Motosiklet kullanımı yaygınlaşıyor. Satışların artışı göreceli olsa da kullanıcı sayısının fazlalığını izliyoruz.
Motosikletin aynı zamanda eğlence amaçlı da kullanıldığı görülüyor. Dağda, ormanda, caddede, pistte yol alırken sokakta arkadaşlarla buluşmak yaşam sevincimize artılar katmaz mı? Motosiklet yalnızca yarış aracı değildir.
Şehirler arası yollarda otomobil kullanırken yanlarından hızla geçen motorlara hayıflanan arkadaşlarım var. Sol şerit hızlıların yolu değil mi? Bırakın oradan gitmeye devam etsinler. Efendim nasıl onlardan hızlı gidermişler? Bu soruların arkası eksilmez. Motor hızlı bir araçtır. Siz önünüze bakın, şeridinizi koruyun.
Haftasonu gelmiş hava güzel. Kahvaltıya gideceksiniz, atlayın motorlarınıza basın gidin! Arayın arkadaşınızı, buluşun, ulaşın bir yerlere, orada müzik dinleyin, eğlenin. Etrafta çok güzel sergiler var, Planlayın, varın oralara… Sanatçılardan hangilerinin motor kullandığını araştırın. Sinemalardaki filmleri seçin. Aktörlerden kimlerin motosiklet sürücüsü olduğunu sorgulayın.
Çanakkale civarında mısınız? Yollanın Truva’ya… Şehrin nasıl kurulduğunu, nasıl işgal edildiğini ve nasıl yok olduğunu öğrenin. Yemekte sardalya balık ve salata isteyin. İskorbit balığından çorba içmeyi unutmayın. Balık pişene kadar çorba içmek size yeni hayaller kurdurabilir.
İzmir yakınlarında iseniz bugünlerde iki yer önerebilirim: Her iki noktaya motorla ulaşmak çok kolay; birisi antik Efes, diğeri Salihli kenarında Lidya döneminin muhteşem kenti Sardis… Geçmişin inanılmaz zengin ve aynı zamanda mutlu insanların yaşadığı kentleri… Sütunlar, dükkânlar, yollar, evler, umumi tuvaletler, palestralar, agoralar, gymnasyumlar, stadionlar… Kenarlarında küçük kafeler var. Lokal yemekler hoşunuza gidecek… Biraz bastırın lahana dolması ortaya çıkacaktır. Turşuların tadı için tam yeme zamanı… Efes civarındaki lokantalarda kurutulmuş kırmızı biber kızartmasını sarımsaklı kese yoğurduna bandırıp yemelisiniz. Şanlıurfa’da iseniz adres çok net:
Göbeklitepe… Oraya varmadan sabah ciğerini unutmayın. Ardından önerdiğim tatlının adı şıllık… Dönüşte isot biberlerini paketleyin.
Uğradığınız isot dükkânındaki anı defterine bir şeyler yazmayı unutmayın, oraya motosiklet kullanıcılarının da uğradığını hatırlatın…
Trabzon civarında iseniz iki ilçeye mutlaka uğramalısınız. Biri Maçka, diğeri Çaykara…
Yolları güzel. Hızınızı alamazsanız Ayder Yaylası sizi bekler. Her iki ilçenin Kaymakamları misafirperverler ve motorların kendi ilçelerini ziyaret etmesini istiyorlar. Maçka’ya giderken yolsa sağdaki restoranda bütün Trabzon yemeklerini test edebilirsiniz. Ardından Sümela’yı selamlamak gerekebilir.
Yazdıklarımı motosikletle ve eğlenceli şekilde tamamlamak mümkün. Sözünü ettiğim bu yerlere eskiden ancak atlarla ulaşılabiliyordu. Şimdi ise motosikletle de gidebiliyoruz. Bu keyfi yaşamalısınız. Bunu yaparken yanınızda arkadaşınız olmalı. O da motorunu alıp size takılmalı.. Paylaşım güzeldir. Almanların bir sözü var; “Paylaşılan üzüntü yarıya iner, paylaşılan sevinç iki katına çıkar!” Eğlence de sevinçle eşdeğer bir şey olduğuna göre sizin keyfiniz dört misli olsun…