Ve artık kafamda düşünceler uçuşmuyordu. Motordan ne istediğimi artık biliyordum.
Ben gezgin bir sürücü değildim. Trafik sürücüsü hiç değildim.
Ben “o” motoru yaratıldığı şey için sürmesi gereken biriydim.
Motoru yeteneğimin elverdiği en yüksek performansta kullanmalıydım. Ve o da yolda değil, pistte, pistlerde, veya kapalı alanda olacak şeydi.
Ancak motosikletle bütün olmak, ondan istediğini almak, öyle hemen olacak şey değil. Gerek şart; antrenman, kondisyon, sürmek,öğrenmek, eğitilmeye müsaade etmek.
Benim yolculuğum da işte bu sürüşler, bu antrenmanlar, bu gidiş gelişler ve tüm bunları bir hayata sığdırma çabasıyla dolu.
Hayatımı, bir anne, bir eş, bir evlat, bir kardeş, bir avukat ve ben olarak sürdürürken, artık motorun üzerindeki macerasına bu kalabalıkta büyük bir yer açmaya çalışan bir kadın olmuştum. Hepsi, kendimi “bütün” hissettiğim o ana kavuşabilmek için.