Motosiklet Yedek Parça Uzmanı COŞ Racing!

Yazar: Özlem Köseoğlu

Eski yarışçı Çağrı Coşkun’un İzmir, Kahramanlar’da hizmet verdiği COŞ Racing firması, her türlü motosikletin yedek parçasına ulaşabileceğiniz güzel mi güzel bir mekan. Gelin hem Çağrı Coşkun’u, hem de COŞ Racing firmasını daha yakından tanıyalım.

Motoron: Çağrı Bey, öncelikle kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

Çağrı Coşkun: Elbette, 20 Nisan 1984 İzmir doğumluyum. Lise mezunuyum çünkü o zamanlar, iki üniversiteyi ticaret yapmak için bırakmıştım, memur bir ailenin çocuğuyum. 2006 yılında vatani görevimi tamamlayıp, 2007 yılında motosiklet yarışlarına başladım ve şu an sahip olduğum bütün teknik bilgi ve birikimimi burada öğrendim. Şu anda ise Türkiye’ye dünyanın en ünlü motosiklet yedek parçalarını ithal eden Coş Racing şirketinin kurucusu ve sahibiyim.

M.: Motosiklet yarış sektöründeki deneyimlerinizden bahsedelim.

Ç.C.: Biraz trajik bir hikaye aslında benimkisi. Benim kendi hayatımdan tek beklentim profesyonel bir motosiklet yarışçısı olmaktı, beni yakın olarak tanıyan herkes zaten bunu bilir. Öncelikle bunu belirtmek isterim. Ancak yarışmak için ailemin ve benim herhangi bir maddi birikimimiz yoktu. Ayrıca aile ve akrabalarımda motosikletten ve bu işlerden anlayan hiç kimsede yok, yani sıfırdan başladım, bunu net olarak söyleyebilirim. ‘’Sponsorsuz Olarak’’ 2007 yılında çok kısıtlı imkanlarla yarış dünyasına girdim. Ve o zamanlar Türkiye pist şampiyonasının en alt kategorisi olan Ümitler grubunda yarışmaya başladım. Her sene sezonu kovalayacak kadar maddi gücümüz olmadığı için de yükseldiğim farklı gruplarda birer, ikişer yarışa katılabiliyordum. Ancak 2007’de ilk olarak Ümitler kupasında başladığım yarışlar da dahil olmak üzere yarıştığım tüm grupların içinde hep ilk üçün içinde yer aldım ve elimden geldiğince üst gruplara tırmanmaya devam ettim. 2010 yılında Türkiye Pist şampiyonasının en üst basamağı olan 600cc A grubuna yükselmiştim ve ondan sonra imkanlar yettiğince bu kategoride yarışmaya devam ettim. Ayrıca yarış hayatım boyunca sadece 2010 ve 2013 yıllarında sponsor destekli olarak yarışabildim. Unutmadan; 2013 yılında da ilk defa tam sezon yarışarak Türkiye 3.’sü oldum. Aynı zamanda o sene ülkemize ilk defa gelen Dünya Superbike Şampiyonası’na “Wild Card”la katılma şansını elde ettim. Ve şu anda milli sporcumuz olan Kenan Sofuoğlu ile 600cc Dünya Supersport’ta start alan iki Türk yarışçıdan birisiyim. Son olarak 2014 senesinde Yamaha’nın Avrupa’da düzenlediği Yamaha R6 Dunlop Kupası’na katıldım. Ancak orada da motosikletimdeki teknik arızalar sebebiyle sponsorlar desteğini kesti ve başka da herhangi bir destek bulamadığım için 2014 yılının başında yarış dünyasından uzaklaşmak zorunda kaldım.

M.: Motosiklet yarış sektöründen motosiklet yedek parça sektörüne geçişiniz nasıl oldu?

