Menu
in

Motosikleti Yönetebiliyor muyuz?

Yaz geldi. Motor sayısı arttı. Kazaların sayısı da artmaya başladı. Her motora binen motosiklet kullanıcısı mıdır? Bakın bu konuda derin endişeler taşıyorum. Batırbaygil yazdı ve hepimizi uyardı bu konuda…

Öyle ya da böyle motosiklet farklı bir araçtır. Benzer trafik kurallarını kullanır ama iki teker oluşu onu diğerlerinden ayırır. Hızlıdır, zapt edilemez bazen; kontrol dışı kullanımı ciddi sorunlar yaratır. Hem kullanıcısına hem de başkalarına zarar verebilir.

Bence, bütün motosiklet kullanıcıları, birer küçük sivil toplum kuruluşu diyebileceğimiz cemiyetler olarak birer kulüp veya dernek şemsiyesi altında toplanmalıdır. Kuryeler, ilaç taşıyıcıları, pizza dağıtıcıları, işe motoruyla gidip-gelenler, posta dağıtıcıları gibi motosikleti gündelik yaşamda yoğun şekilde kullananlarımız bir araya gelmelidirler.

Tam bu noktada, geçen Ağustos’tan bu yana üzerinde çalıştığım ama bir türlü bitiremediğim “Motosiklet Kullanıcıları Cemiyeti” aklıma geliyor. Genel Yayın Yönetmenimiz duymasın, o da ilgi göstermişti konuya ve derhal ona da hazırlıklarımı göndermemi istemişti. Bir türlü bitmedi kıymetli okuyucularım. Motosiklette o kadar çok sınıf ve kategori var ki, bunları bir sistem içerisine yerleştirmek pek kolay olmuyor. Ancak, öyle ya da böyle bu konuyu mutlaka iyi bir zemine çekmek gerekiyor.

Bugün, motorsuz iki teker kullanıcısı olan dostlarımızın çoğunun, sayısı ciddi biçimde artan kulüpleşmesine tanık oluyoruz. Motosiklette de durum fena değil. Ancak işin sportif tarafı dışında kullanıcıların kalitesini ve kullanım kültürünü geliştirmede farklı sorunlarla karşılaşıyoruz.

Motosiklet sporlarını düzenlemede sorumluluk ve yetki sahibi olan Motosiklet Federasyonu acaba bir şeyler yapabilir mi diye sormadan da geçemiyorum. Her ne kadar yarışları düzenleme ve neticede bir şampiyona sıralamasını organize ediyor olsa da galiba işin kültür tarafı biraz geride kalıyor gibi…

Keza uluslararası arenada yarışan sporcularımızın yarışlarına daha fazla ilginin yaratılması için de gerekli çalışmaları yapamıyoruz. Çok küçük bir grup olarak yarışları izliyor ve birbirimize haber veriyoruz. Oysa, bir Toprak, bir Kenan kolay yetişmiyor gördüğünüz gibi… Onları izleyenlerin sayısının arttırılması bile bir yönetim sorunudur.

Bu kadar konu içerisinde bir de hangi motoru satın almalıyım diyenlere gerçekten doğru uyarılarda ya da tavsiyelerde bulunabiliyor muyuz? Çok zor oluyor bu. Geçen gün bir arkadaşım Bodrum’a doğru giderken, elemanlarından birinin motor almak istediğini ve benim nasıl yardımcı olabileceğimi sordu. Ama ardından benim sorularım geldi: Kaç yaşında, A2 sürücü belgesi var mı, eğitim aldı mı, boyu kaç, kilosu kaç, gözlük kullanıyor mu, bisiklete biniyor mu, düz vitesli araç kullanabiliyor mu, psikolojik olarak hangi yapıda, vb?

Sonra mı ne oldu? Arkadaşımın arkadaşı motor almaktan vaz geçti. Aslında bir telefon sonrasında onu motor sahibi yapmayı planladım. Ancak bir motosikletin satın alınma süreçlerinin bile iyi yönetilmesi gerekiyor… Bu yüzden motosiklet yönetimine yeniden bir şekil vermek zorundayız!

Cevap bırakın