in

Motorcunun Tatili

Yaz geldi bile, özellikle kısıtlı izin günleri olan ofis çalışanları çoktan tatil programlarını yapmaya başladı. Plan elbette çok faydalıdır, ayrıca erken rezervasyon uygun fiyat demek. Motorlu yada motorsuz, herkesin tatilbeklentisi kendine göredir. Mesai arkadaşlarım gidecekleri yerlerini aylar öncesinden planladı. Bana sorduklarında “bilmiyorum” diyorum, çünkü birden yola çıkarım. Çok şükür iş ve aile hayatım plansız hallerime alışkın.

 

Gördüğüm kadarıyla genel olarak tatil için tatil köyleri tercih ediliyor. Çok avantajları varsa da bana uymayan bir tatil şeklidir. Yapay yaratılmış kalabalık bir dünya içerisinde zaman geçirmek beni daraltır, muhteşem de olsa belirlenmiş bir alan içerisinde günlerce bulunmak ve her şeyin programlanmış saatlere bağlı olması da özgürlüğümü kısıtladığı için neyi ne zaman yapmak istediğime bakılmaksızın başkaları tarafından zamanım organize edildiği için benim gibi karakterlere uygun bir tatil değildir.

 

Lüks içerisinde olmak da hiç ilgimi çekmiyor. Benim lüksüm özgürce sakin yerlerde olmak. Doğayı gezmek görmek istiyorum. Öğrenmek, farklılıklar yaşamak, hayattan anılar biriktirmek ve belirlenmişlikten uzak hayatın akışında olmak ve istediğim saatte istediğimi yapmak ve iştahım ne çekerse onu sunan yerde onu yemek veya sadece piknik yapmak isterim. Kahvaltımı ve yemeğimi bir doğa köşesinde bulduğum salaş bir yerde yemek en büyük keyiflerimdendir. Hatta uygun yemek yeri buluncaya kadar aslan midesi gibi aç kalmak bile benim için yaşam demek. Bunları motorumla gezerken yaptığımda tadına doyum olmuyor. Yıllardır böyleyim, zaten bunu biliyorsunuz.

 

Bir gün bir kız arkadaşım bir şey danıştı, ilk anda ne diyeceğimi bilemedim: “Sen çok geziyorsun, iyi tesisleri bilirsin, çoluk çocuğumla nerede kalsam?” diye bir tesis tavsiyesi istemişti. Çok geziyorum, evet doğru, ancak bir gezgin tatil köylerini ne kadar bilebilir ki? Hiç mi gitmedim? Gittim bende, çok eskiden ailemle gitmiştim, 20 sene önce, yok yok daha da öncesinde. O zamanlarda sadece yarım pansiyon yerler vardı, ailecek büyük bir tatil köyüne gitmiştik. Komik bir anı hatırladım şu an: Animasyon ekibi devamlı oyunlar düzenliyordu, katılım artsın diye uzak duranları da zorla ikna etmeye çalışıyorlardı, hiç haz almadığım sürü psikolojisiyle herkesi toplamaya çalışıyorlardı. Onların işi bu, ama her şeyin bir dozu olmalı. Bu seferki oyunda havuza bir sürü kaşık atılacaktı. En çok kaşığı çıkartan birinci olacak ve ödül olarak meyve kokteyliverilecekti. Animasyon ekibi illaki benim de bu aktiviteye katılmamı istedi. “Katılmak istemiyorum, iyim böyle” kaç defa dediysem de ısrara devam ettiler, sonunda “Peki” dedim. Katılımımla aslında oyunun başladığı an biteceğinibilmiyorlardı. Yarışmacılar sırayla havuza atlayıp kaşık toplayacaktı. Büyük bir havuzdu, komple boşaltıldı ve oyunun başlangıcını ilan ettiler Organizatör 40 -45 tane kaşığı havaya fırlattı, hepsi dağınık şekilde havuzun dibine düştü ve dipte yayıldı.

 

Çok büyük olaymış gibi insanlar zıplamaya başladı, abartılı bağırmalar ve yapmacık sevinç çığlıkları etrafa yayıldı. Ne yalan söyleyeyim,iyice gıcık kapmıştım. İlk yarışmacı olarak sırayı ben aldım, esas benim oyunum şimdi başlıyordu. Hiç oyalanmadan havuza atladım, dipte ne var ne yok tek seferde hepsini topladım. Çıktığımda sessizlik vardı. Hala çok nefesim vardı, daha olsaydı dahasını da toplardım. “Başka oynanacak oyun var mı?” diyerek emanetleri teslim ettim. Oyun bitmişti. O şaşkın gözleri hatırlarken şu an gülümsediğimi itiraf etmeliyim, gıcık olabiliyorum bazen, yapabileceğim bir şey yok. Nefesim çoksa benim suçum ne ki bunda? Orada bulunduğum tüm hafta boyunca tekrar hiç rahatsız edilmedim, ne ailem ne ben. Ayrıca başkalarınısıkboğaz etmekten de vazgeçmişlerdi.
Motorcu özgür ruhludur, zorla güzellik olmaz. İster kamping, ister festivaller, ister gezi veya sürüşler olsun, lüks aramadan doğallığı severiz. “İyi ki motosiklet tutkum var” derim hala ve şükrederim, çünkü motosikletle hayatın güzelliklerini çok daha fazla yaşayabiliyoruz bence. Herkese hayalindeki tatillerin nasip olmasını dilerim.

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading…

0

Motor Tutkusuna Varoluşsalcı Yaklaşım

Motorlar Da Grip Olur Mu?

REKLAM