Yazar: Özlem Köseoğlu
Artık gözünüz arkada kalmasın, siz yanında değilken bile motosikletiniz MotoKabin ile güvende!
Dışarıdan gelebilecek darbelerin, dış etkenlerin, doğa şartlarının ve hırsızların motosikletinize daha fazla zarar vermesine izin vermeyin. Firmanın sahibi Cengiz Sarıaslan ile MotoKabin’i daha detaylı tanıyalım.
Motoron: Cengiz Bey, öncelikle bu fikir nasıl aklınıza geldi ve ilk olarak ne zaman faaliyetlerinize başladınız?
Cengiz Sarıaslan: MotoKabin, ilk olarak 2013 yılında start aldı. Sürekli dışarıda kaldığı için toz, toprak, kedi, yağmur ve zor hava koşulları gibi etkilerden kendi motosikletimi korumak amacıyla bu işe başlama kararı aldım. Tekne sektöründe makineci olduğum için arkadaşlarımla oturup bu konu üzerinde çalışmaya başladık. Önce bir kalıp ve model yaptık, oldukça güzel oldu. Arkadaş çevremden fazlaca talep gördü ve çok sayıda kişiye vermeye başladık. Ardından yavaş yavaş, değişmesi gerektiğini hissettik ve ufak dokunuşlarla yuvarlak hatları ile gerekli düzenlemeleri yaparak 2014 yazı gibi patentlerini aldık. Böylece seri üretime başlamış olduk. Patentleri alıp seri üretime geçtiğimiz esnada işlerin yoğunluğundan ötürü tekne sektörünü bırakmak zorunda kaldım. İşe ilk olarak iki personel ile başladık, ardından üç, dört, beş derken şu anda 10 personelimiz var ve fabrikamız 1.Organize Sanayi’de Antalya’da bulunuyor.
M.: MotoKabin’in şeklinden, yapısından ve içeriğinden bahsedelim.
C.S.: MotoKabin’i köşeli yapsaydık, çok yer kaplayacağını düşündük ve bu mantıkla Dünya Standartlarında olmayan yuvarlak hatlar yaptık. Örneğin en büyük motosiklet modellerinden birisi Goldwing, sahada çok büyük yer kaplamasında rağmen MotoKabin’e sığıyor. MotoKabin’in materyali, cam elyafta ve daha birçok yerde kullanılan, su ve toz almayan polyester dediğimiz bir üründür. Karbon malzemesinin reçinesi de polyester ya da epoksiden oluşmaktadır. Bu ürünler, hafifletilmiş ve dış etkenlerden koruma amaçlı mukavemeti yüksek ürünlerdir. Elyaf ise cam parçalarının battaniye haline getirilmiş halidir. Onlar da reçine ile birleştiği zaman çok daha etkili bir hale gelmektedir. Yani motosikletinize ulaşmak isteyen kötü niyetli kişiler, MotoKabin’i kırabilir ama bu malzemelerin birleşimi sonucunda hem kendisine zarar verir hem de motora ulaşması için baya uğraşması gerekir.
Kabinin tabanı olan ahşap zemini, polyester ile lamine ediyoruz. Tabanın altında su ve hava kanalları vardır. Motosikletiniz, yerden 4 cm yükseklikte bulunan tabanı sayesinde, kesinlikle betona, dış zemine ya da yüzey her neyse ona asla temas etmeden kabinin kendi zemini üzerinde kalıyor. Silinebilir ve temizlenebilir yapıdadır.
Motor bloklarının olduğu yerde yan tarafta havalandırma kanalları vardır. Yaz ayında dış sıcaklık 40 derece iken kabin içerisindeki sıcaklık 29 ile 31 derece arasında değişir. Ürün beyaz olduğu için içerisi devamlı serin kalmaktadır. Keza kışın da dışarıdaki sıcaklık 10 derece iken içindeki sıcaklık 12- 13 derecelerde olabiliyor. MotoKabin, ısıyı gündüzden içerisinde tutabilme özelliğine sahiptir, bu da kullandığımız polyesterden kaynaklanmaktadır.
M.: MotoKabin’in temel özelliği motosikletimizi korumak gibi görünse de diğer fonksiyonları sizce nelerdir?
C.S.: Bilindiği gibi öncelikle açıktaki ürün her zaman müdahaleye açıktır. MotoKabin, sadece motorunuzu hırsızlıktan ya da doğa koşullarından korumakla kalmaz aynı zamanda da kişilerin güvenliği için düşünülüp üretilmiştir. Örneğin hep istediği model bir motosiklet gören kişi, merakından üzerine otursa ve motoru ayağına düşürse kendine zarar vermiş olur. Ya da genellikle meraklı olan çocuklar, motosiklete oturmak isterken onu üzerine düşürme ihtimalleri olabilir. MotoKabin, tüm fonksiyonelliği ile insanların kendilerine zarar vermesinin de önüne geçmiş oluyor.
M.: Diyelim İzmir’den sipariş verdim, MotoKabin’i gönderebiliyor musunuz?
C.S.: İzmir’den sipariş verdiğinizde sadece nakliye süresi olan 3-4 gün içerisinde adresinize kadar geliyor. Türkiye’nin her yerine gönderebiliyoruz. Her şeyi kurulu bir şekilde teslim ediliyor ve müşterimiz direk içerisine motosikletini koyabiliyor. Üretimimiz sürekli devam ediyor ve sadece sıra bekleyen müşterilerimiz var.
M.: MotoKabin’in standart donanımı haricinde eklediğiniz ekstra donanımlar hakkında konuşalım.
