu tablo uzun senelere varan yelpazede sizi içine alıp evirip çeviriyor. Kopamadığınız gibi etrafınızda yeni motor kullanıcılarını görüyorsunuz.
Bırakın macera ruhunu, özgürlüğü, gezmeyi, yarışmayı!.. Aslında yaptığınız iş, bir sanat… İki teker ama yerkürenin yuvarlaklığından faydalanıp hareket esnasında düz durmayı beceren bir araç motosiklet… Sizi evden işinize taşır. Hayallerinizin ötesindeki yerlere gitmenizi, hatta dünyayı dolaşmanızı, hız keyfini yaşamayı; sokakta, caddede, ormanda, kırda alabildiğine özgürce yol almanızı sağlar.
Sabah vakti, çizmelerinizi giydiniz, eldivenler tamam, mont üstünüzde, evinizde özenle koruduğunuz kask başınızda… Motor birkaç dakikadır çalışıyor. Farlarını, rüzgârlığını sildiniz. Ben bazen plakayı da siliyorum. Sürücü belgeniz ve ruhsatınız yanınızda. Motorun üstündesiniz. Birkaç ara gaz verdiniz. Yavaşça hızlanırken frenleri kontrol ettiniz. Her şey yolunda görünüyor. Kaç kişi bu muhteşem başlangıcı yaşayabiliyor? Motor sürerken rüzgâr yaratıyorsunuz. Sokaklar, evler, ağaçlar, kuşlar birer film şeridi gibi gözünüzün önünden kayıp gidiyor. Bazen hızlanıyorsunuz. Henüz yola yeni çıkmışken largo’dasınız. Ama biraz sonrasında moderato’ya geliyorsunuz. Hele uygun tempoyu yakalamış ileriye uzanıp giden güzergâhta allegro’da olabilir misiniz?
Bana sorarsanız, andante gitmeyi tercih ediyorum. Motor kullanımında müzik deyimleri kullanmak size neleri hatırlatıyor? Motora başladığınız ilk günler ve yıllardaki içinizde o tatlı duygu ve ürpertiler aklınıza geliyor mu? Yolda giderken bazen sevdiğiniz melodileri mırıldanır mısınız? Hangi müzik parçaları sizi daha agresif bir kullanıma geçmenizi tetikler? Motor sesini hissetmek sizde ne gibi duygular yaratır? Yaya yürürken yanınızdan geçen motosikletin sesi sizde neleri çağrıştırır?
Ayaklarımız pedallarda, sağ elimizde gaz, solda debriyaj… Vitesli ise sol ayağımız vitesler için aşağıya yukarıya çıkar ve iner. Hızlanmak ve yavaşlamak için bunları kullanmak zorundayız. Aslına bakılırsa müthiş bir koordinasyon becerisi… Kol ve bacak kasları birbirleri ile olağanüstü derecede uyumlu çalışır. Bunu yaparken, hızlanmalarda, yavaşlamalarda aynı grup kasların kasılma şiddetleri dengelenir. Ve en önemlisi, beklenmedik durumlarda aktif hareketlerin dengeli olması gerçekleşir. Bunların tamamını en iyi yapanlar motosiklet kullanıcılarıdır.
Motosikletle yaşayanların cerebellum’ları bence daha gelişmiş düzeydedir. Hem optimal kuvvete sahip olacaksın hem de bacaklarının altındaki o güç’e yön vereceksin. Bunu yaparken gaz açmayı, frenlemeyi, viraj almayı, dikkatli bir sürüş gerçekleştireceksin. Her zaman ve özenle yapılması gereken bu hareketlerin uygulanması, içinizdeki sanat ruhu ile doğrudan ilişkilidir.
Şimdi motorla yol almakta olan arkadaşlarımı izliyorum: Karemde yer alanların ortaya koydukları tablo bir pitoresk tadında… Motor kullanmak nasıl sanat olmasın ki?