Ç.C.: Trajik bir hikayem olduğunu röportajın başında da söylemiştim. 2013 yılında katılmış olduğum dünya şampiyonasına yine çok kısıtlı imkanlarla ve çok yetersiz seviyede bir motosikletle katılmıştım. Hatta yarış heyeti bile bu motosikletle yarışa giriş barajını geçemezsin demişlerdi. Ancak peşini bırakmadım ve son sıradan start almaya hak kazandım. Yani bunu sizlere özetlersem şu sonuç ortaya çıkıyor: Ben tüm dünyaya bu imkanlarla olsa bile burada olabileceğimi resmi olarak ispat etmiş bir sürücüyüm. Artık bundan sonrası beni aşan konulardı ve bana destek verilmesi gerekiyordu. Ancak yarışlara devam edebilmem için hiçbir kurum ve kuruluştan destek bulamadım, aksine bütün kapılar yüzüme kapandı. Orada anladım ki sadece yetenekli ve azimli olmak asla yetmiyormuş. Ancak bunu okuyucularımız sakın yanlış olarak yorumlamasınlar. Yani inandığınız şeylerin peşini asla bırakmayın derim ki ben de öyle yaptım. Motosiklet yarışçısı olarak herhangi bir maddi gelir elde edemediğim için, çalışmam ve para kazanmam gerekiyordu. Yarış pistlerinde edindiğim bu kadar bilgi birikimimi değerlendirmek istedim ve şirketimi kurdum. Yurt dışında bilgi alışverişi yaptığım ve Superbike Şampiyonası için iletişim kurduğum yarış takımları, ticari konuda bana destek verdiler. O şampiyonaya çok kısıtlı imkanlarla girmiştim ve motosikletimizde çok kötüydü. Bu takımlar, azmimizi görüp oradaki cesaretimizi takdir ettiler ve bu sektörden kopmamam için bana birkaç markanın Türkiye resmi distribütörlüğünün verilmesinde yardımcı oldular. Yani aslında şirketimin ilk temellerini yurt dışındaki yarış takımlarından destek alarak atmış oldum. Yarış dünyasından yedek parça sektörüne geçmem bu şekilde oldu.

M.: COŞ Racing nasıl doğdu?

Ç.C.: 2014 yılında şirketimi kurdum ve şu anda da faaliyet göstermeye devam ediyorum. Şirketi kurdum ama şu an satışını yapmakta olduğumuz dünya markaları o zamanlarda şirketimizde yoktu ve ticari anlamda ilk adımları henüz atamamıştım. O esnada “Ne yapabilirim?” diye düşünürken, en iyi bildiğim işi yapmaya karar verdim ve COŞ Racing yarış takımını kurdum. Türkiye Pist Şampiyonası’nda yeni bir kategori olan Bayanlar Kategorisi açılmıştı. Bir tane yarış motosikletim vardı ve onu kiraya vererek Türkiye Pist Şampiyonası’nda bayanları yarıştırmaya başladım. COŞ Racing, başta bayanlar ve diğer kategorilerde şampiyonlar çıkarmış bir yarış takımdır aslında. COŞ Racing, para kazanmaya ilk olarak böyle başladı ve ilk olarak buradan doğdu diyebilirim. Yani insanlara yarışmayı öğreterek ve yarış motosikleti hazırlayarak başladık.

M.: Müşterilerinizin sizden temin edebilecekleri parçalar, ekipmanlar nelerdir?

Ç.C.: COŞ Racing yarış pistlerinde doğmuş bir şirkettir ve çizgimiz bu yöndedir. Müşterilerimizin bizden temin edebilecekleri parçalar, alanımızda uzmanlaşmış olduğumuz teknik malzemelerdir. Yani lastikler, fren balataları, yağ filtreleri, yağlar, zincirler, dişliler, motosikletlerin bakım ürünleri diyebiliriz. Genel anlamda parçalar ve teknik malzemeler diyebiliriz.

M.: Coş Racing olarak hangi markalarla çalışıyorsunuz?

Ç.C.: Arrow ve Gianelli Egzozlarının Türkiye distribütörlüğü, Ferodo Fren Balataları, Champion Yağ ve Hava Filtreleri Türkiye distribütörlüğü, DNA yıkanabilir yarış filtrelerinin Türkiye distribütörlüğü. Ayrıca İtalya distribütörleri ile çalıştığımız ve garantili satış noktası olduğumuz markalar var. Bunlar; Pirelli, Dunlop, Metzeller, Michelin lastikleri, SC Project Egzozları, Vance & Hines Egzozları, DID Zincirleri, JT Dişlileri. Ayrıca Türkiye iç pazarından tedarik edip dağıtıcısı olduğumuz İpone yağları ve Motobatt aküleri markalarımız arasındadır.

M.: Satışını yaptığınız parçalar ve ekipmanları sadece servislere ve mağazalara mı tedarik ediyorsunuz? Yani motosiklet kullanıcısı bir kişi direk sizden istediği parçayı temin edebiliyor mu?