C.S.: Ekstra donanım olarak müşteri istediği taktirde alarm sistemi kurabiliyoruz. Kabin içerisine; motosiklet kıyafetlerinizi, kaskınızı, botunuzu ve bakım ürünlerinizi koyabileceğiniz raf dolapları, takviye yandan ekstra kilit ya da destek ekleyebiliyoruz. Bunların hepsi ekstra donanım olarak mevcut, standart MotoKabin’de bulunmuyor.
M.: MotoKabin içerisindeki raf kullanım sisteminden bahsedelim.
C.S.: Diyelim müşterimiz, MotoKabin’in içerisine sonradan raf kurmak istedi. Müşterilerimiz, sipariş ettiği takdirde sonradan da raf dolaplarını gönderebiliyoruz. Ayrıca bu raf dolaplarının bağlanabileceği yerler hazır ve standart. Raflardaki bağlantı delik sistemleri ve bükümleri ile rafları, monte etmesi oldukça kolay. Dolabın altında bir mekanizma var ve dört tane cıvata bağlandığı anda direk kabin içerisine monte edilebiliyor.
M.: MotoKabin, yere monte edilebiliyor mu?
C.S.: Evet, yere de monte edilebiliyor. Kendi ağırlığı 180 kilo. Her müşteri sahada çok kıpırdayan kabin isteyemeyebiliyor. Bu sebeple yer değişikliği olmasın diye kabin içerisinde sabitleme delikleri bulunuyor. Monte etmek isteyen müşterilerimiz, matkap yardımıyla delik dübelle bağlayabiliyor. Aynı evinize bir askı alıp onu duvara monte etmeniz kadar kolay olduğunu düşünün.
MotoKabin, “Acaba benim motorumun ebatlarına uyar mı?” diye de düşünmeyin. Her ne tarzda motosiklet kullanıyorsanız kullanın, MotoKabin her tür motora uygun ebatlara sahip.
M.: MotoKabin’in ürün çeşidi tek mi?
C.S.: Eskiden iki modeldi ama şu anda tek model. İnsanlar önce başlangıç için küçük model motosiklet alıp sonradan büyütüyorlar. Bu sefer ürettiğimiz kabinler boşta kalıyor. Maliyetleri çok yakın ve çokta fiyat farkı olmadığı için tek model üretiyoruz.
M.: Ürününüz ile ilgili geri bildirimlerden memnun musunuz?
C.S.: Evet çok memnunum. Çünkü düşünün; sizin ürettiğiniz, sizin parmak iziniz olan ve imza attığınız bir üründen herkes memnun. Bu da beni çok mutlu ediyor. Tabi ki yorgun ve stresli olabiliyorum ama müşterimiz bana MotoKabin’i teslim alıp bir fotoğraf gönderdiğinde ya da mutluluğunu başka bir arkadaşıyla paylaştığında tüm yorgunluğum sıfırlanıyor. Aslında her müşterim için potansiyel pazarlamacı diyorum ve bunu da açıkça söylüyorum. Ürünümü verdiğim müşteriyi memnun edersem, o da arkadaşına memnuniyetle anlatıyor. Üç yıldır bunu başardım ve artık bayilikler veriyorum.
M.: Bayilik konusunu biraz daha açalım.
C.S.: Aslında kurumsal bir bayilik yok ama birkaç firma ile anlaştım ve daha çok iyi niyetli bir bayilik olacak. MotoKabin, başka motosiklet ürünü satan mağazalarda yer alacak çünkü çok merak edeni var.
M.: İhracat konusundan bahsedelim.
C.S.: Bizim amacımız yerli bir markayı Avrupa’ya satmak. Bunu da Ocak ayı itibarıyla başarmış bulunuyoruz. Katar’a mal verdik, kendisi ana distribütör olarak bayiliklerini oluşturacak. İhracatlarımız arasında; Katar, Abu Dabi, Dubai, Umman, Suudi Arabistan bulunuyor. Sırada Almanya, Norveç, Belçika ve Hollanda gelecek. Ayrıca Kenan Sofuoğlu reklamını yaptıktan sonra da Amerika distribütörlüğünü de vermiş bulunuyoruz. Tüm Amerika kıtasına, önümüzdeki Eylül ayı içerisinde bir internet sitesi üzerinden teslimatlar başlayacak. İhracat yapabilmek için, tek parça olan kabinin kalıplarını tekrar modifikasyon yaptık ve içerde Dünya’da olmayan bir montaj şeklini kullandık. İhracat konusunda ise önceliğimiz Amerika ve Ortadoğu.
M.: Yeni ürünler var mı planlarınız arasında?
C.S.: Yeni trailer modelleri planlıyoruz, motosiklet taşıma römorkları yani trailer üzerine kabini monte etme planlarımız bulunuyor. Alışılmışın dışında bir römork (trailer) sistemi yapıyoruz. Üzerine MotoKabin’i monte ettik, sistem çalıştı ve çok rahat, pratik oldu. Bir kişi, yaklaşık 2 ya da 2,5 dakika içerisinde motorunu yükleyip uzun yola istediği kadar kilometre yapabiliyor. Sadece saatte 80 km’yi geçmemek şartıyla.
M. Son olarak söylemek istedikleriniz nelerdir?
C.S.: Ürünü markalaştırmanın çok önemli olduğunu belirtmeliyim. Bunu da özellikle müşterilerimin yaptığını söylemeliyim. İnsan ne ekerse onu biçer. Çabaların sonucunda alacağın ekin ve mahsul de doğru orantılı oluyor.