Ç.C.: Şirketin ilk yıllarında tamamen toptan formatlı çalışıyorduk. Yani ürünlerin ithalatını yapıyorduk ve gezici aracımızla mağazaları dolaşarak toptan satış yapıyorduk. Son kullanıcı ile önceden direk bir ilişkimiz yoktu. Ama 2017 yılının başında İzmir, Kahramanlar’da ilk merkez mağazamızı açma şansımız oldu ve şu anda mağazalaşma yoluna gitmeye çalışıyoruz. Bu da artık son kullanıcılara ulaşıyoruz demek oluyor. Haftanın altı günü 09:30-19:00 saatleri arasında sizlere hizmet verebiliyoruz. Tüm ihtiyaçlarınız için buradayız.

M.: Bir motosikletin sağlıklı bir sürüş kabiliyetine sahip olması için sizden kısaca tüyolar alabilir miyiz?

Ç.C.: Yukarıdan aşağıya doğru sayarsak, bana göre üç tane ana etken vardır. Sürücü, motosiklet ve lastikler. Yani bir konu içindeki üç ana başlık gibi düşünebilirsiniz bunu. Sürücü tam korumalı olmak zorundadır. Kıyafet ve koruyucu ekipmanlarınız her zaman üzerinizde olacak, bu tartışılmaz bir konudur. Motosiklette ise, çalışan ve yürüyen aksamlar daha çok yıpranmaya maruz kalırlar. Örneğin motosikletinizin amortisör yağlarının bile zamanla değişmesi gerekir ki çok önemli bir konudur. Motosikletinizi ilk satın aldığınızdan yaklaşık bir yıl kadar sonra motosikletinizin tepkilerinin değiştiğini ve motosikletinizin o ilk günlerdeki sıfır kıvamının kaybolduğunu hissedersiniz. Bunun asıl sebebi, amortisör yağlarının da deforme olmasıdır. Yani makine üzerindeki tüm sıvıların da düzenli olarak değişmesi gerekir. Zincirinizin mutlaka yağlı olması gerekir çünkü çalışan bir aksamdır. Zincir bozulduğunda ön ve arka dişliyi de bozar. Bunlar komplike parçalardır. Motorunuzun yağını düzenli olarak filtre ile beraber değiştirmek, filtrede ve yağda kaliteden ödün vermemek zorundasınız. Özellikle spor motosikletler, normal motosikletlerden daha fazla motor devri çevirdiği için yağın yıpranma süresi çok daha kısa olacaktır. Lastiklere gelirsek, motosikletinizin tüm bakımları yerinde olsa bile eğer lastikleriniz kötüyse, motosikletinizin yere ileteceği enerji doğru olmayacaktır. Bu yüzden motosiklet ve sürücü yeteneklerini tam olarak ortaya koyamaz. Lastikler mutlaka düzenli periyodlarda değiştirilmelidir ve yapısına göre hava basınçları doğru şekilde ayarlanmalıdır, Ayrıca ıslak zemin ve kuru zemin lastiklerinin yapısı farklı olduğundan hava şartına göre de lastik seçilmesi gerekiyor. Bununla ilgili bilgi sahibi olmak size kesinlikle artı pozisyon sağlayacaktır.

M.: Oldukça şirin bir mekanınız var. İleride daha da büyümeyi planlıyor musunuz?

Ç.C.: Öncelikle mekanımızı beğendiğiniz için çok teşekkür ederim. Hepimizin amacı, büyümek, ilerlemek ve daha yeni teknolojilerle tanışmak, tabi ki Coş Racing olarak biz de büyümek ve ilerlemek istiyoruz.

M.: Gelecek için COŞ Racing olarak planlarınız varsa öğrenebilir miyiz? Örneğin, yarışlara tekrar dönmek gibi…

Ç.C.: Yarışlara geri dönmeyi tabi ki çok istiyorum… Ancak yaşadığım aynı üzücü olayları tekrar yaşamak istemediğim için, amacım yurt dışı destekli olarak Coş Racing yarış takımını tekrar kurmak. Bayanları ve kendimden alt grupta olan sürücüleri yarıştırıp derece sahibi olmalarına vesile olmak istiyorum. Bu işi daha profesyonel, daha ciddi, elektronik alanda uzmanlaşmış teknisyenlerle ve gerçek yarış motosikletleriyle yurt dışında yapmayı çok istiyorum ve ilerideki hedeflerimden birisi kesinlikle bu.